Binlerce yıl önce boyutu bilimeyen bir asteroid dünyaya çarptı ve çarpışma sırasında dünyanın dört bir yanına demir meteroitler bıraktı.
Mısır Firavunu Tutankhamun'un M.Ö. 1300'lü yıllarda bu meteroitlerden bir hançer yaptırdığı öne sürülüyor.
Antik Mısır, belki de tarihin en gizemli uygarlıklarından biri. Hakkında neler yazılmadı ki...
Özellikle İsviçreli yazar Erich von Däniken, Mısır uygarlığıyla ilgili en akla hayale sığmaz komplo teorilerinin üreticilerinden biri.
Tanrıların Arabaları kitabının yazarı hayatını Mısır ve Maya gibi antik uygarlıkların gizemlerini çözmeye adamış. Dünyanın farklı bölgelerindeki antik uygarlıkların kültürel benzerliklerini uzayların dünyayı ziyaret etmesine bağlayan yazar büyük bir kesim tarafından şarlatan olarak kabul ediliyor. Fakat komplo teorilerinin doğruluğunu destekleyen çevre de bir hayli geniş.
Däniken'den mi bilinmez ama Antik Mısır'ın gizemleri Stargate serisine de ilham oldu
Kıyamet filmi diyince akla gelen ilk ABD'li yönetmenlerden biri Roland Emmerich ve Dean Devlin tarafından oluşturulan seri, 1994'te bir filmle başladı. Daha sonra kitap, video oyunu ve çizgi romanlarla Stargate evreni gittikçe genişledi.
Zaman, gezegenlerarası, galaksilerarası ve evrenlerarası yolculuklar üzerinden askeri hikayeler anlatan dizide antik uygarlıklara sık sık referans veriliyordu.
Son Havabükücü'deki Sokka'nın kılıcını hatırlıyor musunuz?
Emmy Ödüllü çizgi dizi Avatar: Son Havabükücü 7'den 70'e birçok seyircinin ilgisini çekti. Gördüğü ilgi Legend of Korra serisinin de yolunu açtı.
Sokka, üç bükücüyle birlikte seyahat ederken, bumerangı ve taktisyenliğiyle öne çıksa da hiçbir özelliği olmadığını düşünürken Piandao isimli bir kılıç ustasıyla karşlılaşır. Piandao Sokka'dan, eğitimi bittikten sonra kendine bir kılıç dövmesini ister. Sokka ise dünyaya düşen ateroid parçasından çıkardığı metalle kılıcını döver. Canınız bu bölümü yeniden izlemek istediyse: 3. sezon 4. bölüm ve bölümün adı Sokka's Master (Sokka'nın Ustası).
Tutankhamun'un uzaylı hançeri
Hançer, firavunun mezarında kalça bölümüne yakın bir bölgede bulundu. Milan Polytechnic, Pisa Üniversitesi ve Kahire Mısır Müzesi yetkilileri hançeri incelediklerinde nikel, kobalt ve demir meteorit kalıntılarından bir alaşım ile üretildiğini gözlemlediler. Yani Tutankhamon cennetten gelen kutsal bir silah sahibiydi.
Diğer firavunlardan farklıydı
Tutankhamun'un mezarı birçok kralınkine göre çok daha gösterişliydi. Mezarla ilgili enteresan bir başka detay ise Tutankhamun'un lahitinin bulunduğu odanın girişinin kapatılmış ve lahitin mühürlü olmasıydı.
Mezarının 1922'deki keşfinden beri Tutankhamun ile ilgili birçok efsane ortaya atıldı. Özellikle mezarı keşfeden _Howard Carter_'ın bulduğu mezar sayesinde ün ve zenginliğe kavuşacağını umması fakat yoksulluk içinde ve yalnız ölmesi, insanlara mezarın lanetli olduğunu bile düşündürdü.
Kullanılan meteoridin peşinde
Bilim insanları meteorit demiri, eseri zedelemeden alaşımının analiz edilmesini sağlayan x-ışını spektroskopisi sayesinde keşfetti. Bunun üzerine Antik Mısır İmparatorluğu sınırlarının yakınına düşen demir meteoritlerinin izini sürdüler ve 20 demir meteoridinin kaydına ulaştılar.
Kharga adı verilen bir tür demir meteoridinin hançerde kullanılan element olduğunu keşfettiler. Bilim insanlarının tahminlerine göre İskenderiye yakınlarına cennetten düşen bu taş parçasını gören bir grup mısırlı, gökten gelen bu cismin ancak firavuna ait olabileceğini düşünerek kilometrelerce yolu demir meteoritini Tutankhamun'a ulaştırmak için kat ettiler.
Tabii ki, olaylar gerçekten böyle mi gelişti... gerçeği asla öğrenemeyeceğiz. Fakat bilimin çıkarımları ve arkeolojik verilerin biraraya gelmesiyle en azından hikâyenin genel çerçevesi hakkında bir fikir sahibi oluyoruz.
_Kaynaklar: livescience.com, iflscience.com, dailymail.co.uk, wikipedia.org, avatar.wikia.com_