Zonguldak’ta, cami minaresi sebebiyle çıkan tartışmanın büyümesi üzerine muhtarın hayatını kaybettiği cinayetin sanığı Ecevit Aktaş, muhtarın ayaklarına korkutmak için ateş ettiğini iddia etti.Olay, Keller köyü Çavuşlar Mahallesi'nde geçen Ocak ayında meydana geldi. Köy muhtarı Saffet Öztürk, olayda hayatını kaybetti. Köye 1993 yılında yaptırılan caminin minaresi monte edildiği sırada, vekâleten köye muhtarlık yapan Saffet Öztürk (48) ile cami arsasının kendisine ait olduğunu iddia eden Ecevit Aktaş ve annesi Meliha Aktaş arasında tartışma çıkmış, daha önce caminin yapımına karşı çıkan ve hatta Orman Bölge Müdürlüğü'ne dava açtığı öne sürülen Ecevit Aktaş, tartışmanın büyümesi üzerine yanında bulunan av tüfeği ile muhtara ateş etmişti.Ağır yaralanan Öztürk, 112 ambulansıyla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak ameliyata alınmış ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Zonguldak Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın tutuklu sanığı Ecevit Aktaş, olayı anlattı. Mahkeme başkanına, caminin minaresinin inşaatı sırasında yaşanan olayın detaylarını anlatan Ecevit Aktaş, korkutmak amacıyla muhtarın ayaklarına ateş ettiğini söyledi.Şimdiye kadar kendilerinin mağdur olduğunu söyleyen Aktaş, adalete sığındıklarını belirtti. Aktaş, ifadesinde şöyle dedi:“Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Annem on beş gün hastanede yattı. Hastaneden döndükten sonra köylüler annemin yolunu kesip tahrik ve tehdit etti. Ancak, bir darp olayı olmadı. Biz jandarmaya haber verdik. Olayın olduğu gün annem yolda jandarmayı bekliyordu. Maktül, köylüleri toplamış, getirmiş burada anneme taş atmışlar. Ben o sırada evde değildim. Hayvanlara bakıyordum. Annemin çığlığı üzerine koştum. Geldiğimde annemin ağzı burnu kan içindeydi. Hedef gözetmeksizin, ayaklarına korkutmak amaçlı ateş ettim. Pişmanım. Bizim Saffet Öztürk ile bir husumetimiz yok. Ancak köylüler bizim yolumuzu engelliyor. Her zaman anneme tehditte bulunmuşlardı."Ev ile cami arasında 100-150 metre mesafe olduğunu anlatan Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cami 16-17 yıl önce yapılmıştı. Caminin bulunduğu yeri daha önce biz kullanıyorduk. Ama tapulu yerimiz değildi. Ancak daha önce 40-45 sene çalıştığımız yerdi. Bu caminin zaten minaresi vardı, annem yolumuzu kapatacak şekilde minare yapılmasını istemiyordu. Bu nedenle aramızda tartışma yaşanmıştı, ancak bu on beş yirmi senedir köylüyle aramızda devam etmektedir. Ben annemin çığlık sesini duyduğumda evimizin yanındaki ahırdaydım. Ahırda evimizin hemen yanında, olayı duymamla olay yerine gelmem beş dakika sürmedi. Evden tüfeği aldım, tüfeğin ağzında iki fişek vardı.”Davanın sanığı Selahattin Çevik de şunları söyledi: “Biz camiyi on beş yirmi yıl önce yapmıştık. Minare yaptırıyorduk. Ancak, Ecevit Aktaş’ın annesi Meliha Aktaş minareyi yapan ustaları kovalamış. Biz de ‘Minarenin sana bir zararı yok. Yolunu kapatmıyor’ diye konuşmak amacıyla yanına gitmiştik. Ancak kendisi bize taş atmaya başladı. Ben kendisine vurmadım. Sonra oğlu Ecevit tüfek ile geldi hiçbir şey söylemeden Saffet’e iki el ateş etti”Tanıkların dinlendiği dava, Ecevit Aktaş’ın kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunduğu dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına karar verildi. Dava 6 Ağustos 2014 tarihine ertelendi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz