Tufan HAMARAT- Nurettin Doğan / ALAŞEHİR, Alaşehir'de gündelik işlerde çalışan 27 yaşındaki Suriye Kupal ve 44 yaşındaki Bilal Kupal çiftinin, Menderes Mahallesi Elmadağ Caddesi 2 Sokak'taki evlerinin önünde oynayan kızları Irmak Kupal, geçen 14 Ekim'de ortadan kayboldu. Arama çalışmalarına rağmen küçük Irmak bulunamadı. Baba Bilal Kupal'ın şüphelendiğini söylediği Himmet Aktürk, katıldığı televizyon programında suçunu itiraf etti. Ülkeyi şoke eden itiraftan sonra Himmet Aktürk'ün gösterdiği bölgede 3 gün arama yapıldı. Evine 2 kilometre uzaklıkta ilk olarak Irmak'ın ayakkabıları, ardından da bağ içerisinde cesedi bulundu. Irmak, kentte gözyaşları içinde toprağa verildi. Himmet Aktürk ise 'canavarca hisle öldürmek' suçundan tutuklandı.
11 SAYFALIK İDDİANAME
Soruşturmayı yürüten Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Himmet Aktürk hakkında 11 sayfalık iddianame hazırlayıp Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundu. İddianamede, tutuklu sanık Himmet Aktürk hakkında, 'çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu, 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı'ndan 23 yıla kadar, 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma'dan 17.5 yıl hapis cezaları istendi.
İLK DURUŞMA
Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına sanık ve Irmak Kupal'ın ailesi katılmadı. Duruşmaya, minik Irmak'ın annesinin babası Bekir Ilgaz, ailenin avukatı Bilgehan Noyan, baro tarafından görevlendirilen sanık avukatı Tayfun Erdaş, Manisa, İzmir, İstanbul, Aydın, Kütahya, Diyarbakır, Antalya ve Mersin barolarının temsilcileri, Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu, İzmir Kadın ve Demokrasi Derneği üyeleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri katıldı. Adliye hizmet binası önünde yaklaşık 150 Alaşehirli toplandı.
'KÜÇÜKKEN TECAVÜZE UĞRADIM'
Video konferans sistemi SEGBİS ile ifadesine başvurulan Himmet Aktürk, hasta olduğunu ileri sürdü. Anne ve babasının adını söyledikten sonra ev adresini hatırlayamadığını dile getiren ve Mahkeme Başkanı'na 'Abla' diye hitap eden sanık ağlayarak şunları anlattı:
"Evliydim boşandım. 1 çocuğum vardı. Hurda toplayarak geçimimi sağlıyorum. Ama beni dövüyorlardı. 15- 20 lira kazanabiliyordum. Ben hastayım, tedavi olmak istiyorum. Burada bağırıp çağırıyorum. Sağa sola küfür ediyorum. Ne olur yardım edin bana. Tamam cezamı verin ama beni tedavi ettirin. Uyuyamıyorum. Babam beni küçükken dövüp sokağa attı. Sokakta tecavüze uğradım. Hasta olduğumu söylüyorum ama bana inanmıyorsunuz. Bazen bilincimi kaybediyorum. Rahatsızım diyorum inanmıyor musunuz bana?"
'AKIL SAĞLIĞI YERİNDE'
Ailenin avukatı Bilgehan Noyan, sanığın aklı dengesinin yerinde olduğunu, suçunu itiraf ettiğini rapor alınmasına gerek olmadığını belirtip en üst sınırdan cezalandırılmasını istedi. İddia makamı ise sanığın tutukluluk halinin devamı ve akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için rapor alınması yönünde karar verilmesini istedi.
RAPOR ALINACAK
Mahkeme Başkanı Güldür, sanığın tutukluluk halinin devamına, akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasına karar verip duruşmayı 15 Şubat saat 14.00'e erteledi.
MANİSA BARO BAŞKANI: AİLENİN YANINDAYIZ
Manisa Baro Başkanı Ali Arslan, duruşma katılan diğer avukatlar ve dernek temsilcileriyle basın açıklaması yaptı. Başkan Arslan, davanın her aşamasında ailenin yanında olacaklarını vurguladı.
Minik Irmak'ın dedesi Bekir Ilgaz ise sanığın akli dengesinin yerinde olduğunu kaydedip, "Torunumun anne ve babası rahatsız. Olay nedeniyle büyük üzüntü duyuyorlar. Bu yüzden duruşmaya katılamadılar. Biz sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz