Milletvekili Karakelle: 28 Şubat, Demokratik Hayatımızın Kara Lekelerinden

AK Parti Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle, 28 Şubat'ın; demokratik hayatın kara lekelerinden biri olarak arşivlerdeki yerini aldığını söyledi.

28 Şubat postmodern darbesinin üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen tazeliğini dün gibi koruyor. AK Parti Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle, 28 Şubat'ı bürokrasinin siyaset kurumu üzerindeki tahakküm talebinin yansıması olarak değerlendirdi. Bugün özellikle devam eden yargı sürecinde çok yeni bilgi ve belgelerin ortaya çıkmasının 28 Şubat'ın vehametinin ortaya çıktığını belirten Karakelle, "Milletin 28 Şubat anlayışını vicdanlarında yargılayıp mahkum etti. Devam eden yargı süreci bir şekilde sonuçlanacaktır. Ancak binlerce kişinin fişlenmesi sadece inançları gereği başını örten kız öğrencilerin eğitimden mahrum edilmesi, binlerce memurun sadece inançları sebebiyle sürülmesi veya meslekten atılması, kuvvetler ayrılığı prensibinin bir ayağının, bir yerlerde brifingler alarak hukuk adına hukuksuzluk yapılması, maalesef 28 Şubat'ın ülkemize çıkardığı ağır faturasının bir bölümüdür." dedi.

Sebahattin Karakelle, "Milletimiz, demokrasiden ve siyasetten çözüm beklemektedir. Demokrasiyi ve milli iradeyi hazmedemeyenlerin, içlerine sindiremeyenlerin yaptığı her girişim başarısızlığa uğramaya mahkumdur. Zira bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat süreci önce insanımızın vicdanında daha sonra demokrasinin seçim sandığında kısa sürede silinip gitmiştir. Böylece demokrasiye balans ayarı yaptıklarını düşünenlerin demokrasi dışı anlayışlar, millet iradesiyle seçim sandığında bizzat yine millet tarafından balans ayarına tabi tutulmuştur. Demokrasilerdeki bu tür kesintilerin ülkelere sosyal ve ekonomik açıdan birçok ağır bedelleri olmaktadır. Oluşan tahribatın bedeli bizzat millet tarafından ödenmektedir." şeklinde konuştu.

Demokrasinin bu kara lekelerinin geride kaldığına dikkat çeken Karakelle şöyle konuştu: "Ülkemiz insanı bu konuda yeteri kadar bilinçlenmiştir. Yapanların yaptıkları artık yanlarına kalmamakta makam ve mevkileri ne olursa olsun Türk adaletine hesap vermektedirler. Türk demokrasisi ise artık felaket tellallarına bunalım ve kriz tüccarlarına pabuç bırakmayacak, kendi sorunlarının üstesinden gelebilecek olgunluğa ulaşmıştır. Unutulmamalı ki hiç kimsenin ve kurumun, Türkiye’yi eksik demokrasiye mahkum etme lüksü yoktur. Zira cumhuriyette, laiklikte, hukuk devleti de ancak demokrasi ve demokrasinin devamlılığı ile mümkündür.