Milletvekili Güvel "tehdit edildim"

Baskı hissettim, tehdit edildim. meclisteki danışmanım vasıtasıyla not iletildi, yetmedi cep telefonumdan arandım. Bu işlerle uğraşma diyen adamın yüzüne telefonu kapattım.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gençlik Kolları'nda uzun süre görev yaptı. Aileden CHP'li. 2004 Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı aday adayı... Yerel yönetimleri gözüne kestiren ancak CHP'nin milletvekili olarak kendisini Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) gören Hulusi Güvel, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adana mitinginde 100 bin kişinin önünde kendisinden övgüyle söz etmesinden TBMM'ye sunduğu soru önergeleri sonucunda ortaya çıkan Adana gerçeklerine varana kadar birçok konuyu Yeni Adana okurları için paylaştı.

2007'de TBMM çatısı altında 550 milletvekilinden biri olarak göreve başlayan, 12 Haziran seçimleri için Adana listesinde yer bulamayan CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel, görev yaptığı 46 ayı Yeni Adana Gazetesi muhabiri M.Ömer Üney'e değerlendirdi.

Zorlukları, sıkıntıları, sevinçleri, hüzünleri, tehditleri ve kendisine karşı geliştirilen entrikaları açık yüreklilikle anlatan Hulusi Güvel, 900'e yakın soru önergesi ile muhalif bir milletvekilinin yapması gerekenleri gözler önüne serdi. Meclise 45 kanun teklifi sundu. Yetmedi 38 araştırma önergesi ve TBMM kürsüsünden genelde Türkiye, özelde Adana ölçekli 200 konuşması yaptı. Meclisin en etkin milletvekilleri arasında ön sıralarda yer alan, her hafta meclisin açıldığı salı günleri genel kurulda yerini alanların başında gelen, meclisin kapandığı perşembe günü akşamı Adana'ya gelerek 4 gün boyunca hemşehrileriyle buluşan, sorun dinleyen, çözüm yolları arayan Hulusi Güvel, 3 gün sonra yapılacak milletvekili genel seçimlerinde liste dışı kalmasını da yorumladı.

Hulusi Güvel'le yeni CHP'yi Adana listelerini ve Büyükşehir Belediyesi'nde dillendirilen 'Ortak Akıl' söylemlerini de dobra dobra konuştuk...

- Sayın Güvel, mecliste görev yaptığınız süreci kısaca değerlendirir misiniz?
Güvel: 2007 yılında milletvekili seçildim. 46 ay önce hayallerle, ümitlerle yola çıktım. Muhalefet milletvekili olarak çok da icra yapma şansımız yoktu ancak Adana'ya, ülkeme daha çok hizmet etmek için elimden geleni yaptım. İlk önceleri parlamentoyu, komisyonları tanımaya çalıştım.

Toplum için ve milletten aldığım yetki adına soru önergelerinin önemli olduğunu öğrendim. Kamuoyundan saklanan olayların günyüzüne çıkmasını sağladım. Adana'da önemli konulara parmak bastım. Kaynakların hovardaca kullanıldığını gözler önüne serdim, kamuoyu ile paylaştım. Tüm bunları millet adına, Adanalılar adına yaptım. Asla ve asla kişisel çıkar gözetmedim.

- Olumlu veya olumsuz tepki aldınız mı? Teşekkür veya sitem eden oldu mu? Örneğin 'ne gerek var bu kadar soru önergesine' cümlesi işittiniz mi?
Güvel : Daha çok olumlu tepki aldım ancak meclisi meşgul ettiğimi düşünenler de oldu. Örneğin belediye meclis üyelerinin meclis toplantılarına türbanla katılmasını sorguladım. Belge ve bilgilere rağmen yetkililer böyle bir durum olmadığını öne sürdüler. Bazı okul temsilcilerinin iktidara yalakalık olsun diye okul damlarında cuma namazı kıldırmaları, servis araçlarıyla öğrencileri camilere yönlendirmeleri gibi konuları irdeledim. Bu tür davranışların Laik Cumhuriyet'e ters düştüğünü dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım. Yetkililer her fırsatta inkar etti ancak biz belgelerle hareket ettik. Adana'da çok önemli belgeler de edindik ancak memleketimizde kamu vicdanı yara almasın diye bir kısmını hiç kimseyle paylaşmadık. Bazı bürokratların devlet kaynaklarını nasıl haksız bir şekilde yandaşlarına peşkeş çektiklerini de gördük. Tüm bunlar benim için önemliydi ve 'ne gerek vardı' şeklinde bir cümleye tahammülüm olamazdı, olmadı. Ben görevimi yaptığıma inanıyorum.

