Konum olarak yemek borusu ile ince bağırsak arasında bulunan mide, içine alınan besinleri kimyasal ve fiziksel sindirim yardımı ile parçalamaktadır. Midenin iç yüzeyini örten dokuya ise mukoza adı verilmektedir ve bu mukoza dokusundan sindirim sıvıları salgılanmaktadır. Midede sindirime uğrayan besinler buradan on iki parmak bağırsağına geçerek, emilimi sağlanıp ince bağırsaktan da kana karışmaktadır.
Sıvı besinlerin mideyi terk etmesi yaklaşık olarak 20 dakika sürmektedir. Katı besinler ile sıvı besinlerin karışımı ise yaklaşık olarak 1,5 saat içinde mideyi terk etmektedir. Mide sağlığı, sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmazdır. Yenilen ve içilen besinlerin mideye uğramadan ve burada uygun şekilde sindirilmeden kana karışması mümkün değildir.
Kan dolaşımına katılamayan vitamin, mineral ve proteinler ise, vücudun yeterli şekilde beslenmesini önleyecektir. Bundan dolayı, midenin kendine has mukoza dokusunu ve yapısını korumak son derece önemlidir. Mide sağlığını korumak ve mide hastalıklarını önlemek için yapılacak en iyi uygulama ise, mide sağlığına dost yiyecekler ile beslenmeye özen göstermek olacaktır.
Mideye İyi Gelen Yiyecekler
Vücuttaki önemli bir sindirim sistemi organı olan midenin, korunması ve doğasına uygun şekilde faaliyetlerini yapabilmesi için, sağlıklı olması çok önemlidir. Bu doğrultuda, mideye zarar veren değil de, mide ile dost olan ve ona faydası dokunan gıdalar ile beslenmek daha doğru olacaktır. Buna göre, mideye iyi gelen yiyecekler şu şekildedir;
Mükemmel bir lif kaynağı olan armut, sindirimi kolay bir meyvedir. Armut, midenin yorulmasına neden olmadan kolay şekilde besin maddelerine ayrıldığı için, ince bağırsaklar gibi diğer sindirim sistemi organlarını da yormamaktadır. Sorbitol adı verilen bir tür şeker içeren armut bu sayede, ince bağırsaklar içinde su çekilmesini sağlamaktadır. Böylece armut hem mide hem de sindirim sistemi organları için faydalı bir meyve haline gelmektedir.
Sindirime yardımcı olan ve bağışıklık sistemi sağlığını destekleyen yoğurt, midede meydana gelen bakteriyel enfeksiyonlar ile mücadelede etkindir. Mide çeperlerinde bulunan ve faydalı bakteriler olarak adlandırılan probiyotikler mide sağlığını korumakta ve sindirim olayının düzenli şekilde olmasına yardımcı olmaktadır. Yoğurt ise mükemmel bir probiyotik kaynağı olduğu için, mideye iyi gelen yiyecekler arasındadır. Aynı şekilde bir diğer fermente süt ürünü olan kefir de, tıpkı yoğurt gibi, kalsiyum, D vitamini ve probiyotik içermektedir.
Sindirim sistemi organlarının yatıştırılmasını sağlayan zencefil, mide için faydalı etkiler göstermektedir. Mide asidinin dengelenmesine yardımcı olan zencefil özellikle de mide ekşimesine iyi gelmekte, bulantı ve kusma gibi diğer mide problemlerinin giderilmesine de yardımcı olmaktadır.
Haşlanmış özellikle de buharda hafif pişmiş karnabahar, besleyici yönü kuvvetli bir yiyecektir. Bu şekilde haşlanmış karnabahar, midenin yapısında bulunan asitten dolayı kendi dokularına zarar vermesini önlemektedir. Ayrıca, karnabaharın yapısında doğal olarak bulunan “gefarnato” maddesi ise, ülser ilaçlarının ham maddesi olarak kullanılmaktadır. Bundan dolayı karnabahar, hem mide sağlığını korumakta hem de eğer varsa mide problemlerinin giderilmesine yardımcı olmaktadır.
Her ne kadar kızartılmış patates mide ile pek dost olamasa da, haşlanmış patates içerdiği lifler sayesinde, hem mideye hem de diğer sindirim sistemi organlarına iyi gelmektedir. Öte yandan, çiğ patatesin suyu mide yanmalarının giderilmesine yardımcı olmaktadır.
Mide ile dost olan meyvelerin en önemlisi olan muz, midede oluşan veya oluşabilecek yanmanın sakinleşmesini sağlamaktadır. Her bir öğünün peşinden bir adet muz tüketmek midenin sakinleşmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca muz, mide enzimlerinin salgılanmasını ve mide hücrelerinin üretilmesine de katkı sağlamaktadır.
Pişmiş değil de özellikle çiğ olarak tüketilen zeytinyağının, sadece mide üzerine değil, tüm vücut sağlığına katkıları bulunmaktadır. Buna göre çiğ zeytinyağı tüketmek, vücuda alınan besinlerin midede kalma süresini azaltmaktadır. Ayrıca çiğ zeytinyağı, yağların sindirilmesi için gerekli olan safra salgısının artırılmasına yardımcı olmaktadır.
Lahana, özellikle de çiğ olarak tüketildiğinde mide sağlığı için son derece faydalıdır. Salatalara ya da sandviçlere eklenerek tüketilebilen çiğ lahananın suyu da bir o kadar faydalı etkiler göstermektedir. Özellikle de ülser ve gastrit gibi mide hastalıkları için doğal bir ilaç olarak gösterilen lahana suyu, içerisine elma suyu eklenerek içildiğinde mide sağlığını koruyucu etkiler göstermektedir.
Bioflavionid adı verilen bir madde içeren fasulye, mercimek ve bezelye gibi baklagiller, midenin korunmasını sağlamaktadır. Birçok vitamin ve mineral bakımından zengin olan baklagiller aynı zamanda iyi birer protein kaynağıdırlar. Bundan dolayı baklagiller hem mideye hem de tüm vücut sağlığına iyi gelmektedir.
Özellikle de midelerinde hazımsızlık problemi yaşayan kişiler için ideal bir beslenme şekli olan az yağlı gıdalar, midenin yorulmasını önlemekte ve sindirime yardımcı olmaktadır. Bundan dolayı, kızartmalar, çok yağlı et-süt ürünleri ile baharatlar, yağ oranı yüksek gıdalar oldukları için, kontrollü şekilde tüketilmelidir.
Özellikle de, şeker içermeyen gerçek ve doğal maden suyu, mide asidinin dengelenmesine yardımcı olmaktadır. Buna göre maden suyu, midedeki asitler ile etkileşime girdiğinde, mideye zarar verebilecek olan asit miktarının etkisiz hale getirilmesini sağlamaktadır.
Oldukça etkili bir mide koruyucu özelliği bulunan meyan kökü, midede meydana gelen aşırı asit birikimini azaltmaya yardımcı olmaktadır. Böylece meyan kökü, mide asidinin gereğinden fazla aktif hale geçerek, mide dokularına zarar vermesinin önüne geçmektedir.
Güçlü bir demir minerali ve C vitaminini kaynağı olan ıspanak, özellikle de çiğ, buharda az pişmiş ya da haşlanmış olarak tüketildiğinde, mide sağlığını koruyucu etkiler göstermektedir.