ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Bayazıt ve Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay'ın asaleten atanmalarına ilişkin kararnameyi geri gönderdiğini hatırlatarak, "Neden uygun görülmediğini merak ediyorum. Beni ikna ederlerse bu atamaları yeniden değerlendirebilirim" dedi.
Şahin, Başbakanlık merkez binadaki makamında basın mensuplarıyla sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Şahin, geçen hafta bazı basın organlarında hükümetin kadrolaşma içinde olduğu, bir militan yerleştirme anlayışı içinde davrandığı yönünde haberler yer aldığına dikkat çekerek, AK Parti'nin 30 ayda 76 bin atamayla rekor kırdığının iddia edildiğini belirtti. Bu haberlerde AK Parti'nin 2.5 yılda kamuya 76 bin yandaşını doldurduğu iddiasına yer verildiğini hatırlatan Şahin, dün de CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, hükümetin militan bir kadrolaşma anlayışı içinde hareket ettiğini öne sürdüğünü kaydetti. Kamuya alınan her personelin merkezi sınavdan geçtiğini, bu sınavdan aldığı puana ve ÖSYM tarafından dağıtılan tercih kılavuzuna göre yerleştirildiğini anlatan Şahin, hükümet olarak 1996 yılında başlatılan bu uygulamayı aynen devam ettirdiklerini söyledi. Kamuda personelin mutlaka merkezi sınavla alınması uygulamasını bir yasa maddesi haline getireceklerini de açıklayan Şahin, torpilin, kayırmacılığın, partizanca atamaların ve kadrolaşmanın önüne geçmek istediklerini dile getirdi. 2003 yılında 35 bin kişinin kamuya alınacağını duyurduklarını ve 35 bin 1'inci kişinin alınmasına izin vermediklerini hatırlatan Şahin, 2005 yılı için bu rakamı 48 bin olarak belirlediklerini kaydetti.
Şahin, iktidara geldikleri günden bu yana 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi görevler için 66 bin 174 kişiyi kamuya yerleştirdiklerini anlatarak, 3 bin civarında da açıktan yeniden atama yapıldığını duyurdu. Şahin, "Demek ki 69 bin 174 boş kadroya atama yapmışız. Bu açıktan atamayı hükümetin sokaktan bulduğunu atadığı şeklinde takdim ediyorlar. Böyle bir şeyi yapmak istesek bile yapamayız" diye konuştu.
KAMUDAKİ PERSONEL SAYISI
Göreve geldiklerinde belediyeler ve KİT'ler dahil kamuda 1 milyon 792 bin 903 personel bulunduğunu hatırlatan Şahin, şu anda dolu kadroların yekününün 1 milyon 768 bin olduğunu söyledi. Şahin, kamudaki personel sayısında 24 bin 118 azalma olduğuna işaret ederek bunun nedeninin de kamuda hedefledikleri ciddi rasyonelleşme olduğunu vurguladı. Şahin, Türkiye'nin büyümesi için yetki bakımından devleti küçültmeleri gerektiğini açıkladı. Şahin şöyle konuştu:
"Biz yandaşlarımızı devlet kadrolarına işçi veya memur olarak yerleştirme düşüncesiyle hareket etmiyoruz. Devleti daha güçlü hale getirelim, bu mekanizma daha iyi çalışsın ve böylece iki yakamızı biraraya getirelim diye gayret eden bir hükümetiz. Kadrolaşma, militan kadrolaşma, yandaşları devlet kadrolarına yığma gibi birtakım iddiaların tamamının yanlış bilgiden kaynaklandığını, hatta maksatlı haberler olduğunu düşünüyoruz."
Şahin, Kamu Personel Reformu çalışmalarıyla ilgili de bilgi verdi. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu tamamen ortadan kaldırmaya yönelik bir kanun tasarısı üzerinde çalıştıklarını ifade eden Şahin, taslağın iki haftadır Bakanlar Kurulu gündemine geldiğini, önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplantısında ise tek gündem maddesi olarak görüşüleceğini belirtti. Tasarının, asker, savcı ve hakimler de dahil olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsamı içine aldığına işaret eden Şahin, asker, savcı ve hakimlerin de maaşlar ve sosyal haklar bakımından bu kanun kapsamına gireceğini ancak bu üç kesimle ilgili müstakil kanunların kalacağını ifade etti.
Şahin, tasarıda sözleşmeli personel çalıştırma kapsamının da genişletildiğini kaydetti. Derece ve kıdem sisteminden vazgeçilerek basamak sistemine geçildiğini anlatan Şahin, basamak ilerlemesinin yılda bir kez yapılmasının öngörüldüğünü bildirdi. Disiplin cezası verilmesinde disiplin kurullarının yetkilerinin artırıldığına dikkat çeken Şahin, memurlara, disiplin kurulu kararlarına karşı haklarını yargıda arama imkanı getirildiğini anlattı. Sicil sisteminden başarı değerlendirme sistemine geçeceklerini de ifade eden Şahin, sicili zayıf olan personelin işten çıkarılması uygulamasına da son verileceğini ve sicili zayıf personelin eğitimi konusunda kuruma sorumluluk yükleneceğini duyurdu. Memurların tatillerini çalıştıkları ilin sınırları dışında geçirmelerinin izne tabi olmasına dair hükmün de kaldırılacağını kaydeden Şahin, bazı hizmet sınıfları ve ünvanlarının kaldırılacağını dile getirdi. Şahin ayrıca kamu kurumlarının hizmet içi eğitim amacıyla sosyal tesis kurmalarının da yasaklanacağını vurguladı.
Aynı statüde ve aynı hizmet seviyesindeki memurların farklı kurumlardan farklı ücret almalarının, en çok şikayete neden olan konu olduğuna dikkat çeken Şahin, tasarıya 'personele başka kanunlarla maaş veya sosyal hak verilemez' ifadesi konulduğunu bildirdi. Tasarıda performansa dayalı ödeme sisteminin de öngörüldüğünü anlatan Şahin, 3 ayrı katsayının tek katsayıya indirildiğini, maaş sisteminin sadeleştirildiğini ve maaşı oluşturan kalemlerde sadeleştirmeye gidildiğini dile getirdi.
"SPOR YOLUYLA TANITIMIN DOZUNU KAÇIRDIK MI?'
Ülkelerin spor yoluyla tanıtımının ne kadar önemli olduğunu İstanbul'daki Şampiyonlar Ligi finali ile herkesin gördüğünü ifade eden Şahin, İzmir'de Ağustos ayında yapılacak Üniversite Oyunları ile ilgili sıkıntıyı da aktardı. Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Kemal Tamer'in bugün kendisini ziyaret ettiğini söyleyen Şahin, sporcu ve ülke sınırlaması olmayan oyunlar için İzmir'de 7 bin 500 kişilik bir Oyunlar Köyü yapıldığını, ancak gelen müracaatın 10 bini bulmasının sıkıntı doğurduğunu anlattı. Tamer'in, İzmir'e 2 bin kişiyi barındıracak bir yer daha yapılması için yardım istediğini kaydeden Şahin, konuyu Başbakan Erdoğan'a da aktardıklarını belirtti. Şahin, "Başbakan'a 'spor yoluyla tanıtımın dozunu kaçırdık mı acaba' dedim. Buna güldü. Çaresini bulursunuz dedi. Bu konuya bir formül bulunacak" diye konuştu. Açıklamalarının sonunda basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Şahin, Devlet Personel Reformu tasarısı ile memurlara ek iş imkanı verilip verilmediği sorusu üzerine tasarının memurlara böyle bir imkan vermediğini söyledi. Atama kararlarının Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından geri gönderilmesine ilişkin bir soru üzerine Şahin, Cumhurbaşkanı tarafından ataması geri gönderilen bürokrat sayısının 83, görevlerini vekaleten yürüten bürokrat sayısının ise 93 olduğunu söyledi. 2002 yılında çıkan bir Kanun Hükmünde Kararname'de asilin şartlarını taşıyanların vekillik yapabileceklerinin belirtildiğini hatırlatan Şahin, göreve geldiği günlerde Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne Yusuf Bayazıt'ı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne ise Mehmet Atalay'ı atadığını hatırlattı. Bu atamaların Cumhurbaşkanı tarafından 'uygun görülmedi' ifadesiyle geri gönderildiğini kaydeden Şahin, bu işi onlardan daha iyi yapacak iki kişi bulamadığı için Bayazıt ve Atalay'ın görevlerini vekaleten yürüttüklerini anlattı. Şahin, "Neden uygun görülmediğini merak ediyorum. İkna edilmem halinde yeni bir değerlendirme yapabilirim. Her ikisinin de performansından son derece memnunum. Bence son iki yılın en başarılı iki bürokratı Bayazıt ve Atalay'dır" şeklinde konuştu.
Şahin, bir soru üzerine hiçbir Kamu Personel Reformu ile hiçbir kamu görevlisinin sosyal haklarında geriye gidişin söz konusu olmayacağını vurguladı. Maaşı yüksek olanları aşağıya çekerek değil aşağıda olanları yukarı çekerek dengelemeye gideceklerini ifade eden Şahin, bunun bütçeye ilave bir yük getireceğine işaret etti. Şahin, bu düzenlemenin bir çırpıda mı yoksa zaman içinde mi yapılacağı konusunu henüz karara bağlamadıklarını açıkladı.
Şahin, Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda havuz sistemiyle ilgili tartışmaların yaşandığının hatırlatılması üzerine sorunun naklen yayın gelirlerinin taksimatı ile ilgili olduğunu söyledi. Özerk federasyonların sorunları hakkında genelde konuşmadığını belirten Şahin, Anadolu kulüplerine destek mesajı verdi. Şahin, Anadolu kulüplerinin daha da güçlendirilmesinin yararlı olacağına işaret ederek, "Anadolu kulüpleri olmazsa her yıl şampiyonluğu birbirinden devralan büyük kulüplerin varlığının bir anlamı kalmaz" dedi. Şahin, MİT'in tüm telefonların dinlenebilmesi için Diyarbakır'daki bir mahkemeden aldığı karara ilişkin soru üzerine, haberleşmenin gizliliğinin esas olduğunu belirterek, vatandaşlara 'ben de mi dinleniyorum?' şeklinde kuşku verecek uygulamalara son verilmesi gerektiğini vurguladı. Şahin, birçok insanın telefonlarının dinleniyor olmasının toplumun huzurunu bozacağı uyarısında bulundu.