Milli Savunma Bakanı Yılmaz Kars'ta

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Türkiye, devlet tarihindeki en güçlü dönemini yaşıyor" dedi. Kars'ın Selim ilçesinde partisinin seçim irtibat bürosunu ziyaret eden Yılmaz, partililere hitaben yaptığı konuşmada, AK Parti'nin en büyük hizmetinin kan dökülmesini durdurması olduğunu söyledi. AK Parti'nin 30 yıllık kavgayı barışa taşıdığını dile getiren Yılmaz, "Eğer siz destek olmasaydınız, bu süreci desteklemeseydiniz, biz bir adım atamazdık. Biz gücümüzü haktan ve halktan alıyoruz. Siz bu süreci desteklediniz ama bu süreç ilk başladığı zamanlar kaygı duyanlar bile kaygılarını götürdüler, attılar, azalttılar ve bu süreç için, barış sürecinin, kardeşlik sürecinin, birlik ve beraberlik sürecinin çok daha iyiye gittiğini görüyoruz" diye konuştu. Bir ve beraber olunduğu takdirde paylaşılmayacak hiçbir şey olmayacağını, çözemeyecekleri problemin kalmayacağını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti: "Çok problemi çözdük, her problemi çözdük demiyorum ama çok problemi çözdük. Eğer bizi desteklerseniz, kuşun tek kanadıyla değil, iki kanadıyla birlikte uçmasını isterseniz inşallah 80 yılda aldığımız mesafeyi 10 yılda nasıl aldıysak, inşallah yerel yönetimde de Selim'in 80 yılda almış olduğu hizmetin kat kat fazlasını bizim dönemimizde getiririz. Türkiye'de bir seçim oluyor, bu seçimle aynı zamanda şu mesajı yedi düvele vereceğiz, 'Türkiye çok oldu' diyorlar. Kendi tankını üretiyor, kendi helikopterini üretiyor, kendi insansız hava aracını üretiyor, kendi eğitim uçağını üretiyor, kendi füzesini üretiyor, 'Bu Türkiye çok oldu diyorlar. İşte onun için milli iradeyi çarpıtmak isteyenler var." - "Başörtüsünü devlete meydan okunacak hal gördüler" Eskiden başörtüsüyle okullara girilemediğini anımsatan Yılmaz, şimdi böyle bir şeyin olmadığına işaret ederek, "Bülent Ecevit, mekanı cennet olsun, bir milletvekili Meclis'e başörtülü girdiğinde ne dedi, 'Burası devlete meydan okunacak yer değildir.' Bir başörtüsünü devlete meydan okunacak hal olarak gördüler" diye konuştu. Yılmaz, başörtüsünün vatandaşın kültürel değerlerinin bir parçası olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Sen tasvip edersin etmezsin ama kişi öyle inanıyor. İnandığı gibi yaşamasına izin verirsen bu devlet güçlenir. İşte Türkiye, devlet tarihindeki en güçlü dönemini yaşıyor. Neden? Kürt'ün diline saygı gösterdik, Türk'ün diline saygı gösterdik, Kürt'ün diline inancına saygı gösterdik, Süryani'nin inancına saygı gösterdik, Hristiyanların vakıflarını açtık, Süryaniler'in vakıflarını, kiliseleri iade ettik, Kürtçe televizyon ve kurslar açtık. Kürtçe seçmeli dersleri açtık, üniversitelerde enstitüleri açtık, mahkemede Kürtçe savunma yapmak istiyorsa 'yap' dedik. Eğer bir kardeşimiz gelip Kürtçe duymak istiyorsa Kürtçe propaganda da yapacak onun da yolunu açtık. Allah için 76 milyonu, birinden diğerini ayırt etmeksizin herkesi Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşı olarak gördük ve görmeye devam edeceğiz."