Minik Özge'nin hukuki sürecine takipsizlik kararı

Antalya'da 3,5 yaşındaki Özge Yıldırım'ın bebekken sol bacağının ihmal sonucu kesildiği iddiasıyla başlatılan hukuki süreçte takipsizlik kararı verildi.

Cumhuriyet savcılığının soruşturma evrakında, minik Özge'nin babası Ali İhsan Yıldırım'ın beyanları, dosyaya sunduğu dilekçeler ve tedavi evrakları, şüphelilerin ifadeleri ile mağdura ait tüm tıbbi evrakların incelendiği belirtildi.

İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının raporları da göz önünde bulundurulduğunda şüphelilere herhangi bir kusur atfedilmediği kaydedilen evrakta, şüpheliler hakkında kovuşturmaya gerek olmadığına karar verildiği ifade edildi.

Ali İhsan Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastane doktorlarının kızının ayağını "Protein C-S" hastalığı nedeniyle kesildiğini söylediğini öne sürdü.

Kızında protein C-S hastalığının bulunmadığını savunan Yıldırım, kızının ayağının kesilmesinde hastanenin ihmalinin bulunduğu gerekçesiyle sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Yapılan soruşturma sonucunda sorumlular hakkında takipsizlik kararı verildiğini belirten Yıldırım, "Kızımla ilgili verilen takipsizlik kararı nedeniyle çok üzgünüm, ne yapayım nereye başvurayım bilmiyorum. Bu gidişle hakkımı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde arayacağım." dedi.

Kepez ilçesi Kuzeyyaka Mahallesi'nde yaşayan Ali İhsan-İlknur Yıldırım çiftinin 6,5 aylık dünyaya gelen kızları Özge, erken doğum nedeniyle üniversite hastanesinden özel bir hastaneye sevk edilmişti. Buradaki tedavisinin 8. gününde, kangren olan bebeğin sol ayağının kesilmesi gerektiği bildirilmişti.

Aile kızlarını özel hastaneden alıp tekrar üniversite hastanesine götürmüş ancak bacak kurtarılamamıştı.

Baba Ali İhsan Yıldırım, yanlış iğne sonucu damarı yırttıkları gerekçesiyle özel hastane ve doktorlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Baba Yıldırım, sol ayağına protez takılan Özge'nin bu şekilde yürümeyi öğrenememesi üzerine özel bir rehabilitasyon merkezine başvurmuştu. Burada fizik tedavi için yüksek ücret istenmesi üzerine baba Yıldırım, ustası olduğu alüminyum doğramadan düzenek yapmaya karar vermişti.

Evinin salonunun tavanına alüminyum bir düzenek monte eden baba Yıldırım, tekerlekleri olan düzenekten sarkıttığı ipi de kızını taşıyan kemere bağlamış ve kızının yürümesini bu şekilde sağlamıştı.