Miniklere Çanakkale Destanı Anlatıldı

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Ali Ilıca, “Anadolu insanı bu toprakların zekatını Çanakkale’de vermiş, vatanın gerçek sahibi olduğunu dost düşman herkese ilan etmiştir” dedi.

Hitit Üniversitesi ve Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ortak yürüttüğü "Minik Yüreklerle Büyük Eller Yapıyor, Yaşıyor, Öğreniyor" projesi kapsamında İstiklal İlkokulu öğrencilerine Çanakkale Zaferi anlatıldı.

Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda Öğretim Görevlisi Ali Ilıca tarafından verilen konferansı akademisyenler, üniversite öğrencileri ve İstiklal İlkokulu öğrencileri izledi.

Çanakkale’nin Türkün yeniden diriliş destanı olduğunun altını çizen Ali Ilıca, vatanı için malı ve canını hiçe saymanın ne demek olduğunun dünyaya Çanakkale’de gösterildiğini vurguladı.

Çanakkale’nin bir milletin insanını zekat gibi bağışladığı bir alan olduğunu kaydeden ılıca, “Bir milletin geleceğini inşa edecek olan eli kalem, eli saban, eli silah tutan 250 bin gencini feda ettiği bir muharebedir. Bu nedenle Anadolu insanı bu toprakların zekatını Çanakkale’de vermiş, vatanın gerçek sahibi olduğunu dost düşman herkese ilan etmiştir. Bu nedenle kimse bu topraklara göz dikmesin, kimse bu milletin ülke sevgisini test etmeye kalkmasın. Her türlü iç ve dış düşmanlar Çanakkale’yi iyi okusun oradaki ruhu iyi anlasın ve yapacaklarını bir daha düşünsünler” dedi.

Türklerin, tarihinin hiçbir döneminde uzun süreli huzurlu ve sakin bir dönem yaşayamadıklarına dikkat çeken Ilıca, gerek bulundukları arazinin stratejik konumu, gerek bağımsızlıklarına düşkünlükleri, gerek kültürel kodlarının yapı özelliklerinin Türk milletini hep mücadele içerisinde ve hareketli yaşamaya mecbur kıldığına dikkat çekti.

Anadolu’ya gelince Bizanslılarla başlayan mücadelede mağlup olan Haçlıların, seferler düzenleyerek Türkleri Anadolu’dan atmaya çalıştıklarını anlatan Ilıca, “Selçuklularda böyle idi, Osmanlılar’da böyle idi, Çanakkale’de böyle oldu. Çünkü onlara göre Anadolu, Türklere bırakılamayacak kadar yer altı, yerüstü zenginliklerine ve konumu itibariyle de stratejik öneme sahip bir yerde idi. Bu düşünce tarih boyunca hiç değişmedi, dün ne ise bugün de öyle yarın da böyle olacak. Çanakkale savaşları sıradan bir harp değildir. 10 milyon kadın, erkek, çocuk ve ihtiyar nüfusun olduğu bir dönemde 250 bin civarında eli silah, eli saban ve eli kalem tutan genç nüfusun yok olduğu bir savaştır. Öyle ki zekat verircesine ülke insanlarının 1/40’ı sadece Çanakkale’de şehit olmuştur. Kadınlar kocasız, çocuklar babasız, tarlalar sahipsiz, okullar hocasız kalmıştır. Bu savaşın en mağdurları cephe gerisinde kalan masum çocuklar ve anneler olmuştur. Çocuklar aç, sefil ve eğitimsiz kalmıştır. Her bir şehidin ortalama 2 çocuğu olsa bu, ülke genelinde 500 bin çocuk demektir. Hatta pek çok çocuk babasını hiç görememiştir. Bu hal tam bir felaket zincirini beraberinde getirmiştir. Çanakkale ruhu, vatanı için tereddüt etmeksizin cepheye koşanların, 3 dakika içerisinde öleceğini bildiği halde canını hiçe sayarcasına sipere gidenlerin, her türlü olumsuzluğa rağmen düşman karşısında gözünü geriye çevirmeyenlerin, vatan borcunu namus borcu sayarak her şeylerini feda edebilenlerin ruhudur. Çanakkale azmin, fedakarlığın, kahramanlığın adıdır. Çanakkale, haçlı ruhuna karşı dik durabilmenin, karşılık verebilmenin, vatanını düşmana terk etmemek için verilen onurlu bir duruşun, Türk’ün özgürlük destanının adıdır” ifadelerini kullandı.