TBMM Genel Kurulu'nda, Genel Sekreterlik ile ilgili yasa değişikliği görüşmelerinde milletvekillerinden bazıları danışmanlarına kadro ve mesai parası isterken, bazı milletvekilleri odaların yetersizliğinden ve polis çevirmelerinden şikayet etti.
TBMM'de dün, TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu'nda değişiklik teklifi görüşüldü ve kabul edildi. Ancak görüşmelerde milletvekilleri ilginç görüşler ve isteklerde bulundu. Bu ilginç soru ve taleplerden bazıları şöyle:
"Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan, Bildiğimiz gibi, TRT 3 üzerinden yayın yapan Meclis TV'ye yönelik çok önemli bir şikayet söz konusudur. Meclis TV, günün değişik saatlerinde verdiği haberlerde son derece yanlı bir tarz izlemekte, muhalefet partilerine mensup milletvekillerinin basın toplantıları veya değişik platformlarda dile getirdikleri mülahazaları hatibin orijinal ses tonundan vermekten ziyade, spikerin hatibin söylediklerinin içeriğini azaltarak, kısaltarak ve anlamının birçok yerde tabii değişmesine sebebiyet veriyor. Halbuki, iktidar partisi milletvekillerinde böyle bir durum söz konusu değil. Ayrıyeten, mesela şuna da şahit oluyoruz, belirli günlerde belki 1 milletvekili basın toplantısı yapıyor. Ama, buna rağmen, ya Meclis Başkanı sık sık o gün televizyona, Meclis TV'ye çıkıyor, tekrar tekrar veriliyor. Halbuki, muhalefet partisine mensup milletvekilini bir defa ve çok kısa bir şekilde veriyor. Üstelik içeriğini bozuyor. Özellikle Hükümete mensup bakanların eleştirildikleri noktalar Meclis TV'den verilmiyor. Sadece kendi işlerine gelen konular, suya sabuna dokunulmayan.
Konya Milletvekili Ahmet Işık: Meclis Başkanımızın açık iradesi mevcuttu. Milletvekillerimizin Halkla ilişkiler Binasındaki çağdaş olmayan fiziksel mekanlarının çok daha çağdaş hale getirilmesi. Meclis Başkanımızın bu noktadaki yoğun katkısını ve iradesini de biliyoruz. Bununla ilgili bir proje çalışması noktasında bir gelişme var mı? Bu noktada bir tarih verilebilir mi? Çalışma koşullarımızın çok daha çağdaş hale getirilmesi noktasında çok somut adımlar atılabiliyor mu? Bunları öğrenmek istiyorum
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu: Sayın Başkanım, restoranların girişine, kulislerin girişine döner turnikeler yapıldı. Ben, şahsen soruyorum: Acaba bunlar ne işe yarıyor? Bunlar acaba milletvekillerine engel midir? Bunlar bir işe yarıyor mu?
Ankara Milletvekili Bayram Meral: Dört senedir Meclisteyiz, bütün inşaatlar gözümüzün önünde seyrediyor. Acaba ne kadar giderimiz oldu?
"İKİ KATI YENİLENEN SOSYAL HİZMET BİNASI NEDEN YIKILACAK?" İzmir milletvekili Erdal Karademir: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Bülent Arınç sık sık şöyle konuşuyor: 'İsraflardan özellikle kaçınıyoruz' diyor, 'Mecliste israf yaptırmıyoruz' diyor. Ben şimdi sormak istiyorum, 2 katını tamamen baştan sona yenilediğiniz sosyal hizmet binasını, şimdi de yıkacağız gerekçesiyle, bildiğiniz gibi, Akay Caddesi'nde Orman Bakanlığı'na ait bir yeri kiraladınız. Peki, bu sosyal hizmet binası yıkılacak ise, neden iki katını tümden yenilediniz? Bu bir israf değil midir? Bir ikinci soru yöneltmek istiyorum: Yine, Türkiye Büyük Millet Meclisinin lokantalarımda kullandığımız Meclis amblemli tabak, kaşık, çatal gibi bir çok ürünler, kullandığımız malzemeler yenilendi, ama bunlar bir yardım derneğine verildi. Bu yardım derneği hangi gerekçelerle, hangi kriterlerle seçildi? Verilen yardım derneğinin ismini söyleyebilirsiniz. Niçin, bu dernek tercih edilmiştir? Merak ediyorum.
Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin: İki sorum olacak, bunlardan bir tanesi, yine, geçici personelle ilgili. Bu, başka kurumlardan gelip, daha çok milletvekili arkadaşlarımıza sekreter olarak, danışman olarak hizmet veren personelle ilgili. Bunlar, her yasama döneminden sonra, yeni seçilen milletvekillerine kendilerini kabullendirebilmek için, tanığı da olduğumuz, duyduğumuz birtakım insanlık dışı davranışlarla tercih edilir konuma geliyorlar ve seçim dönemleri yaklaştıkça, hem verimleri düşüyor hem de kendileri de kaygı içerisinde günlerini geçiriyorlar. Bunların Mecliste kadroya alınması düşünülmüyor mu? Diğer kurumlardan gelen personeli kastediyorum.
İkinci sorum: Zaman zaman, basına, kamuoyuna da yansıdı, Meclisteki tablolarla ilgili olacak. 12 Eylül döneminde kaybolan tabloların takibi yapıldı mı? Geri alınması için ya da bulunması için bir çalışma yürütülüyor mu? Ne kadar tablo bu konuda zayi oldu? Zayi edenler hakkında bir işlem yapıldı mı, yapılması düşünülüyor mu? Meclisteki tabloların bir icmali yapıldı mı? Ne kadar tablo var? Gerçekten, oldukça değerli tablolarımız var. Bu dönemde ne kadar tablo alındı? Yine, döneminizde, halen milletvekili olarak görev yapan bir arkadaştan tablo satın alınması basına yansıdı. Meclisin itibarı açısından etik olmayan bir davranış değil mi? Bu alınan tabloların değer tespiti yapılarak mı alındı?
"MİLLETVEKİLİ DANIŞMANLARINA ELBİSE PARASI" Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan: Çeşitli kamu kuruluşlarından sayın milletvekillerinin aldıkları danışman ve sekreterler arasında ücretlendirme bakımından veya diğer mali yardımlar bakımından fark bulunmaktadır. Örneğin, sekreterlere elbise parası verildiği halde danışmanlar bundan yararlanamıyor. Acaba, bu bir adaletsizlik değil mi? Bir de bunu soruyorum.
Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün: Birincisi, Mecliste bulunan lokanta, çay ocağı, berber gibi hizmetler noktasında özelleştirmeye Meclis Başkanlığımız nasıl bakıyor?
Mersin Milletvekili Hüseyin Özcan: Sabahleyin dokuz buçuktan, gün oluyor ki, Meclisin açılışına kadar, 23.00'e kadar çalışan personel var. Bu çalışma süresi içerisindeki bu arkadaşlara mesai vermeyi düşünüyor musunuz? Mesai veriliyor mu, onu öğrenmek istiyorum.
Mersin Milletvekil Hüseyin Özcan: Milletvekili odaları konusunda, zaten, hepimiz mustarip haldeyiz ve bu odalarımız, Avrupa Birliğine giriş süreci içerisinde, çalışma koşullarını da göz önüne baktığımızda, 6 metre karelik Buradan, aslında, sizinle değil de, kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Çünkü, davulun sesi biraz uzaktan hoş geliyor. 6 metre karelik bir çalışma koşulları içerisinde, yan komşunun hapşırmasını dahi duyduğumuz, 'Çok yaşa.' dediğimiz bir ortamın ideal bir ortam olup olmadığını ve bunun düzelmesi için ne gibi çalışma yapmak istediğini
"MİLLETVEKİLİNİN FORSU YOK" Antalya Milletvekili Fikret Badazla: Sayın Başkanım, Türk bayrağındaki ay yıldız, forslu arabası olan Cumhurbaşkanlığı'ndan başlayarak, mülki amirlerde ve büyük kuvvet komutanlarının araçlarında bulunur. Milletvekilinin forslu, makam arabası olmadığı cihetiyle, milletvekillerinin de yakasındaki rozete ay yıldız konmuştur ve arabalarının ön camında da uyduruk bir karton parçasına bastırılmış bir belge bulunur. Ama, Türkiye'deki il genel meclisi üyelerimizin rozetleri bizimkiyle aynı, ayırt etmek mümkün değil, artı daha cazibeli, daha canlı ve arabalarının camının üstünde büyük bir tane ay yıldız, il genel meclisi üyesidir diye yapışık. Milletvekilinin böyle bir şeyi yok. Yani, milletvekilliği çok gölgede kalmadı mı? Bu hususlarda bir değişiklik yapmayı düşündünüz mü?
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu: Sayın Başkanım, 1992 yılında sınav açarak alınan 296 personelin, aradan on beş yıl geçmesine rağmen, sadece 11 tanesi kadroya alınmıyor; 296'nın 285'i kadroya alınıyor, 11 tane Bu insanlar beceriksiz mi? Bu insanlar aciz mi? Sınavla aldığınız insanlar. On beş yıldır 285 kişiyi kadroya alıyorsunuz, bu 11 insanın günahı nedir? Bunlar başarısız mı, beceriksiz mi? Bu insanların başarısını kim ölçüyor? Ben şahsen, milletvekili sekreterinin başarısının kimin ölçtüğünü bu Mecliste dört yıldır göremedim. Benimle çalışıyor, tüm gününü, tüm işlemleri benimle yapıyor, bir gün bana kimse sormadı ki, 'Sen bu çalışan sekreterinden memnun musun?' Yani, başarı kriteri neyle ölçülüyor burada?
Mersin Milletvekili Hüseyin Özcan: Birincisi, milletvekillerinin danışmanları cumartesi, pazar demeden şehir dışına çıkıyorlar. Özellikle kalacakları yerler, kaldıkları oteller ve diğer ihtiyaçları, haliyle, milletvekilleri tarafından karşılanıyor. Bu konuda, danışmanlarla ilgili mesai verme durumu var mı Meclisin? Bunu öğrenmek istiyorum. Sözleşmeli olarak gelen bu danışmanların, tekrar, bir, kadro konusunda, kadroya alma durumumuz var mı? Dışarıdan da gelse, burada dört yılını tamamlayan bu insanlar, yarın milletvekili seçilmediğinde mağdur oluyorlar. Bu konuda herhangi bir tazminat veya özlük haklarıyla ilgili bir gelişme, bir çalışma var mı?
"BOŞ KIRMIZI PLAKAYA SELAM, BİZE POLİS ÇEVİRMESİ" Mersin Milletvekili Hüseyin Özcan: Milletvekillerine, illerinin plakası artı Türkiye Büyük Millet Meclisi ve ildeki milletvekili sayısına göre rakamlarla, bir kırmızı plaka anlamında Bu düşünce geçerliliğini Ne gibi, Başkanlık Divanı bir çözüm üretti, çözüm üretmeyi düşünüyor musunuz? Ben, güzergahlarda giderken şunu görüyorum: Boş kırmızı plakaya selam verildiğini, ancak arkada 4 milletvekiliyle giden bir arabayı polisin durdurduğunu biliyorum. Önümüzde gidiyor boş araba, güvenlik görevlilerimiz selam veriyor, ama arkadaki arabada 4 milletvekilimiz var, onlar durduruluyor, ehliyet, ruhsat sorulmasını yaşıyoruz.
Mersin Milletvekili Hüseyin Güler: Sizin aracılığınızla Bugün 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyoruz, ama, milletvekillerinin protokoldeki yerlerini merak ediyorum. Çünkü, çeşitli sıkıntılar her safhada olduğu gibi, seçilmiş insanın atanmışın gerisinde olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konunun düzenlenmesi için ne gibi çalışmanız var?"