VAN (İHA) - Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından hazırlandığı belirtilen bir raporda misyonerlik yapmakla suçlanan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Van'da bu iddialara yanıt verdi. Saylan, iddiaların Türkiye'nin ilerlemesini, çağdaşlaşmasını istemeyenler tarafından üretilen trajikomik iddialar söyledi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin (YYÜ) daveti üzerine Van'a gelen ÇYDD Başkanı Türkan Saylan, Hakkı Atun Konferans Salonu'nda, yeni yayınlanan 'Güneş Umuttan Şimdi Doğar' adlı kitabının adını taşıyan bir konferans verdi. Konferansta özellikle insanların olaylara bakış açılarına dikkat çeken Saylan, kitabından da örnekler verdi. Yaklaşık bir saat süren konferansın ardından Saylan, sevenlerine kitap imzaladı. İmza sonrası basın mensuplarının bazı gazetelerde yayınlanan ve kendisini misyonerlik yapmakla suçlayan MİT raporuyla ilgili sorularına sert tepki göstererek, ÇYDD ve Türkan Saylan olarak yıllardır Türkiye'nin her köşesini gezerek, insanlara bir şeyler götürmeye çalıştığını, eğitime gönül veren bir insan olduğunu belirtti. Saylan, yapılan iyi işlerin karşısında kötü şeyler üreten birilerinin olması gerektiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Yapılan iyi şeylerin karşısında da kötü şeyler üreten birileri olması gerekiyor. Birtakım senaryolar yapmak çok kolay. Geçenlerde de ana sınıfı açılışı konusunda da spekülasyon öğrendik. Biz küçücük ana sınıflarına hizmet götürdüğümüz halde, koskoca öğrenciler giydirilerek fotoğrafları çekilmiş. Ben, arkadaşlarıma diyorum ki iyi şeyler yaptığınızın, doğru yolda olduğunuzun kanıtı bunlar. Ülkenin ilerlemesini istemeyenler sizin peşinizde senaryolar üretecekler. Ben de basından öğreniyorum yaptıklarımı. Geçenlerde de bir gazete tutuklandığımı yazmıştı. Bana anlatsınlar, ispatlasınlar. Bunlar komediden ibaret. Meyve veren ağacı taşlarlar derler ya bunu her yerde yaşıyoruz. Sadece ben değil, bütün ilerici, Türkiye için çalışan insanlar, Türkiye'nin geri kalmasını isteyen, çağdaşlaşmasını istemeyen insanlar tarafından tepki ile karşılanıyoruz. Cumhuriyetimizde de olmuş bu. Ben sadece doğru yolda olduğumuzun kanıtı olarak görüyorum bunları."
"BİZ BU TUZAKLARA ASLA DÜŞMEYİZ" MİT hakkında dava açıp açmadığı sorulan Türkan Saylan, "Kitap hazırlıyorum, şimdi oraya yazacağım. Çok kavgacı bir insan değilim. Gülüp geçiyorum. Aleyhte yazılan yazıları çıkarttım, bir kaç ciltlik kitap olabilir. Kitabımda ilerici hareketler nelerle karşılaşıyor göstermek istiyorum. Doğru şeyler yaptığınız zaman nasıl çelmeler takılmaya çalışılıyor. Türkiye'de nasıl kötülükler üretiliyor. Bunlar da gençlere kalsın da, bu tuzaklara düşmesinler. Biz bu tuzaklara asla düşmeyiz. Bu cevap olmayacak sadece belgelemek istiyorum. Başkalarının haklarını aramaktan kendi haklarımı aramayı erteledim. Her şeye karşı çıkabilirim, gücümle, aklımla. Ama haklarını aramayan insanların yanında olmam için zaman harcamam gerekiyor. Kendime ayıracak zamanım yok. Böyle de lüksüm yok" cevabını verdi.
Raporda annesinin Hıristiyan olduğu yönünde yer alan iddiaları da cevaplandıran Saylan, "Annem İsviçre kökenli bir insan. Türkiye'ye geldiğinde isminin değişmesi lazım o zamanki yasalara göre, Leyla ismini alıyor. Ben karnındayken Müslüman oluyor. Annem bizden de Osmanlı kadınıydı, rahmetli oldu. Ben de annemin neler söylediğini basından öğreniyorum. Türkiye'nin bütün kurumlarında çeşitli karmaşalar yaşandı bir süre, hala da yaşanıyor. Bu insanlar buralara da sızmış olabilirler. Onlar da kendiliğinden açığa çıkacaklar bir gün. Tamamen imzasız bir mektubu alıp rapor haline dönüştürmüşler. Onların peşine koşsak neler yapabiliriz. Aldırmıyorum ben. Rapor yıpratmaya yönelik olabilir. Ancak bu hiç bir şekilde mümkün olmayacak. Bunlara karşı da daha çok, daha çok, daha çok iş yapıp, çalışarak tedbirler alıyoruz" diye konuştu.