"Olup bitenler İslamcılığın başarısızlığı değil" Prof. Dr. Yasin Aktay, Mısır'da yaşananların İslamcıların başarısızlığı olduğunu düşünmediğini vurgulayarak, şöyle dedi: "Batılı dünyanın, İslamlı dünyayı hazmedememesi gibi bir problem olduğunu düşünüyorum. Batılı dünya, yükselen İslam’ı nereye koyacağına karar vermiş değildir. Bu da kendi özgürlüğünü yakalamış, ayakları üstünde durmuş İslam dünyası bugünkü Batılılar tarafından, henüz tasavvur edilebilmiş değil. Böyle bir durumla karşıladıklarında çelişik durumlara düşmeleri mukadderdir. Mısır'da her şey bitmiş değildir. Mısır'da uyanmış bir toplum var. Tahrir'de toplanmış olan toplumun karşısında kolay kolay bastırılamayacak kitleler var. Tahrir'de bence bir şekilde darbelerin, darbe ortamlarının yanıltıcı propagandalarına inanarak toplanmış olan insanlar bile kısa sürede başlarına geleni fark etmiş olacaklar ki halen bugün bile bunun işaretleri verilmeye başlandı. Toplananlar, darbe değil daha katılımcı bir demokrasi isterlerken başlarına darbenin gelmesine razı olmayacaklardır. Mısır halkının yüzde 60'ı yaşı 30'un altında olan gençlerden oluşuyor. Bu kitleyi bastırmak kolay olmayacaktır. Mısır 25 Ocak'tan itibaren bir devrime girmiştir. Devrim yolunda bu bir geri adımdır, karşı devrimdir ama istikamet Mısır'ın da ayakları üstünde duran bir tarihsel akışa doğrudur." Türkiye'nin tavrını demokrasiden yana koyduğunu kaydeden Aktay, "Birilerinin darbeye darbe demekten çekingen davranmaları bir takım hesaplara dayanıyor olabilir ama Türkiye hem genellikle son en azından şimdiki yönetimi itibarıyla bu hesaplardan uzak durmuştur. Ülke kararlı duruşunu bozmamalı ve yine de Mısır'da işlerin daha kötüye gitmemesi için mevcut yönetime baskısını devam ettirebilmek için fiili bir durum olarak mevcut yönetimle ilişkilerini sürdürmelidir" diye konuştu. -BBP Genel Başkanı Mustafa Destici BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, : "Mısır'daki açık bir askeri darbedir. Batı ve Amerika buna ne kadar sessiz kalırsa kalsın. Bizim içerideki darbe heveslileri, şakşakçıları bunu ne kadar benimserse benimsesin. Bu bal gibi bir darbedir" dedi. Destici, Mısır'da ordunun yönetime el koymasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Gazze'ye gerçekleştirdiği ziyareti hatırlatarak, "Bu ziyaret kapsamında Mısır'da da çeşitli görüşmelerde bulunduk. Döndüğümüzde de söyledik. Mısır'daki istikrarsızlığı ve her an her şeye gebe olduğunu gördük. Dışarının müdahalesi çok fazla Mısır'a. Bugün, o günlerden gözüküyordu. BBP olarak, yeryüzünün neresinde olursa olsun hangi inanca sahip olursa olsun, hilesiz, entrikasız, meşru seçimlerle, halklarının tercihiyle iş başına gelmiş hiçbir iktidarın, gayri meşru yollarla, darbelerle devrilmesini ve uzaklaştırılmasını kabul etmiyoruz, reddediyoruz" diye konuştu. "Mısır'daki açık bir askeri darbedir" diyen Destici, şunları kaydetti: "Batı ve Amerika buna ne kadar sessiz kalırsa kalsın. Bizim içerideki darbe heveslileri, şakşakçıları bunu ne kadar benimserse benimsesin. Bu bal gibi bir darbedir ve BBP nasıl ki Türkiye'de namlusunu milletine çeviren tanka selam durmadıysa Mısır'dakine de durmaz, Hiçbir yerdekine de durmaz. Biz milletlerin yanındayız, halkların yanındayız. Ve halkların tercihi her zaman bizim önceliğimizdir. Mısır'daki kardeşlerimize söylüyorum bu darbeyi kabul etmeyin ve iradenize, Avrupa Parlamentosu'nun ve Birleşmiş Milletler'in Mısır'da ordunun yönetime el koymasını "darbe" olarak değerlendirmemesini eleştirdi. -MAZLUM-DER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal MAZLUM-DER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, bölge ülkelerinin, Arap Baharı etkisi ile zalim düzenlerinin yıkılabileceğinden korkarak Mısır'da darbe sürecini desteklediklerini belirtti. Askeri darbe ile halk iradesinin yok sayıldığını, Mısır devriminin kadük duruma düşürülerek devrim öncesi karanlık şartlara dönüldüğünü vurgulayan Ünsal, Mısır'da gerçekleşen darbenin en önemli tarafınınİsrail olduğunu öne sürdü. Ünsal, şunları kaydetti: "Bölge ülkeleri, Arap Baharı etkisi ile zalim düzenlerinin yıkılabileceğinden korkarak Mısır'da darbe sürecini desteklemişlerdir. Başta Suudi Arabistan olmak üzere aile saltanatlarının hakim olduğu, ancak halkın büyük kesiminin sefaletle yüz yüze olduğu zalim yönetimler, bu komplonun işbirlikçisidir. Demokratik ve laik değerlerin pazarlamasıyla piyasa yapan, köhne ve çıkarcı Batılı ülkeler askeri darbeye sessiz kalarak ve çanak tutarak kimliklerini ve kimyalarını bir kez daha ibraz etti. Müslüman Kardeşler’i, dini siyasete alet etmekle suçlayan darbeciler ve darbe destekçileri General Sisi'nin arkasında oturan Ezher Şeyhini ve Kıptilerin dini liderini görmezden gelerek iki yüzlülük örneği sergilemektedir." "Mısır'daki darbe, insanların özgürlük iradesine atılmış bir çelme ve devrim öncesi şartların tahkimine giden bir "Neo Mübarek" düzenin tesisidir" diyen Ünsal, dünyanın tüm adil ve hukukun üstünlüğüne inanan insanlarını Mısır halkının seçilmiş tek meşru lideri olan Mursi'nin arkasında durmaya davet ettiklerini sözlerine ekledi. -Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi Tahir Elçi, askeri müdahaleyi haklı gösterecek hiçbir gerekçe olamayacağını dile getirerek, "Askeri darbelerin haklı ve meşru bir mazereti olamaz. Hiçbir şekilde darbe kabul edilebilir bir durum değildir. Darbe yüz kızartıcı bir durumdur" diye konuştu. Dün Kahire sokaklarında tankların ve askerlerin koşuşturması, sivil cumhurbaşkanı sarayına yönelmeleri görüntüsünün utanç verici olduğunu vurgulayan Elçi, "Bu görüntülerin artık geride kaldığını düşünürken yanı başımızda bizden çok çok uzak olmayan Mısır'daki görüntülerin dünyaya yansıması son derece rahatsız edicidir’’ dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz