Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Ağrı Kliniği uzmanlarından Prof. Dr. Süleyman Özyalçın bu soruyu şöyle yanıtlıyor: "Migreni diğer baş ağrılarından ayıran en önemli özellik yarım baş tutmasıdır. Ama ağrı şiddetlendiğinde tüm başa yayılması söz konusudur. Zonklayıcı olması, ağrıyla birlikte bulantı, kusma, ışık ve gürültü rahatsızlığının da olması tanıyı kuvvetlendirir. Kişi sessiz bir yere kapanmak, uyumak ister. Gerilim tipi baş ağrısında ise kişi "Kafamı mengeneyle sıkıştırıyorlar" tarzı bir açıklama yapar. Migrenin aksine gerilim başağrısında hastalar günlük aktivitelerini sürdürebilir. Gerilim baş ağrısında genellikle bulantı, kusma gibi belirtilere rastlanmaz. Her ne kadar şiddetlendiğinde bulgular karışabiliyorsa da, bu iki sık rastlanan baş ağrısı tipi arasındaki fark oldukça kesin hatlarla birbirinden ayrılabilir."
Migren daha çok kadınlarda görülüyor. Kadınlarda yüzde 15 oranında görülürken erkeklerde sadece yüzde 5 oranında rastlanıyor. Bunun tek sebebi var: Bazı hastalıklar cinsiyet seçiyor! Kısacası kadınlar migren açısından şanssız. Peki migrenin tamamen iyileşme ihtimali olabilir mi? Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Nöroloji Kliniği Şefi Prof. Dr. Yasef Özsarfati bu soruyu şöyle yanıtlıyor: "Toplumumuzda "migren geçmez" inanışı hakimdir. Migrenin tedavisinde hedefin saptanması çok önemlidir. Ağrı geldiği halde verimli olarak işinizi sürdürebiliyorsanız diğer günlerden farkı yoksa bu durum tıbbi tedavi açısından başarıdır. Ama başarıyı sıfır baş ağrısı olarak algılarsanız o zaman başarı değerlendirilmesi hatalı olur. Migren tedavisinde hedef kişinin baş ağrılarıyla ilgili kayba uğramamasıdır.
Migren, tedavisi zor ama imkansız olmayan bir hastalık. Prof. Dr. Özsarfati migren tedavisinde hangi yolların izlenmesi gerektiği konusunda şunları söylüyor: "Migrenin tedavisinde migrenin oluşum mekanizmasını engelleyici önlemler alınır. Örneğin damarların büzülmesi ve genişlemesini engelleyen bir tedavi yapılır. Ayıca beyinde eksik olan seratonin denen maddenin hap veya enjeksiyon olarak verilmesi şeklinde bir tedavi söz konusudur. Ama bunların yan etkileri olduğu için doktor tarafından dozlarının ayarlanması gerekiyor.Migren tedavisinde magnezyum verilmesi de önemli bir yer tutar. Klasik sınıflamaya giren migren atağı 4 ile 72 saat sürer. Atak sırasında sigara ve alkol alınmaması gerekir. Migreni olan bir kişi atağın başlamasını beklemeden ilaç alırsa bu daha faydalı olur."
Baş ağrısı tanısı klinik muayene ve MR ile çok kolay. Ancak tedavi konusunda farklı uygulamalar söz konusu. Prof. Dr. Özsarfati bunu şöyle açıklıyor: "En başta ilaç tedavisi ve onun yanında destekleyici başka tedaviler de uygulanır. Bu destekleyici tedaviler arasında gerekirse psikolog yardımı da alınabilir. Gerekirse birtakım fizik tedavi uygulamaları veya lokal olarak ağrı bölgelerine yapılacak enjeskiyonlarla ağrının giderilmesine yardımcı olunur. Ağrılı tetik noktaları bulunup bunların içine ilaçlar zerk edilerek gevşeme sağlanabilir.