YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Milli Savunma Bakanı Yılmaz:

ÇORUM (A.A) - Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Ülkenizin güvenliğini sağlayabilmeniz için savunma sanayinde kendinize yeterli olmanız lazım, Türkiye son

ÇORUM (A.A) - Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Ülkenizin güvenliğini sağlayabilmeniz için savunma sanayinde kendinize yeterli olmanız lazım, Türkiye son yıllarda savunma sanayine çok büyük yatırım yaptı" dedi.

Çorum'a gelen Bakan Yılmaz, makine sanayi alanında faaliyet gösteren firmalara yönelik incelemelerde bulundu.

Vali Sabri Başköy, TBMM İdare Amiri ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu ile AK Parti Milletvekili Murat Yıldırım ve diğer protokol üyeleriyle sanayi kuruluşlarının üretim bölümlerini gezen Bakan Yılmaz, fabrika yetkililerinden faaliyet alanlarıyla ilgili bilgi aldı.

İncelemeleri sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yılmaz, bir gazetecinin "Savunma sanayinde Türkiye'de yeni gelişmeler var. Türkiye de kritik bir öneme sahip. Sektörde Çorum ile ilgili planlamalarınız var mı" sorusu üzerine, savunma sanayinin, üreticisi az olduğundan rekabetin çok yoğun olarak yaşandığı bir sektör olmadığını ifade etti.

Dünyada savunma sanayinde öne çıkmış birkaç ülke olduğunu ve "elinizde paranız olsa dahi bazı savunma sanayi ürünlerinin alınamadığını" belirten Yılmaz, "Çok net olarak söylemek gerekirse silahlı insansız hava aracı yani predatorların silajlı olanı için paramız var, bunu bize verin diyoruz ama vermiyorlar" diye konuştu.

"Demek ki ülkenizin güvenliğini sağlayabilmeniz için savunma sanayinde kendinize yeterli olmanız lazım" diyen Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bizim arayışımız bu doğrultuda gidiyor. Türkiye son yıllarda savunma sanayine çok büyük yatırım yaptı. Şu anda yaklaşık 600 milyon doların üzerinde bir Ar-Ge çalışması var. Bu Ar-Ge çalışması uzun dönemli ve uzun soluklu bir yürüyüştür. Hemen bugünden yarına olmaz. Başlanan projeler yaklaşık 8-10 yılda gerçekleştiriliyor. Biz ülke olarak şu anda kendi helikopterimizi yapıyoruz. Birkaç yıl içerisinde silahlı kuvvetlerimizin envanterine teslim edeceğiz. Kendi gemimizi de yaptık ve TSK'ya teslim ettik. Bir kısmı da hala proje aşamasında devam ediyor. Kendi topumuzu, kendi silahımızı yapıyoruz. Kendi tankımızın ilk testini de bu ayın 15'inde inşallah Başbakanımızın da katılacağı Sakarya Arifiye'de basının önüne çıkaracağız. Kendi tankımız da 2016-2017 yılı içerisinde silahlı kuvvetlerimizin envanterine girecek."

-"Geriye bir tek savaş uçağı üretimi kalıyor"-

Savunma sanayi üretiminde, kara ve deniz araçlarında hiçbir sıkıntı bulunmadığını belirten Bakan Yılmaz, ATAK helikopteri ile Türkiye'nin kendi helikopterini ürettiğine dikkati çekti.

ATAK helikopterinin çok nitelikli ve kaliteli olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Öyle olduğu için de Kore Silahlı Kuvvetlerinin helikopter alımı için çıktığı ihaleye dünyadaki birçok ülke gibi biz de Türkiye olarak ATAK helikopteri ile katıldık. ABD'den iki firma ve Türkiye'den bir firma şu anda en son nihai aşamaya geldi. Tüm bunlar, ATAK helikopterinin yakalamış olduğu standardı göstermek için yeterlidir" dedi.

