EMRAH GÖKMEN - Malatya'daki Sultansuyu Tarım İşletmesinde tesadüfen başladığı seyisliği yaklaşık 20 yıldır sürdüren Oktay Hasan, işletmede değeri milyon liraları bulan safkan Arap atlarına adeta bebek gibi bakıyor.
Akçadağ ilçesinde 1865'te 27 bin dönüm araziye "Sultansuyu Çiftlikatu Hümayun" ismiyle kurulan ve 1928'de "Sultansuyu Harası" adını alan işletme, 1984'ten bu yana Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) bünyesinde faaliyetini sürdürüyor.
Bölgenin toprak yapısı, bitki örtüsü, su kalitesi ve iklim şartlarının, safkan Arap atlarının ırk özelliklerinin bozulmadan yetiştirilmesine imkan sağladığı işletmede, 13 aygır ve 110 kısrakla tay üretimi yapılıyor.
Yüksek dayanıklılıkları sayesinde Osmanlı döneminde savaşlarda kullanılan Arap atları, bugünlerde yarışların gözdeleri arasında yer alıyor. Yaklaşık 150 yıldır safkan Arap atlarının yetiştirildiği işletmede çalışan seyisler ise şampiyon adaylarının bakımlarını özenle gerçekleştiriyor.
Daha önce çiftçilik yapan ve tesadüfen başvurduğu seyislikte 20. yılını dolduran Oktay Hasan (45), mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürürken, çocukları gibi gördüğü aygırların bakımını özenle yapıyor.
Mesai başlamadan yaklaşık 2-3 saat önce işbaşı yapan ve "Oktay çavuş" olarak bilinen Oktay Hasan, ilk olarak şampiyon tayların babası olan 13 aygırı çalışma arkadaşlarıyla dışarı çıkararak "loca" olarak adlandırılan bölümlerin temizliğini yapıyor.
Atları yeniden yerlerine almadan ayaklarını yıkayan ve ardından büyük bir özenle tımarını yapan Hasan, daha sonra aygırların özel yemlerini hazırlıyor.
Beslenmelerinin ardından atları dinlenmeye bırakan Oktay Hasan, bu sırada günün yorgunluğunu atan aygırların duş alanını düzenliyor.
Hasan, bakımlarını tamamladığı şampiyon tayların babalarını daha sonra oyun alanına götürüyor. Burada da adeta çocuk gibi baktığı aygırları son olarak locaya alarak dinlenmeye bırakıyor.
- "Bu işi severek yapacaksın"
Seyis Oktay Hasan, AA muhabirine, daha önce ailesine ait arazide çiftçilikle uğraştığını, hiç aklına olmayan ve yapmayı planlamadığı seyisliğe tesadüfen başladığını söyledi.
Yaklaşık 20 yıldır atlara baktığını anlatan Hasan, tesadüfen başladığı bu işi çok sevdiğini ifade etti.
Gün boyu aygırların temizliğini, yemlenmesini, bakımını yaptıklarını kaydeden Hasan, baktığı atları çocuğu gibi gördüğünü ve ilgilendiğini ifade etti.
Hasan, atların duyguları anladıklarını belirterek, "Bu işi severek yapacaksın. At asil, bütün duyguları alıyor. Safkan Arap atı gerçekten duygusal, kızdığın zaman da kendisiyle iyi konuştuğun zaman da hissediyor." diye konuştu.
Aygırların tüm komutlara cevap verdiğini anlatan Hasan, kimi zaman onlarla şakalaştığını bazen de sohbet ettiğini dile getirdi.
Hasan, lojmanda oturduğu için mesai saatleri dışında da merak ettiği zaman aygırların yanına geldiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Safkan Arap atı insana çok yakın olan bir hayvan, yani asil bir hayvan. At sevgisi bambaşka, 'At murattır', bizim büyüklerimiz öyle der. Atlarla çok konuşurum, severim. Muhabbetimiz var, o iletişimi sağlıyoruz. Mesela bizim bir aygırımız var ismi Tömüzbey, onunla birbirimizle oynarız, bana ağız atar ben onu öperim ama ısırmaz, zarar vermez insana."