Kilyos'ta 2016 yılında Miss Turkey yarışmasına da katılan 25 yaşındaki model Dilara Kurşun'a birlikteliklerinin devamı konusundaki tartışma sonrasında cinsel saldırı girişiminde bulunduğu iddia edilen T.K'nin yargılanmasına başlandı. Sanık T.K. birlikteliklerinin suç tarihine kadar devam ettiğini iddia ederek "Saçının teline dahi dokunmadım" dedi.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık T.K. avukatıyla katılırken, şikayetçi Dilara Kurşun ise gelmedi. Kiralama şirketinde yöneticilik yapan sanık T.K. savunmasında, şikayetçi ile bir senedir birlikteliklerinin olduğunu, olay günü de yıldönümü nedeniyle sürpriz yapmak için şikayetçiyi evinden aldığını söyledi. T.K., "Birlikteliğimiz kesintiye uğramaksızın suç tarihine kadar devam etti.
14 Haziran sabahı hazırlanması için kendisini ailesinin evine bıraktım. Akşam da aldım. Yıldönümümüz için süpriz yapmıştım. Kilyos'ta kum üzerine masa attırmıştım. Ailesinin Zekeriyaköy'deki evine kendi arabamla gittim. Ona 'Bugün birinci yıldönümüz iner misin' dedim. Kilyos'taki yere geldik. Etrafta kimse yoktu. Yalnızdık. Bir kadeh alkol almış olabiliriz. Hava soğumaya ve yağmur çiselemeye başladı. Huzursuz olduğunu gördüm. O sırada benim geçmişte yaşadığım bir ilişki nedeniyle tartıştı. Bizim birlikteliğimiz boyunca kavgalarımız olmuştu ama devam etmiştik. O gün masadan kalktı ve 'Burada durmayacağım, gideceğim' dedi. Arabamın anahtarını aldı gitti. Ben orada bir saat yalnız oturdum. Üşüyünce bir pidecinin verdandasına oturdum. Beni gelip alması için ısrarcı oldum. Bir saat sonra gelip beni aldı. Maslak'a kadar arabanın arka koltuğunda cenin pozisyonunda yattım. Bir kelime dahi etmedik" dedi.
Maslak'ta evinin önünde geldiğinde şikayetiçinin taksi çağırdığını gitmek istediğini söyleyen sanık, "Ben gitmemesini istedim. Problemlerimiz vardı çözmek istedim. Gitmemesi için ısrarcı oldum. Taksi durağının içine kadar girdi. Benim hatam gitmemesi için ısrar etmem oldu. Oradaki görevlilere polisi çağırmalarını söyledim. Polis geldi. Karakolda götürüldük. Bana 'Sen göreceksin' dedi. Daha sonra polisler bana şikayetçinin verdiği ifadenin normal olmadığını belirterek avukatımı çağırmamı söylediler" diye konuştu.
Hakimin, mağdureye cinsel saldırıda bulunup bulunmadığını sorması üzerine sanık, "Saçının teline dahi dokunmadım. Üzerinde deri ceket vardı, kalındı fermuarı da kapalıydı. Mağdurenin bluzunu yırtmak söz konusu olamaz. Mağdureye karşı hiçbir cinsel harekette bulunmadım. Böyle bir durumda bulunduğum üzgünüm. O benim zaten kız arkadaşımdı, niye dokunayım" diye cevap verdi. Hakimin adli tıp raporuna yansıyan şikayetçideki yaralanmaları sorması üzerine sanık T.K. "Onları kendisinin yaptığını düşünüyorum başka açıklaması yok çünkü. Bütün suçlamaları reddediyorum. Kendisini tehdit etmedim. Hiçbir şekilde 'Sen bana aitsin' demedim." dedi. Sanık avukatı Ali Osman Kahraman ise şikayetçinin iftirası olduğunu belirterek "Eğer müvekkilim boğazını sıkmışsa neden tekrar sonra onu almaya geliyor. Ayrıca olayda suçun en önemli delili olabilecek, yırtıldığı iddia edilen bluz, bulunmamıştır. El konulmamıştır. Eksik soruşturma vardır. Bir insanın aynı evde birlikte yaşadığı kız arkadaşına cinsel saldırıda bulunması hayatın olağan akışına aykırıdır" dedi.
Şikayetiçinin avukatı Emek Emre ise müvekkilinin hasta olduğunu bir sonraki celse hazır edecekleri belirterek sanığın ifadelerinin çelişkili olduğunu, telefonuna el konuşarak whatsapp yazışmalarının tespit edilmesini ve sanık hakkında yurtdışı yasağı konulmasını talep etti.
Duruşmada şikayetçiyi alan taksi şoförü de tanık olarak dinlendi. Taksi şoförü M.A., "Maslak'ta site önünde çalışırım. Olay günü hanımefendi yanıma oturdu. Sanık arkaya oturdu. Hanımefendi Zekeriyaköy'e götürmemi istedi. Beyefendi de götüremezsin dedi. İşin içinden çıkamayacağını anladım, ana durağa götürdüm. Güvenlikçi arkadaşlar geldi, sonra polisler geldi. Şikayetçinin üstü başı yerindeydi. Biraz korkmuş görünüyordu. Hiç darp izi görmedim. Ama fazla da dikkat etmedim. Beyefendide de o kadar agresiflik yoktu" dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan şikayetçi hakkında bir sonraki celseye zorla getirilmesine karar verdi. Şikayetçi avukatının, sanığın telefonunun incelenmesi ve yurtdışı yasağı talebinin ise bu aşamada reddine hükmetti. Sanığın duruşmalardan vareste edilmesi yönündeki talebinin ise mağdur ve sanığın yüzleştirilmesi mahkemece gerekli görüldüğünden bu talebin reddine karar verdi. Duruşma ertelendi.
İddianamede, şikayetçi ile sanığın bir dönem duygusal manada arkadaş olduktan sonra ayrıldıkları, 16 Haziran 2021 günü sanığın cep telefonundan arayarak yıldönümleri dolayısıyla kendisiyle vakit geçirmek istediğini söylediği, şikayetçinin bunu reddettiği anlatıldı. Bunun üzerine sanığın "Çıkmazsan sitede olay çıkarırım, annen dahil herkes duyar. Siteyi birbirine katarım. gel huzursuzluk çıkmasın" diye tehditte bulunduğu belirtildi. Şikayetçinin bu nedenle sanığın aracına bindiği, birlikte Kumköy'de sahile gittikleri, burada bir süre vakit geçirdikleri, aralarında birlikteliklerine devam etme konusuna tartışma yaşandığı, daha sonra da sanığın şikayetinin boğazından sıktığı, saçından tutup darp ettiği ileri sürüldü. Ayrıca sanığın, şikayetçinin üzerindeki kıyafetleri çıkarmaya çalışıp öperek 'Bana aitsin' deyip hakarette bulunduğu da anlatıldı. Burada Dilara Kurşun'u saçlarından sürükleyerek darp ettiği, sonrasında ise kıyafetlerini çıkararak nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ettiği, şikayetçinin ağlaması üzerine sanığın eylemine son verdiği iddia edildi. İddianamede, sanık T.K'nin "Nitelikli cinsel saldırı", "Hakaret" ve "Basit tehdit" suçlarından toplam 13 yıl 4 aya kadar hapsi istendi.
(DHA)