- Meclise Adana için sunduğunuz en önemli önerge veya kanun teklifi hangisiydi? Yeterince destek gördünüz mü?
Güvel : Meclise sunduğum 900'e yakın soru önergesi, 45 kanun teklifinin hepsi benim için önemliydi. Özellikle Adana'ya ikinci üniversite yapılması ile ilgili sunduğum kanun teklifine cevap alamamak beni yaraladı. Kentimize ikinci hatta üçüncü üniversite gerekliyken hazırladığım teklifi muhalif milletvekilleri, oda ve borsa başkanları, çeşitli sivil toplum örgüt liderlerine detaylarıyla iletmeme ve eleştiri, öneri ve beklentilerini sormama rağmen maalesef hiç ama hiçbir yanıt alamadım. Sonra herkes bizim haklılığımızı gördü. Hep bir ağızdan koro halinde ikinci üniversite sözleri yükselmeye başladı.

- Ama şimdi bir ortak akıl var Adana'da...
Güvel: Adana her yönden geri bıraktırıldı. Atanmışlar ve seçilmişler bir araya gelmiyor veya gelemiyor. Bu konuda da çok çaba sarfettim ama kimseyi bir araya getiremedim. Ortak akıl sadece AKP'ye hizmet olarak yürüyor. İşte ortak akıl bu. (Elindeki su bültenini göstererek) Bu ortak aklın samimi olduğuna inanmıyorum. Sayın Başkanvekili AKP'ye kaydının yapılabilmesi için her türlü çaba ve gayreti sergiliyor. Bana göre bu bir siyasi manevradır. Zira su bültenine baktığınız zaman iktidarın il başkanı, belediye başkanları, milletvekilleri ve milletvekili adaylarından başkasını göremezsiniz. Adana'da örneği olmayan bir uygulamanın üzerine inşa edilmeye çalışılan ortak akıl çok inandırıcı olmaz. Soruşturmanın selameti açısından seçilmiş bir belediye başkanı 16 ay boyunca hiçbir suç isnat edilmeden görevden uzaklaştırılamaz. Kararı bağımsız Türk yargısı mı veriyor yoksa siyasiler mi? Bu sorunun cevabı ortadadır. Yargıya kalsa varsa suçu cezalandırır ama suçu yoksa da görevine iade eder. Bu iş bu kadar basittir.

- Çalışmalarınızda, önergelerinizde 'şu önergeyi verme, bu işe karışma' diyenler çıktı mı? Aba altından sopa gösteren ya da açıkça tehdit eden...
Güvel: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile ilgili bir soru önergesi vermiştim. Harcamalarını, gelirini, giderini, huzur hakkını ve bazı konuları sormuştum. Hiçbir ard niyetim yoktu. Maalesef Türkiye'de bazı güçler birtakım bilgilerin ortaya çıkmasından rahatsız oluyor. Bu konuda biraz sıkıntı çekmiştim. En çarpıcı olanı ise kamuoyunda “Teksas” tartışmalarına neden olan silah yasa tasarısı ile ilgili çalışmamdı. Alt komisyonda görev alıyordum ve raporun ayrıntıları konusundaki bilgilendirmemle kamuoyu oluşumuna katkı sağlamıştım. Çünkü silah kullanma yaşı düşürülecek, isteyen istediği kadar silah alabilecek ve üstelik sağlık raporu dahi sorulmayacaktı. Herkese 5 silah hakkı tanınacak, silah satışı kolaylaşacaktı. Bunun yanı sıra yeni oluşturulan Kamu Güvenliği Müsteşarlığı aracılığıyla ülkenin dış güvenliğinin emniyet teşkilatına verilme çabaları olmuştu ve emniyetin silah yasa tasarısı ile istediği silah ve mühimmatı Milli Savunma Bakanlığı aracılığıyla ordudan değil de yurtdışından ithal yolu açılacaktı. Bu konuda bazı komutanlardan brifing aldım ve konunun yanlışlığını komisyonlarda açık yüreklilikle anlattım. Yasa tasarısını hazırlarken biz alt komisyon olarak biz bu tasarıyı görüştük daha sonra ikinci defa toplandık. Alt komisyon çalışmalarımızı bitirmiştik, ama genel kurula gittikten sonra yeniden revize istediler ve yeniden toplandık. Bu etapta baskı hissettim, tehdit edildim. TBMM'deki danışmanım vasıtasıyla not iletildi, yetmedi cep telefonumdan arandım. 'Bu işlerle uğraşma' diyen adamın yüzüne telefonu kapattım.

