Milli Eğitim Bakanı Avcı:

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, SBS'nin yürütmesinin durdurulmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, hiçbir çocuğun hak kaybının sözkonusu olmayacağını söyledi.Avcı, “Çocuklarımız rahat olsunlar, aileleri rahat olsun, öğretmenlerimiz ve veliler endişe etmesinler. Hiçbir çocuğumuzun hak kaybı söz konusu olmamıştır, olmayacaktır. Hiçbir çocuğumuzun yerleştiği okuldan bir başka yere gönderilmesi gibi bir şey söz konusu değildir. Bunlar çocuklarımızın tümü için kazanılmış haktır. Bu hakların en büyük savunucusu da Milli Eğitim Bakanlığıdır” dedi.Bakan Avcı, SBS’nin yürütmesinin durdurulmasına yönelik basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bakan Avcı, dava ile ilgili 1 Ağustos’ta cevaplarını mahkemeye gönderdiklerini belirterek şunları dedi:“Mahkemeye gönderdik. 718 öğrencinin aslında Almanca ve Fransızcadan sınava girdikleri halde İngilizce cevap anahtarıyla değerlendirmelerinden kaynaklanan bir yanlışlık vardı. Biz sınav sonuçlarının açıklandığı gün bu yanlışlığı fark ettik ve hemen gerekli çalışmayı yaptık. O gün saat 17.00 itibariyle 718 öğrencinin doğru puanlarını sisteme girdik ve bunun istatistiksel olarak 1 milyon 120 bin öğrencimizin sıralamasında her hangi bir değişikliğe yol açmayacağı savıyla mahkemeye de bunu bildirdik. Ağustos 2013 tarihinde. Dava 16 Temmuz’da açılmış. Nerede açılmış. Dün bir çok TV kanalının ve bazı gazetelerin söylediği gibi Danıştay’da değil. Bu bir Danıştay kararı değil. İdare mahkemesinde. Ankara 18. İdare Mahkemesinde. 1 Ağustos 2013 tarihinde mahkemeye itirazımızı yaptık. Şimdi Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, Ocak’ın yarısı geçmiş, ikinci sömestr tatiline 10 gün kalmış. 16 Eylül’de okullar açılmış, öğrenciler yerlerine yerleşmiş, dersler başlamış. SBS’yi kaldırıp yazılılara sınav düzeni gereğince öğrenciler yazılı sınava girmişler ve sömestr tatiline hazırlanıyorlar. 1 milyon 120 bin öğrenci ve aileleri. Yürütmeyi durdurma kararı gecikmesinde sakınca olan hallerde verilir. Gecikmesinde sakınca olan hallerde yürütme durdurulur ve idarenin buna göre tedbir alması istenir. Bunun süresi mahkeme Temmuz ayında açılmış, okullar 16 Eylül de açılmış ve 16 Eylül de açılacağı da biliniyor. Eğer mahkeme gerçekten gecikmesinde sakınca olan bir durum olduğu kanaatine varmış olsaydı o tarihte diyelim ki gerçekten sıralamayı etkileyecek bir durum olsaydı bunun tedbiri o tarihte alınabilirdi. Temmuz’da, Ağustos’ta, Eylül’de, Ekim’de Kasım’da, Aralık’ta, Ocak ayında bu karar verilmemiş. Bize geliş tarihiyle söylüyorum 15 Ocak 2014 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verilmiş.”“Bakanlık olarak biz bir üst mahkemeye itirazımızı yapıyoruz” diyen bakan Avcı, şöyle devam etti:“Her halükarda üst mahkemenin bunu hakkaniyetle değerlendireceğine inanmak durumundayız. Bunu buradan açık söylemek istiyorum. Çocuklarımız rahat olsunlar, aileleri rahat olsun, öğretmenlerimiz ve veliler endişe etmesinler. Hiçbir çocuğumuzun hak kaybı söz konusu olmamıştır, olmayacaktır. Hiçbir çocuğumuzun yerleştiği okuldan bir başka yere gönderilmesi gibi bir şey söz konusu değildir. Bunlar çocuklarımızın tümü için kazanılmış haktır. Bu hakların en büyük savunucusu da Milli Eğitim Bakanlığıdır.”