Bakan Yılmaz, Türkiye olarak geriye bir tek savaş uçağı üretimi eksikliklerinin kaldığının altını çizerek, şunları söyledi:

"Şu anda F-16'larımız var. Biliyorsunuz F-35'lerin bir ortak projesi var. Dünyanın, NATO üyesi olan veya olmayan birçok ülkesi ortak katkı ve girişimiyle hem ne kadar uçak alacağını taahhüt etmişler hem de ne kadar para vereceğini belirterek alım yapıyorlar. Dolayısıyla bir F-35 uçağımız var. Ama biz istiyoruz ki kendi savaş uçağımızı da kendimiz yapalım. Savaş uçağını yapma yeteneğini kazandıktan sonra yolcu uçağını da yaparsınız. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Yolcu uçağı konusunda da Ulaştırma Bakanlığı'mızın büyük bir öngörüsü ile THY özelleştirme kapsamı içindeyken sivil hava taşımacılığının rekabete açmak büyük bir riskti. Bu riski aldı Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye bundan faydalandı. Hem Türk Hava Yolları büyüdü hem sivil havacılık büyüdü. Yani herkes kazandı. Bu bir riskti ancak bu risk alındı. Dolayısıyla Türkiye'nin hem savaş uçağına ihtiyacı var hem de sivil taşıma uçağına ihtiyacı vardır. İnşallah bir teknolojiyi yakalayabilirsek o teknolojiyle her ikisini üretebileceğiz."

-Göktürk-2 Çin'e gitti

Göktürk-2 uydusuna da değinen Bakan Yılmaz, uydunun fırlatılmak üzere Çin'e gönderildiğini anımsattı.

Türkiye'nin artık kendi uydusunu da yapabilir hale geldiğine dikkati çeken Bakan Yılmaz, "Bu uydumuzdaki oran yüzde 80'dir. Toplam silahlı kuvvetlerimiz, savunma sanayimizin yüzde kaçını karşılıyor- Bu oran da yüzde 54'tür. Amacımız bu oranı olabildiğince artırmaktır" ifadelerini kullandı.

Savunma sanayi üretimi konusunda Çorum sanayisinin katkısıyla ilgili yapılan çalışmalara değinen Bakan Yılmaz, Çorum'da gerekli incelemelerin yapıldığını ve 5-6 firmayla temin edilme ve sertifikalandırma yapılabileceğini belirtti.

Kısa zamanda teknolojik yeterlilik ve kalitenin artırılması gerektiğini dile getiren Bakan Yılmaz, "Savunma sanayinde sizin yaptığınızın daha kalitelisi yapıldığında sizin ürününüzün hiçbir önemi kalmıyor. Dolayısıyla bir el birliği içerisinde Çorum ilimiz savunma sanayinden hak ettiği payı alacaktır. Ama Türkiye iyi bir yolda. Güvenli bir ülke, huzurlu bir ülke ve insanlarının işi, aşı ve evi olduğu bir ülke istiyoruz" dedi.

-Suriye meselesi-

"Suriye'deki gelişmeler savunma sanayindeki planları etkiliyor mu" sorusunu da yanıtlayan Bakan Yılmaz, Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu anımsatarak, bir savunma konsepti olarak Türkiye'nin herhangi bir sıkıntısı olmadığını vurguladı.

Yılmaz, şunları kaydetti:

"Türkiye, 1950'lerden bugüne kadar başarılı bir savunma örgütü içerisinde yer alıyor. Bu da birçok olayda test edilmiştir. Uluslarararası güvenlik şemsiyesi altında kendi ülkemizin ihtiyacı olan savunma sanayi sistemi kurmak istiyoruz. Suriye'den dolayı artı bir ilave, bir yaptırım durumumuz yok. Biz yolumuza devam ediyoruz. Bu süreç tamamlandığında Türkiye savunma sanayinde kendine yeterli bir hale gelecek. Suriye ile ilgili şunu da söyleyelim, herkes sanıyor ki Suriye Türkiye'nin problemi, değil. Suriye bir insanlık problemidir. Uluslararası toplumun ortak vicdanı olması lazım. Bir ülke düşünün ki kendi uçak ve helikopterleriyle her gün kendi halkını bombalıyor. Birazcık insani hassasiyetleri olan hiçbir toplumun buna sessiz ve duyarsız kalmaması gerekiyor. Türkiye'nin tek yaptığı olay bu. Dolayısıyla iki alternatif vardı, ya halkını bombalayanı destekleyecektiniz ya da mağdur ve mazlum olanı destekleyecektiniz. Türkiye mağdur ve mazlum olan Suriye halkını destekledi. Bunu da açık olarak ifade etti. Birçokları 'bunu ifade etmeseniz' diyordu ama haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz diyoruz ki Beşar Esed, sizin bu yaptığınız yanlıştır."

Bakan Yılmaz, açıklamalarının ardından firma incelemelerine devam etti.

Muhabir: Gazi Nogay - Ferhat Barulay / İsmail Çimen

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler