Lösemi hastası Öykü Arin’in annesi Eylem Yazıcı, kızı için başlatılan ilik kampanyasının birçok kişinin hayatının kurtulmasına sebep olduğunu belirterek, "İlginç şeyler oluyor. Öykü Arin için kök hücre bağışı yapan birinin kanı 1,5 aylık bir bebeğe uydu. 40-50 yaşlarında birisi kök hücresi bağışı için Kızılay’a gittiğinde lösemi olduğu ortaya çıktı. Yapılan bağışların başka hastalara da uyduğunu duyduk. Bu sayede hayat ve kendi hayatlarını kurtarıyorlar" dedi.
Geçtiğimiz kasım ayında lösemi hastalığının bir türü olan ve milyonda bir kişide görülen Juvenil Myelomonositik Lösemi (JMML) teşhisiyle tedavisine başlanan 3 buçuk yaşındaki Öykü Arin için süre daralıyor. Mart ayının başında ilik nakli yapılması gereken Öykü için daha önce ‘Lösemili Çocuklar İçin Umut Ol’ adıyla Türkiye ve 12 ülkede başlatılan kök hücre bağışı kampanyasına şimdiye kadar binlerce donörün yanı sıra, kamu kurum ve kuruluşları, sanatçılar ve en çok izlenen diziler dahi destek verdi. Şu ana kadar Öykü için uygun ilik henüz bulunamazken, onun için yapılan bağışlardan ise birçok kişiye uygun donör bulunduğu, bazı bağışçıların da ciddi hastalıklara yakalandığı ortaya çıkarak erken evrede tedavi altına alındığı öğrenildi.
"Şu an donör olmayarak birinin hayatını kurtarmıyor olabilirsiniz"
Öykü Arin’in aralıklarla trombosit kan alımı gerçekleştirdiğini belirten Anne Eylem Yazıcı, kızının mart ayı başında nakil olması gerektiğini söyledi. İlik nakli konusunda insanların yanlış fikirlere kapıldığını ifade eden Eylem Yazıcı, "İlik nakli denilince kemiğinin kırılacağını, bütün iliğinin alınacağını zanneden insanlarımız var. Belki daha fazlası da var akıllarında ama insanlar bunu söyleyemiyor. İşlemin hiçbir etkisi yok. Kızılay’a kök hücre bağış yapacağınıza dair 3 tüp kan veriyorsunuz. Bu kanlar araştırıldığında Öykü ya da başka bir hasta ile uyumluysa sizi arıyorlar ve birinin hayatını kurtarabileceğini söylüyorlar. Ardından 5 günlüğüne hastanın tedavi gördüğü hastaneye gidiyorsunuz. Sağlık Bakanlığı tüm masraflarınızı karşılıyor. İş yerinden de bir ay izinli sayılıyorsunuz. İşlem bu kadar basit ve korkulacak hiçbir şey yok. Bir insanın ya da bir çocuğun hayatını kurtarmak için 5 gününüzü ayırmanız gerekiyor. Kim olursa olsun, mutlaka donör olun, umut olun ve sakın vazgeçmeyin. Bu yayını izleyen, henüz donör olmamış kişilere sesleniyorum. O kişi siz olabilirsiniz. Şu an donör olmayarak birinin hayatını kurtarmıyor olabilirsiniz. O kişinin başına kötü bir şey geldiğinde asıl sorumlu siz olacaksınız" dedi.
Çukur ve Kadın dizilerinden anlamlı davranış
Başlatılan kampanya sonrası birçok sanatçının ve dizilerin Öykü için destek verdiğini kaydeden Yazıcı, "Bütün Çukur dizisi oyuncularına, ekibine ve Ay Yapım’a. Sağ olsunlar duvar yazısı olarak dizide yer verdiler. Aynı zamanda kendileri gidip kök hücre bağışı yaptılar. Sadece Çukur dizisi değil, kadın dizisi de keza yaptı aynı şeyi. Onun dışında başka dizilerden oyuncular da gidip toplu halde kan verdiler. Instagram ve sosyal medyalarında paylaştılar. Bunlar çok önemli oluyor. İnsanlarda duyarlılık artıyor" diyerek, tüm sanatçılara teşekkür etti.
Öykü için yapılan bağışlar hayat kurtarıyor
Kampanya süresince ilginç olaylarla karşılaştığını da ifade eden Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti:
"Öykü Arin için kök hücre bağışı yapan birinin kanı 1,5 aylık bir bebeğe uydu. Başkalarına uyanları da duyuyoruz. Daha ilginç şeyler de oldu. Bursa İnegöl’de ilk hafta kampanyaya katılan biri, kendi yeğenlerinin lösemi olduğunu öğrendiler ve Öykü’nün kampanya süresince bağışlanan kök hücrelerinden biri onlara uydu. Yine dün İzmir’de, 40-50 yaşlarında birisi kök hücresi bağışı için Kızılay’a gitti. Kan araştırması sonrası kendisinin lösemi olduğu ortaya çıktı. Yani henüz başlangıç aşamasında olduğu için yan etkilerini görmemiş ve farkında değilmiş. Kendi hayatını kurtarmış oldu. Çok erken dönemde ortaya çıktığı için tedavi olabilecek. Dolayısıyla benim çağrım herkese. Kendiniz için yapıyorsunuz. Yarın sizin de başınıza gelip gelmeyeceğini bilemezsiniz."
"’Benim beynimde bir şey mi var?’ diye soruyor"
Son olarak Öykü’nün hastalığıyla ilgili detayları bilmediğini belirten Yazıcı, "Hasta olduğunu biliyor. Bazen ‘Benim beynim ve kanımda bir şey mi var?’ gibi sorular soruyor. Sonuçta o küçük bir çocuk ve biz de basit bir şekilde tedavi olduğunu anlatıyoruz. Biz ona, ‘Herkes doktora gidiyor ve kan veriyor. Bu herkesin başına geliyor’ diyerek olayı genelleştiriyoruz. Moral ve hijyenine özen gösteriyoruz" dedi.