Mersinde yaşayan herkes havaların olumsuzluğunu göz ardı etmemelidir dedi.
Mimar Ufuk Kocaman “İnsanların biyolojik yapısını olumsuz etkileyen faktörlerden korunmuş mekanların sağladığı rahatlığa”biyolojik konfor”denilmektedir.
Yaşanılan mekanların,olması gerekenden farklı düzeyde sıcak yada soğuk,rutubetli ve gürültülü olması,söz konusu ortaların biyolojik konforunu düşürmektedir. Konfor düzeyini olumsuz etkileyen faktörlerden korunmak amacıyla binaların sistem ve bileşenlerinde alınan önlemlere yalıtım(izolasyon, tecrit)denilmektedir.
Gerekli yalıtımların yapılmadığı binalar,yapının çabuk yıpranmasına,ısıtma ve soğutma enerjisi israfına ,çevre kirlenmesine neden olmaları yanında, onları kullanan insanların beden ve ruh sağlığını da olumsuz etkilemektedirler. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerde, yalıtım, yapı üretiminin ayrılmaz parçası kabul edilmekte, gerekli yalıtımlar proje hazırlanmasının ilk aşamalarında tasarlanmaktadır.
Ülkemizde,binalarda gerekli yalıtım önlemlerinin alınmaması,oldukça önemli boyutlarda kaynak israfına neden olmaktadır.Örneğin,bugün için,binaların döşeme,çatın duvar ve pencerelerinde yalıtım yapılması ,ısıtma ve soğutma sistemlerinde otomatik kontrol uygulanması gibi sıradan önlemlerle ,ısıtma ve soğutma enerjisinden %40 tasarruf sağlanabileceği hesaplanmaktadır.Bu basit önlemlerin alınmamış olması bile,her yıl yüz binlerce trilyon TL.değerinde enerjinin israf edilmesine ve bununla birlikte çevre kirliliğine,enerji kaynaklarının tükenmesi ve insan sağlığının bozulmasına da neden olmaktadır.
Halen Türkiye’de 30.10.1981 tarih ve 17499 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış yönetmelik gereğince ,binalarda ısı yalıtımı uygulaması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle binalarda temel ruhsatı alınabilmesi için, ilgili belediyeye, diğer projelerle birlikte ısı yalıtım projesinin de sunulması gerekmektedir.Isı yalıtım projesi, makine mühendislerince hazırlanmaktadır. Projesi yapılan binaların iç mekanlarında bulunan pencere alanları yapı elemanlarının teşkili Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yayınlanmış bulunan (04.01.1983 tarih ve R.G.No:17918 )genelgesi ekinde seçenekler uyuyorsa, ayrıca ısı yalıtım projesi hazırlamak yerine,”Isı Yalıtım Raporunun düzenlenmesi yeterli olmaktadır.Aksi halde ayrıca ısı yalıtım projesi hazırlamak gerekmektedir.
Isı yalıtım hesaplarının TS.825’e uygun olması gerektiği,yukarıdaki adı geçen yönetmelikte belirtilmiştir. Ayrıca projenin hazırlanmasında kullanılan hesap yöntemi ve sonuçlarının bulunduğu dokümanlar da, proje eki sayıldığından,proje ile sunulacak şekilde düzenlenmektedir.
Bir yapıda ısı yalıtımı uygulanacaksa,bunun, mimari projenin hazırlanması aşamasında dikkate alınması gerekmektedir.Ancak bazı boyutlandırmalar makine mühendisinin öngöreceği yalıtım malzemesi ve yalıtım tarzı bilinmeden de yapılamaz. Örneğin dış duvarda ısı yalıtımı uygulaması öngörülmüşse,yalıtım malzemesi duvarın dış yada iç tarafına veya içerisine(sandviç)şeklinde konulabilir.Ayrıca ,yalıtım malzemesinin kalınlığı ve cinsi de,mimari projenin hazırlanması aşamasında üstlenen mimarın, daha ön proje aşamasında, yalıtım projesi hazırlayacak makine mühendisiyle işbirliği içinde olması gerekmektedir.
Çoğunlukla ısı yalıtım gereçleri,su ile temas ettiğinde yalıtkanlık özelliklerini büyük ölçüde kaybetmektedirler.Bu nedenle ısı yalıtımları sudan korumak gerekmektedir.Bu nedenle ısı yalıtımı uygulanırken,su ve buhar yalıtımı ile ilgili temel ilkelerde gözönünde tutulmalıdır.Aksi halde,ısı yalıtımının fayda sağlaması bir yana,kullanıldığı yerde çeşitli sorunlara neden olmakta ve ayrıca yapılan harcamalarda boşa gitmiş olmaktadır.Diğer önemli bir hususta ,yalıtım projesi hazırlayan makine mühendisinin ,yalıtım detaylarını oluştururken ve kullanmayı önereceği yalıtım malzemesini belirtirken ,söz konusu gerecin diğer yapı gereçleri ile birlikte kullanımı ya da inşaatın gerçekleştirme tekniğine uygunluğu konusunda mimar ve inşaat mühendisi ile birlikte olmasının çok yönlü yararlar sağlayacağının bilinmesidir.Bazen hazırlanan yalıtım detayları teorik olarak yeterli olmasına karşın, uygulama aşamasında çeşitli güçlükler doğmakta ya da olması gerektiği gibi uygulanamamaktadır.
Bir inşaatın teknik uygulama sorumlusu olan mimar veya inşaat mühendisi, yapıdaki tüm imalatların projesine uygun yapılmasından sorumlu olmaktadır. Bir yapıda öngörülmüş bulunan herhangi bir yalıtımın uygulamam aşamasında çok dikkatli bir şekilde izlenerek, işçilik hatalarına imkan verilmemesi gerekmektedir. Aksi halde, küçük uygulama hataları, yalıtımın tümünü etkisiz hale getirebilmektedir. Ancak, yalıtımın denetlenebilmesi, yalıtım malzemelerinin genel özelliklerini genel hatlarıyla bilinmesiyle mümkün olmaktadır. Bu nedenle, mimarlar ve inşaat mühendislerinin de, yapılarda uygulanmakta olan yalıtımların, tasarım ve uygulamalarına yönelik temel bilgileri ana hatlarıyla da olsa mutlaka öğrenmeleri gerekmektedir.
Ülkemizde binalarda ısı yalıtımı yapılması zorunlu olmakla birlikte, bu zorunluluk maalesef istenilen düzeyde uygulamaya yansımamaktadır. Bunun çeşitli nedenli bulunmakla birlikte, önemli nedenlerden birisi, yapı sahibinin, yalıtım uygulaması nedeniyle yapı maliyetindeki küçük artışa katlanmak istemeyişidir. Oysa, yalıtım uygulanması nedeniyle (yapılan) ilk yatırım maliyeti, yapı kullanılmaya başlandıktan kısa bir süre sonra geri kazanılmakta ve yalıtımın sağladığı çok yönlü faydalardan yapının ömrü boyunca yararlanılmaktadır. Bu hususun yapı sahiplerine anlatılması ve onların bu konuda ikna edilmesi sorumluluğu, yapı üretimi içinde yer alan her teknik elemanın görevi olmaktadır.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz