Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'e ait ses kayıtları sebebiyle telefon dinlemeleri yeniden gündeme geldi. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yetkilileri, telefon dinlemelerinin yargı kararı ve yasa ile sınırlandığını belirterek, özel durumlarda başvurulan bir uygulama olduğunu söyledi.
MİT, vatandaşların 'kimlerin telefonlarının dinlendiği ve telefon dinlemelerinin nasıl anlaşılacağı'na ilişkin sorularını cevapladı. Açıklamada, "Telefon dinleme, yargı kararı ve yasa ile sınırlanmış özel durumlarda başvurulan bir uygulamadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına ve güvenliğine, anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen faaliyetlerde bulunmuyorsanız ya da yabancı ülkelerin istihbarat kuruluşlarının ağına düşmemişseniz telefonunuzun dinlenmesi için hiçbir neden yoktur. Ama yine de telefonunuzun dinlenildiğinden şüphe duyuyorsanız, Cumhuriyet savcılıklarına başvurup durumun incelenmesini isteyebilirsiniz." denildi.
İhbarda bulunmak isteyenler için özel bir ihbar hattının olup olmadığına ilişkin bir soruya ise MİT, "Millî İstihbarat Teşkilâtı'nın halka açık bir özel ihbar hattı bulunmamaktadır. İç güvenlik örgütü olan Emniyet Genel Müdürlüğü bu uygulamayı sürdürmektedir. Ancak Millî İstihbarat Teşkilâtı'nın internet sitesindeki 'Nasıl Yardım Edebilirsin' bölümünde yer alan mesaj formu, sözü edilen amaç çerçevesinde de kullanılabilmekte, mesajlarda aktarılan bilgiler değerlendirilmektedir." açıklamasını yaptı.
"SENARYO YAZARLARI ÜRÜNLERİNİ PAZARLAMAK İÇİN YAZIYOR"
Yerli dizi ve filmlerde konu edilen 'İstihbarat Görevlisi, MİT Görevlisi' modelinin aslına ne kadar uygun olup olmadığı da soruldu. Millî İstihbarat Teşkilâtı personelinin devlet memuru niteliği taşıdığına dikkat çekilen cevapta, "2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilâtı Kanunu çerçevesinde görev yapmaktadır. Senaryo yazarları, ürünlerini pazarlayabilmek için eserlerine doğal olarak gerçeğin ötesinde heyecan ve cazibe katma ihtiyacı hisseder. Yarattıkları karakterlere odaklanan film yapımcılarının gerçekle kurgu arasındaki aralığı genişletmeleri yanlış anlamaları da beraberinde getirebilmektedir. Bu tür yapımların, ticari kaygıları da içerdiği izleyici tarafından göz ardı edilmemelidir." ifadelerine yer verildi.
MİT'ten emekli olan ya da istifa ederek ayrılan kişilerin görev yaptıkları döneme ilişkin anılarını yazarak kitap haline getirmelerinin nasıl karşılandığı sorusuna MİT'in görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen 2937 Sayılı Kanun, teşkilatın görev ve faaliyetlerine ilişkin her türlü bilginin gizliliğinin esas kabul edildiği hatırlatıldı. Söz konusu yasanın 27. maddesi, bu gizliliğin ihlalini hapis cezası ile müeyyide altına alındığına dikkat çekilen cevapta, şu ifadelere yer verildi: "Bu yasaklamanın dışında, teşkilatta çalışanlar işe başlarken ve istifaen ya da emekli olarak MİT'ten ayrılırken, yetkili amirlerin önünde bir taahhütname imzalamaktadır. Bu taahhütnamede, görev gereği öğrenilen şeyler ile MİT'e ilişkin bilgilerin bir sır olarak saklı tutulacağı, sözlü olarak veya yayım yoluyla açıklanmayacağı belirtilmekte; kişiye, aksi davranışta bulunması halinde, hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri (198 ve 228. maddeler) uyarınca yasal kovuşturma yapılacağı bir kez daha hatırlatılmaktadır. Dolayısıyla, söz konusu anıların, teşkilatı yücelten veya eleştiren hususlar içermesi teşkilat açısından bir önem taşımamakta, ilgili kişi hakkında yasal işlem derhal başlatılmaktadır. Çünkü teşkilat için önemli olan gizliliktir. Ayrıca yazılacak hatıralarda bazı kaynakların deşifre edilmesi, bu insanların hayati tehlike ile karşı karşıya bırakılması riskini de beraberinde getirecektir. İnsanların günün birinde, deşifre edilebilecekleri bir istihbarat servisine ne derece yardımcı olacakları hususunu izaha gerek yoktur."
