Mısır Ve Suriye'deki Katliamlara Tepkiler

İZMİR - İzmir Memur-Sen İl Başkanı Abdurrahim Şenocak, Mısır'daki darbe karşıtlarına yönelik katliam ile Şam'daki kimyasal silah saldırısına ilişkin, sözde Müslüman cuntacı ve diktatörlerin, İslam dünyasına İsrail’den daha çok zarar verdiğini bildirdi. Memur-Sen İl Temsilciliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Ağrı Memur-Sen İl Başkanı Süleyman Gümüşer, İzmir Memur-Sen İl Temsilciliği’ni ziyaret etti. Şenocak, ziyarette yaptığı konuşmada, Mısır'daki darbe karşıtlarına yönelik katliam ile Şam'daki kimyasal silah saldırısının üzüntsünü yaşadıklarını belirtti. Sisi ile Esed'in vatandaşlarına uyguladığı şiddeti kınayan Şenocak, şunları kaydetti: "Kendi vatandaşını tarayan Sisi ve yine kendi halkına kimyasal silah kullanan Esad’ı lanetliyorum. Filistin’e zulmeden İsrail’in uydusu haline gelen sözde Müslüman cuntacı ve diktatörlerin, İslam dünyasına İsrail’den daha çok zarar verdiğini açıkça görmekteyiz. Bir insanı kasten öldürmenin bütün insanları öldürmek düsturu ile yoğrulmuş bir medeniyet havzasında, her gün yüzlerce insanı iktidarda kalmak adına ve egemen güçlerin çıkarları uğruna katledenler bunun hesabını veremeyeceklerdir." Şenocak, toplu sözleşme sürecinde Memur-Sen'in ortaya koyduğu başarının gölgelenemeyeceğini, kamu çalışanlarının gerçek ve samimi temsilcisinin Memur-Sen olduğunu sözlerine ekledi. Gümüşer ise Ağrı'da Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı seçmeli derslerinin oldukça yoğun talep gördüğünü belirtti. Bölgede istikranın sağlanmasında öğretmen göçlerinin sona ermesinin önemli rolü bulunduğuna dikkati çeken Gümüşer, şöyle devam etti: "Ağrı’da geçtiğimiz eğitim-öğretim döneminde bine yakın öğretmen tayin istedi ve büyük bir çoğunluğunun tayini çıktı. Özür grubu tayininde de önemli oranda öğretmenimiz yer değişikliğinde bulunacak. Öğretmenlerin bölgede kalması, istikrarı sağlamak açısından başarıyı da artıracaktır. Çözüm sürecine ilişkin, hükümetin, sivil toplum kuruluşlar ile ortak çalışmalar yapacak fırsatları sunması gerektiğini düşünüyorum. Demokratik açılım süreci devam ediyor. Ayrıca süreçte o bölgelerdeki mahalle baskısının bir şiddet dili oluşturduğunu da söyleyebilirim. Sivil toplum kuruluşlarının süreçte rol alması yaşanan sorunları kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturacaktır."