Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Genelkurmay İkinci Başkanı Korgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ile Özel Kuvvetler Komutanlığını ziyaret etti. Burada incelemelerde bulunan Akar, yürütülen faaliyetler hakkında Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Ömer Ertuğrul Erbakan'dan bilgi aldı.
Daha sonra iftar için bordo berelilerle bir araya gelen Akar, yemeğin ardından yaptığı konuşmada, bordo berelilerle iftar yapmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) yoğun bir dönemden geçtiğini belirten Akar, 24 Temmuz 2015'te İkiyaka Dağlarında başlayan ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonların 6 yıldır artan şiddet ve tempoda devam ettiğini bildirdi.
Akar, TSK'nın, tüm terör örgütlerinin yanı sıra her türlü tehdit ve tehlike karşısında ülkenin birlik ve bütünlüğü için yapılması gereken her şeyi yaptığını ve yapmaya da devam ettiğini kaydetti. Bu mücadelenin, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla sürdürüleceğini ifade eden Akar, bundan kimsenin şüphesinin olmamasını istedi.
Bölücü terör örgütünün yuvalandığı Avaşin-Basyan ve Metina'da 23 Nisan'dan itibaren Pençe-Yıldırım ve Pençe-Şimşek operasyonlarının başlatıldığını anımsatan Akar, "Irak'ın kuzeyinde, Suriye'nin kuzeyinde 1 Ocak 2021'den itibaren toplam 988 terörist etkisiz hale getirilmiş bulunuyor. Bu bizim için hiçbir şekilde durmak, yavaşlamak manasında değil. Yapılan çalışmaların özü ve özeti. Bu, devam edecek." diye konuştu.
Teröristleri kırkayağa benzeten ve kesildikçe, vuruldukça yeniden bir yerlerde filizlenmeye çalıştıklarını dile getiren Akar, buna fırsat vermeyeceklerini ve teröristleri nerede görürlerse başlarını ezeceklerini söyledi.
Akar, Türkiye'nin bir yandan Irak ve Suriye'nin kuzeyinde teröristle mücadelesini sürdürürken, diğer yandan Ege, Akdeniz ve Kıbrıs'ta hem kendisinin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin (KKTC) hakkını korumak için gece gündüz mücadele ettiğini belirtti. Yunanistan ile sorunların çözümü konusunda diyalog yolunu işaret eden ve bunun dışında bir yol tanımadıklarını vurgulayan Akar, buna karşın Yunanistan'ın tahrik edici ve provokatif eylemlerle gerilimi artırdığını dile getirdi. Bu tavrın yanlış olduğunu anlatan Akar, Yunanistan'ın bu şekilde bir yere varamayacağını anlamasının gerektiğini ifade etti. Yunanistan ile önce istişari daha sonra ayrıştırma görüşmelerinin başladığını hatırlatan Akar, Türkiye'de güven ve güven artırıcı önlemler çerçevesinde toplantı yapılmasını beklediklerini söyledi.
Bakan Akar, Kıbrıs'ın haklı davasını dün olduğu gibi bugün de desteklemeye devam edeceklerini belirterek uzun yıllardır yapılan müzakerelerle bir yere varılamadığını ve varılmayacağının da açık olduğunu bildirdi. Kıbrıs'ta egemen ve eşit iki bağımsız devletin yan yana huzur içinde yaşamasının yollarını aramak gerektiğini kaydeden Akar, nisan ayında Cenevre'de yapılan toplantıda bu düşüncelerini karşı tarafla da paylaştıklarını anımsattı.
Libya ile Türkiye arasındaki ilişkinin 500 yıl öncesine dayandığını dile getiren Akar, Libya'nın haklı davasında kendilerine destek vermeye devam edeceklerini belirtti. Akar, Türkiye ile Libya arasında geçmişte varılan mutabakatlara değinerek başta Yunanistan olmak üzere çeşitli ülkelerin, bu anlaşmalarla ilgili mevcut Libya hükümetine karşı birtakım kışkırtma girişimlerinde bulunduğunu söyledi.
Hafta başında Libya'da toplantı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Akar, daha önce anlaşılan bütün konularda her iki ülkenin de mutabık olduğunu ve Türkiye'nin Libya'daki çalışmalarının ilk günkü heyecan ve canlılıkla devam ettiğine işaret etti.
Türkiye'nin bütün komşularıyla iyi ilişkilerini geliştirme gayretinde olduğuna dikkati çeken Akar, konuşmasına şöyle devam etti:
"Mısır ile ilişkilerimizin gelişmekte olduğunu görüyoruz. Bu dosta güven, sevinç veriyor, bazılarını da korkutuyor ve yıldırıyor. Mısır halkıyla bizim dostluğumuz, kardeşliğimiz, ortak değerlerimiz, çalışmalarımız var. Biz birbirimizden ayrılamayız. Birtakım sebeplerden dolayı ilişkilerimizde duraklama olmuş olabilir fakat bunun kısa bir sürede geçeceğine ve Mısır ile olan kardeşliğimizin, dostluğumuzun yeniden çok üst seviyelere geleceğine bütün kalbimle inanıyorum. Önümüzdeki dönem bunu göreceğiz. Bunun Türkiye, Libya, Mısır için son derece yararlı, faydalı ve gerekli olduğunu hep beraber yaşayacağız."
Azerbaycan'ın Türkiye'nin kardeşi olduğunu vurgulayan Akar, 30 yıldır işgal altında olan Azerbaycan öz topraklarının kurtarılmasında Türkiye'nin ve TSK'nın her türlü desteği verdiğini dile getirdi.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele kapsamında, ilgili birimlerden istihbari bilgiler geldikçe gerekli işlemlerin yapıldığını anlatan Akar, bu konuda hiçbir tavizin bulunmadığını ifade etti. Akar, FETÖ'den temizlendikçe TSK'nın güçlendiğini, bunun da operasyon ve tatbikat sayılarına olumlu yansıdığını belirterek "Deniz Kuvvetlerimiz geçen yıl deniz seyir saatinde bütün zamanların rekorunu kırdı. Arama-araştırma gemilerinin takviyesi bakımından, Libya görevleri bakımından, Karadeniz, Ege ve Akdeniz'deki görevler bakımından... Bunların hepsini topladığımızda bütün zamanların yıllık deniz seyir saatini aşmış bulunuyor." dedi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında, maske, mesafe ve temizlik kurallarına katı ve sert şekilde riayet konusunda gerekli özenin gösterilmesini isteyen Akar, virüsle mücadelede elde edilen verilere göre TSK'nın diğer ülke orduları arasında ilk sırada yer aldığını aktardı.
Özel Kuvvetler Komutanlığının, TSK bünyesinde, Türk milletinin gönlünde ve kafasında özel bir yere sahip olduğunu ifade eden Akar, bu sevgiyle orantılı olarak sorumluluğunun da o kadar fazla olduğunu dile getirdi. Akar, bordo berelilerden beklentilerinin yüksek olduğuna işaret ederek personelden elinden gelen gayreti göstermelerini istedi.
"Girilemez" denilen İkiyaka Dağlarına, 24 Temmuz 2015'te ilk girenlerin bordo bereliler olduğunu anımsatan Akar, o operasyonla yakalanan ivme sayesinde bugünlere gelindiğini kaydetti.
Akar, konuşmasının sonunda görev başındaki Mehmetçik'e başarı diledi, tüm personelin Ramazan Bayramı'nı da şimdiden kutladı.
(AA)