- Komisyon çalışmaları nasıl yürüyordu peki?
Güvel: Biz alt komisyon olarak çalışmalarımızı tamamlamış ve 2010 Mart ayında komisyonumuza göndermiştik. Ancak alt komisyondaki muhalefet raporu, genel kuruldaki çalışmalara muhalefet şerhini de o zaman koymuştuk, diğer komisyon üyesi arkadaşlarımızla bir komisyona göndermiştik. İçişleri komisyonu 25 üyeden oluşuyor ancak bizim raporumuz komisyonun eline geçmeden birileri tarafından inceleniyor, kontrol ediliyor ve bunun istedikleri gibi olmadığı anlaşılıyor ve bizi yeniden Nisan ayında alt komisyonu tekrar toplantıya çağırdılar. Bu tasarıdaki bazı maddelerin eksik olduğu gerekçesiyle. Ancak orada gördük ki, sivil silahlanmayı kolaylaştıran, insanların çok kolay bir şekilde silah ruhsatı almasını kolaylaştıracak bazı değişiklikler yapılmış. İşte örneğin, sağlık raporu konusunda, reklam konusunda, silah satış yerlerinde çalışan personelin durumu konusunda, silah sayısı konusunda, silah ruhastı alacakların yaşı konusunda çok önemli değişiklikler yapılmış. Her şey masum gibi gösterilmeye çalışılıyordu. Bazı maddelerin kabul edilmesi mümkün değildi. Çok mücadele verdim. Komisyon Başkanı bile üstü kapalı uyardı beni. Şerhime rağmen maddeler komisyondan istedikleri gibi geçti. Ben elimden geldiğince yanlışlığı anlattım ve kamuoyu ile de paylaştım. Çok büyük sıkıntılar çekmeme rağmen bu konuda rahatım. Amaçlarım doğrultusunda milletvekilliği yaptım.

- Özellikle soru önergesinde kendinize bir hedef mi koydunuz?
Güvel: Böyle bir hedefim olmadı. 900 soru önergesi verdim. 45 kanun teklifi sundum. 38 araştırma önergesinin yanı sıra 200'e yakın konuşma gerçekleştirdim. Üzerine gidilmesi gereken konular olduğuna inandığım için ve milletimin bana verdiği yetkiyi kullanarak soru önergesi hazırladım. Meclis açıldığında yerimi aldım, kapandığında seçim bölgemde çalışma yürüttüm. Görevimi başarıyla yaptığıma inanıyorum.

- Pazar günü gerçekleştirilecek seçimler için listede yer bulamadınız. Listelerin açıklanacağı güne kadar çeşitli televizyon ve gazetelerde ikinci sırada olduğunuz yazıldı. Sizinle yaptığımız görüşmelerde de liste sorunu yaşamadığınızı söylediniz ancak liste açıklanınca sizi göremedik. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Güvel: Çok üzüldüm tabi... Listede olmayı bekliyordum. Bana verilen sözler doğrultusunda listede olacağımı düşünüyordum. Bu herşeyin sonu değil benim için. Adana'nın çocuğuyum. Siyasi deneyimime yine CHP çatısı altında devam edeceğim. Bu süreçte aday arkadaşlarıma ve partime destek veriyorum. CHP'nin Adana'da birinci parti olacağına inanıyorum. En fazla milletvekilini biz çıkaracağız. Partime her ne şekilde olursa olsun hizmet edeceğim.

