Mısır'da daha önce idam konusunda görüş için dosyaları müftülüğe gönderilen darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi ve 121 kişinin yargılandığı davada mahkeme nihai kararını açıkladı.
Mısır mahkemesi, Temmuz 2013'teki askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi "casusluk" davasında müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mursi'nin "hapishaneler baskını" davasında aldığı idam cezası ise mahkeme tarafından onandı. Kararlara temyiz yolunun açık olduğu belirtildi.
DÜNYAYA ÇAĞRI
Mursi'ye verilen müebbet ve idam cezalarına ilişkin Türkiye'den sert tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı'nın kınadığı kararların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundu. "Bu kararlar, hukukun, temel hak ve özgürlüklerin katledilmesidir" diyen Erdoğan, "Darbe yönetimin talimatlarıyla verilen idam kararlarının geri alınması için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyoruz" ifadesini kullandı.
ERDOĞAN: BU KARAR HUKUKUN KATLEDİLMESİDİR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da Mursi ve diğer Müslüman Kardeşler liderleri hakkında verilen idam kararları üzerine bir açıklama yaptı. Erdoğan, "Mursi'ye idam kararı hukukun temel hak ve özgürlüklerinin katledilmesidir" ifadelerini kullandığı açıklamasında, "darbe yönetiminin talimatıyla verilen idam kararlarının geri alınması için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyoruz" dedi.
Erdoğan, Mursi için Twitter'dan çağrı yaptı. İşte Erdoğan'ın o tweetleri...
CASUSLUK DAVASINDA 16 İDAM
Mahkeme kamuoyunda "Büyük casusluk" olarak bilinen ve 36 kişinin yargılandığı davada Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci, İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Yardımcısı Hayrat Şatır ile Cumhurbaşkanlığı Sekreteri Ahmed Abdulati'nin de aralarında bulunduğu 16 kişiye ise idam, darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Muhammed Bedii'nin de aralarında bulunduğu 17 kişiye müebbet hapis cezası verdi.
İdama çarptırılan sanıklardan Şatır'dan sonra İhvan'ın "ikinci beyni" olarak bilinen Mahmud İzzet'in de aralarında bulunduğu 13 kişi gıyaben yargılanıyordu.
Mahkeme, aynı davada Mursi dönemi, Cumhurbaşkanlığı Divanı Başkanı Muhammed Rifaa et-Tahtavi ve yardımcısı Esad Şeyha'nın ise 7 yıl ağır hapis cezasına hükmetti. Sanıklardan birinin de yargılama sürecinde hayatını kaybettiği belirtildi.
HAPİSHANELER BASKINI DAVASINDA MURSİ'YE İDAM
"Casusluk davası" kararlarının açıklanmasının ardından verilen ara sonrası "Hapishaneler baskını" davasının da nihai kararları açıklandı. Mahkeme, Muhammed Mursi'ye bu davadan verilen idam cezasını onadı.
Mahkeme aynı davadan ayrıca, İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi'nin de aralarında bulunduğu, daha önce idam konusunda görüş için dosyaları müftülüğe gönderilen, çok sayıda kişiye idam cezası verdi. Kararlara temyiz yolunun açık olduğu bildirildi.
HAPİSHANELER BASKINI
Ülkede "Vadi'n-Natrun Hapishanesi Olayı" olarak da bilinen "hapishaneler baskını" davasında, 106'sı firari ve 25'i tutuklu 131 sanık, 25 Ocak 2011'de Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan halk ayaklanmasında, "11 hapishane ve karakola saldırarak, 3 subayı kaçırmakla" suçlanıyor. İlk duruşması 28 Ocak 2014'te yapılan davada, Mursi ve diğer sanıkların Ocak 2011'deki devrim sırasında "Gazze'den sızan yüzlerce kişi tarafından pek çok hapishaneye baskın düzenlenerek Vadi'n-Natrun Hapishanesi'nden kaçtığı iddia ediliyor.
CASUSLUK DAVASI
"Casusluk Davası"nda ise devrimin ardından Cumhurbaşkanı seçilen Mursi ve 35 kişi, "Devletin çıkarlarına zarar vermek amacıyla Hamas, Lübnan'daki Hizbullah örgütü, İran Devrim Muhafızları'yla suç amaçlı iş birliği ve casusluk yaptıkları" öne sürülüyor. Sanıklar ayrıca Mısır Bakanlar Kurulu'nun Aralık 2013'teki İhvan'ı "terör örgütü" olarak ilan etme kararına binaen "terör örgütüne mensup olmakla" suçlanıyor. Bu davadaki 36 sanıktan 22'si tutuklu, 14'ü ise gıyaben yargılanıyor.
Kahire Ceza Mahkemesi, toplam 166 sanıklı "Casusluk" ve "Hapishaneler Baskını" davalarının 16 Mayıs'taki duruşmasında, Mursi'nin de aralarında bulunduğu 122 kişinin dosyalarını, "idam kararıyla ilgili görüş için" müftülüğe göndermişti.
Mısır yasalarına göre, dosyaların müftülüğe gönderilmesi istişare anlamı taşıyor ve mahkemenin alacağı karar üzerinde bağlayıcılığı bulunmuyor. Mahkeme müftünün idamı onaylamaması durumunda dahi idama hükmedebiliyor.
İTTİHADİYE OLAYLARI
Mursi ve beraberinde 12 sanık, kamuoyunda "İttihadiyye olayları" adıyla bilinen, "5 Aralık 2012'de Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde protestocuların ölümüyle sonuçlanan şiddet olaylarını teşvik" suçlamasıyla açılan davanın 21 Nisan'da görülen duruşmasında, yirmişer yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
TÜRK DIŞİŞLERİ'NDEN ÇOK SERT TEPKİ
Öte yandan, Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye verilen müebbet ve idam cezalarına ilişkin Türkiye'den çok sert bir tepki geldi.
Dışişleri Bakanlıklığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Sayın Muhammed Mursi’yle beraber 106 kişiye geçtiğimiz ay verilen idam cezalarının, 16 Haziran günü onanmasını şiddetle kınıyoruz" ifadesi yer aldı.
Mursi'nin Mısır tarihinin ilk demokratik seçimlerinde halkın oylarıyla göreve geldiğinin vurgulandığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Sayın Mursi’nin keyfi, uluslararası standartları karşılamaktan uzak ve hukuki sayılamayacak bir süreç sonucunda böyle bir hükümle karşı karşıya bırakılması, şüphesiz Mısır’ın ihtiyaç duyduğu toplumsal barış ve istikrarın sağlanmasına hiçbir şekilde katkı sağlamayacaktır. Mısır’ın izlediği bu yanlış yoldan bir an önce dönmesi ve söz konusu kararları gecikmeden geri alması, hem Mısır’ın, hem de bölgemizin barış ve istikrarı bakımından önemle beklenmektedir."
ÇAVUŞOĞLU: KARAR SİYASİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ülkelerin dışişleri bakanlarının katılımıyla Suudi Arabistan'da düzenlenen toplantı sırasında önemli açıklamalarda bulundu.
Yemen'deki krizi masaya yatırmak üzere düzenlenen olağanüstü toplantı için gittiği Cidde'de TRT'ye konuşan Çavuşoğlu, Mursi'ye verilen idam cezasının hukuki değil, siyasi olduğunu ifade etti.
Reuters'ın haberine göre; Bakan Çavuşoğlu, Suriye'nin kuzeyinde Kürt militanların ilerleyişinin sivilleri kaçmak zorunda bıraktığını ifade etti.