Miras kelimesi dilimize Arapça’dan gelip yerleşmiş bir kelimedir. Türk Dil Kurumu, miras kelimesi için isim türünde üç farklı tanım yapar. Türkçe sözlük sayfasında yer alan bu tanımlara göre miras kelimesi ilk anlamı dışında mecaz anlamlarda da kullanılabilen bir kelimedir. Örnek olarak kalıtım yolu ile kişiye aktarılan ya da nesilden nesile geçen herhangi bir özellik için mecaz anlamda miras kelimesi kullanılır.
Hukuk alanında miras, kişilere ölen bir akrabasından, aile üyesinden ya da tanıdığından kalan para, servet, taşınır ya da taşınmaz mülk anlamına gelir. Tereke kelimesi de miras yerine kullanılabilmektedir. Kişilere kalan miras, miras hukuku kapsamındaki kurallara göre paylaştırılır.
Ölen kişilerin ardından geriye kalan ve miras olarak isimlendirilen her türlü mal ya da para, belli şartlara bağlı olarak mirasçılar arasında bölünür. Bu bölünmeyi miras hukuku düzenler. Mirasa konu olan her şeyin atanmış ve yasal olan mirasçılar arasında nasıl ödeneceğinin, borç varsa ne şekilde paylaştırılacağının düzenlemesi de miras hukuku kapsamında gerçekleştirilir.
Mirasta mal paylaşımı sırasında, miras olarak kalan her birim üzerinde hakka sahip kişilere mirasçı denir. Mirasçılar yasal mirasçılar ya da atanmış mirasçılar olarak iki farklı şekilde sınıflandırılmıştır. Mal paylaşımı, medeni kanunun sisteminde kan bağı olan herkesin yasal mirasçı olması kuralına göre yapılır. Hukuki olarak yapılan derecelendirme sistemi ile mal paylaşımı birinci dereceden yakınlardan başlayarak yapılır. Birinci derece mirasçılar eğer yoksa sıra ikinci ya da üçüncü derece mirasçılara geçer.
Yasal mirasçılık kurallarına göre, mirası kalan kişinin iradesi dışında mal ya da para hakkı kazanabilir. Çünkü yasal mirasçılar, ölen kişinin kanuni mirasçısı statüsündedir. Biri öldüğü zaman akrabalık derecesine, kan bağına göre kişiler direkt olarak mirasçı sayılırlar. Miras bırakan kişinin kan bağı olan kişiler, evlatlıklar, alt soylar ya da sağ kalan eşler yasal mirasçılardır.
İkinci tip mirasçılar atanmış olan mirasçılardır. Miras bırakanın kendi tercihi ile akıl sağlığı yerindeyken belirlediği, avukatlar ya da noter yetkilileri ile onaylattığı, kendi seçtiği kişiler atanmış olan mirasçılar statüsündedir.