- Yeni CHP'yi nasıl buldunuz. Seçim propagandalarını değerlendirir misiniz?
Güvel: Kurultayda üst yönetimde değişiklik oldu. Yeni yönetim çaba ve gayret harcadı. Yeni bir kurultayla göreve gelen parti büyüklerimiz 2011 Haziran seçimlerinde yeni bir anlayışla adayları belirledi. Bu şekilde başarılı olacaklarına inandılar. Saygı duymak lazım. Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun performansı gayet iyi. 81 ili geziyor. Kılıçdaroğlu'nun çabaları kendisine olan ilgiyi arttırıyor.

- Kemal Kılıçdaroğlu, son Adana mitinginde sizi yanınıza çağırdı ve 100 bin kişinin katıldığı söylenen mitingde elinizi havaya kaldırdı. Hangi pencereden bakıyorsunuz bu girişime...
Güvel : CHP'nin gençlik kollarından ve CHP'li bir aileden geliyorum. Seçimlerde adaymış gibi çalışıyorum. Partimi iktidarda görmek istiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu listeler açıklandıktan bu yana bana hep teşekkür etti. Genel başkana yakın kişiler Türkiye'nin hiçbir yerinde sıralamada olmayan milletvekillerinin genel başkana bu kadar yakın durmadığını anlatıyor bana. Ben diğerleri gibi yapmadım. Her zaman partimin emrindeyim. Bunu bir görev addediyorum. Tabi sayın genel başkanımızın bu girişimi beni onore etti, mutlu etti. İnanılmaz tebrik telefonları aldım. Bir dostum, 'seni birinci sıradan aday gösterse bu kadar mutlu olmazdım' dedi. Ben partimin ve üst düzey yöneticilerin başarılı olması için çaba harcarım. Kavga etmem, uzlaşmacı bir tutum sergilerim. Siyaset bir emek işidir. Emek ve çaba olmadan hiçbir yere varılamaz. Emek ve çaba harcanmadan siyasette uzun ömürlü olunmaz. Bu bir süreçtir ve daha neler göreceğimizi şimdiden kestirmek zor.

- İktidarın genel politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Güvel: 12 Haziran'da ülkeyi 9 yıldır yöneten, çıkmaza ve iç savaşa sürükleyen AKP iktidarının gitmesi gerekiyor. Ekonomi, tarım kötü, işsizlik had safhada. Türkiye tüketim toplumuna dönüştürüldü. Herkes borçlu. İktidarın görevi sona ermeli. Genel Başkanımızın çaba ve gayretleri de bu yönde. 13 Haziran günü milletimiz CHP iktidarıyla uyanacak. Buna yürekten inanıyorum. Çalışmalarım bazılarını ürkütmüş ki şirketim ve ben maliye tarafından didik didik aranıyoruz. Beyanatlarımız, iktidar aleyhine söylemlerimiz nedeniyle cezalandırılmaya çalışılıyoruz. Şirket dışında bireysel olarak da sıkı bir şekilde inceleniyorum. Kişi olarak yani Hulusi Güvel olarak KDV yönünden de incelemeye başladılar. Elinizden geleni ardınıza koymayın. CHP iktidarı milletimize rahat bir nefes aldıracak. İnancım budur.

- Teşekkürler sayın Güvel
Güvel: 93 yıldır Türk basına onurla, gururla hizmet veren ve dimdik ayakta duran, işgal kuvvetlerine kalemiyle karşı koyan Yeni Adana Gazetesi'nde bana böylesine geniş bir imkan sunduğunuz için gazete sahibi Çetin Remzi Yüregir başta olmak üzere, size ve tüm gazete çalışanlarına yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.