Çoğunlukla insanı elden ayaktan düşürecek kadar yoğun baş ağrılarıyla kendini belli eden migren, genetik olarak aktarılabilir ve tüm yaş aralıklarında kendini gösterebilir. Migren belirtileri kimi zaman kendini göstermeyebilir. Migren nedir diyenler için migren belirtileri ve tedavisini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Migren, çocuklukta başlayabildiği gibi yetişkinliğe kadar herhangi bir belirti dahi göstermeyebilir. Migren kadınlarda, erkeklere kıyasla daha yaygın görülür. Eğer ailenin geçmişinde migreni olan biri varsa, ailenin diğer fertleri için risk faktörü daha yüksektir. Migren çeşitleri, auralı (eski adıyla yaygın migren) ve aurasız (eski adıyla klasik migren) olmak üzere ikiye ayrılır.
Uzun süreli ve yoğun baş ağrıları gelmeden bir iki gün önce diğer migren belirtileri kişide kendini göstermeye başlar. Migrenin bu evresine prodrom ya da ön belirti evresi denir ve hastada;
gibi belirtiler gözlemlenir. Auralı migrende aura, prodrom evresinden sonra belirir. Bu aura esnasında kişi görmede, algılamada, harekette ve konuşmada zorluk çekebilir.
Migrenin sonraki evresi atak safhası olarak bilinir. Bu evre, asıl migren ağrısının en yoğun ve şiddetli yaşandığı bölümdür. Bazı kişilerde bu ataklar, aura ile paralel olarak gerçekleşebilir. Atak evresinde görülen semptomlar saatlerce hatta günlerce sürebilir. Bu evredeki belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterse de genel olarak,
Sonraki süreçte migren ağrısı çeken kişi, postdrome (belirti sonrası) evreye geçer. Bu evrede genellikle ruh hali ve hislerde değişiklik gözlemlenir. Kişi son derece mutlu olabilir ya da kendini bitkin ve kayıtsız hissedebilir. Katlanılamaz baş ağrısı hafif fakat rahatsız edici bir hale dönüşür. Bu evrelerin uzunluğu ve yoğunluğu farklı kişilerde farklı derecelerde gözlemlenir. Ayrıca bu belirtilerin tek başına görülmesi de migren tanısı koymak için yeterli değildir. Öyle ki bazen evrelerden biri atlanır ve migren atağı baş ağrısına sebep olmadan da başlayabilir.
Ataklar halinde gerçekleşen baş ağrısı tipi olarak tanımlanan migren, nörolojik bir rahatsızlıktır.
Ne yazık ki migren tamamen tedavi edilebilen bir rahatsızlık değildir. Migren belirtileri gösteriyorsanız bir nöroloğa görünmeli ve hastalıktan tamamen kurtulamasanız bile belirtilerinin görülmesini engelleyerek normal yaşantınıza devam edebilirsiniz.
Migren şikayetiyle doktora gittiğinizde sizden bazı testler istenebilir. Bilgisayarlı tomografi (CT) ya da MR sonucunda beyninizde tümör, beyinde anormal şekiller ya da tıkanıklık olup olmadığı tespit edilir. Migren testi sonucuna göre tedavinize geçilir. Eğer migren, tümör kaynaklıysa cerrahi müdahale gerekir.
Migren tedavisi belli bir yöntemden ziyade bir planlama safhasıdır. Doktorunuzun yapacağı bu planlama;
Doktorunuzun tüm öneri ve uygulamalarına rağmen migren ataklarının önüne geçilemiyorsa ağrı kesici ilaçlar tercih edilir. Bu yönteme akut ya da abortif tedavi de denir. Migren ataklarınızın önüne geçmez ancak semptomların yarattığı olumsuz hisleri ve baş ağrısının neden olduğu isteksizliği azaltabilir.
Bu tip ilaçlar düzenli olarak alınır ve migren ataklarının aralığını uzatmak için kullanılır. Migren tamamen durdurulamaz ancak atakların sıklığı ve şiddeti azaltılarak hasta rahatlatılır. Bu ilaçların düzenli kullanılmaması ya da doz aşımı yoğun baş ağrısına sebep olabilir.
Bazı ilaç türlerinin hamilelikte ya da emzirme döneminde kullanımı büyük risk taşır. Bu sebeple hamileyseniz ya da hamilelik ihtimaliniz varsa bunu doktorunuza bildirin ve buna göre bir ilaç tedavisi belirlemesini sağlayın. Bir diğer önemli husus da bazı ilaçların yalnızca yetişkinlere uygun olduğudur. Sizin migreninizi hafifleten ilaçları doktorunuza danışmadan kesinlikle migren atağı geçiren çocuğunuza içirmeyin.
İlaç tedavisinin yanı sıra evde kendi kendinize uygulayabileceğiniz bazı yöntemlerle migren ataklarını savuşturabilir ya da daha hafif geçirebilirsiniz.
Eğer bir migren atağının geldiğini hissediyorsanız karanlık ve sessiz bir odaya giderek uzanın. Tetikleyici faktörlerden uzak durarak migren atağının teğet geçmesini sağlayabilirsiniz.
Şakaklarınızdan başlayarak saç derinize doğru uzanan etkili bir kafa masajı migrenden minimum düzeyde etkilenmenizi sağlayabilir ve baş ağrınızı daha katlanılır kılabilir.
Alnınıza ya da ensenize soğuk bir bezle ya da buz torbasıyla kompres uygulayın. Bu yetersiz kan akışına bağlı olarak oluşan baş ağrısını hafifletebilir.
Migrene ne iyi gelir sorusunun yanıtlarından biri de kafeindir. Sütsüz ve şekersiz içeceğiniz bir fincan kahveyle migreni daha hafif geçirmeniz mümkün. Kafein, kan akışını hızlandırarak ağrının iletimini yavaşlatır. Ancak sık kahve içen ve kafein direnci olan kişilerde aynı etkiyi göstermez.
Yapılan sayısız araştırmaya rağmen migrene neyin sebep olduğuna dair kesin bir cevap yoktur. Ancak, beyinde serotonin hormonunun azalması gibi bazı etkenlerin migreni tetiklediği tespit edilmiştir.
Migren ağrısı, baş bölgesinde rahatsızlık verici bir sızı şeklinde kendini gösterir. Hafif başlayan bu ağrı eğer gerekli önlemler alınmaz ve tedavi edilmezse giderek şiddetlenir. Migren ağrısı çeken kişiler ağrıyı;
Çoğu migren atağı dört saat kadar sürer. Eğer kontrol altına alınmaz ya da kontrol altına alınamayacak kadar şiddetli bir atak ise, 72 saatten bir haftaya kadar sürebilir. Auralı migrende acı, auranın oluşmasıyla beraber görülebilir.