"BÖLÜCÜ VE YIKICI SİTELER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU"
Yurt içi ve yurt dışında faaliyet gösteren bölücü ve yıkıcı terör örgütlerinin ve unsurlarının uzantıları konumundaki internet sitelerine ilişkin olarak ne tür faaliyetlerin yürütüldüğü konusunda MİT'ten şu açıklama yapıldı: "Millî İstihbarat Teşkilâtı, 2937 sayılı Kanun ile kendisine tadat edilen görevleri yerine getirirken tespit ettiği yıkıcı-bölücü terörist örgütler ve unsurlarına ait internet siteleri hakkında, ilgili mevzuat uyarınca yargı organları nezdinde suç duyurusunda bulunmakla yetinmektedir."
MİT'in dünyanın sayılı istihbarat kuruluşları arasında yer aldığı vurgulanan açıklamalarda, çalışanların yabancılarla görüşmesi veya evlenmesinin yasak olup olmadığı konusunda da şöyle denildi: "Teşkilatımızın yürüttüğü görevin özelliği ve önemi nedeniyle personelin ilgili mevzuatımızda öngörülen bazı şart ve vasıfları haiz bulunması gerekmektedir. Yabancı asıl veya uyruklu kişilerle evlenme yasağı da bunlardan birisidir. Yabancılarla görüşme hususu da anılan şart ve vasıflar kapsamında olup, MİT personelinin sadece amirlerinin bilgileri dahilinde yabancılarla görüşmeleri mümkündür."
"CASUSLUK SUÇLARINDA GENEL ZABITAYA TANINAN HAKLAR MİT İÇİN DE GEÇERLİ"
Vatandaşların "Casusluk suçlarının takibinde ve yargı aşamasında MİT'in rolü nedir?" sorusuna "Ülkemize yönelik casusluk faaliyeti yürüttüğünden şüphelenilen kişilerin takip altına alınması, suçüstü yapılarak yakalanması ve yargıya intikali sürecinde 2937 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatımız uyarınca genel zabıtaya tanınan hak ve yetkilerin tamamını MİT görevlileri bizzat kullanabilmektedirler. Ancak ihtiyaç duyulduğu takdirde emniyet makamları veya Cumhuriyet savcısı ile işbirliği de mümkündür. Suçüstü uygulamasından sonra sanıklar, alınan ifadeler ve mevcut diğer delillerle birlikte düzenlenen bir fezleke ile casusluk suçlarına bakmakla yetkili ve görevli mahkemeye sevk edilmektedirler." karşılığı verildi.
"TEHDİTLERE BÜTÜN OLARAK YAKLAŞILMASI ZORUNLUDUR"
MİT bünyesinde gerçekleştirilen yeni yapılanmada amacın haber toplama faaliyeti ile istihbarat üretimi faaliyetinin bir bütün olarak organize edilmesi anlayışı olduğu belirtilen cevaplarda, tek bir müsteşar yardımcısının yönetiminde tüm istihbarat çarkının, 'toplama' ve 'değerlendirme' bütünlüğü içerisinde yönlendirilmesinin esas alındığı ifade edildi.
MİT'in sadece dış görevler üstlenmesi ve yurt içinde istihbarat faaliyetini tümüyle Emniyet'e bırakması önerilerine MİT'in nasıl baktığı da soruldu. Cevapta, "Türkiye'de iç ve dış tehditlere bir bütün olarak yaklaşılması zorunludur. Türkiye'nin jeo-stratejik konumu, bölgesel sorunlar, bölgesel ve uluslararası çıkar çatışmalarının yarattığı tehditler, siyasi-ekonomik-askeri-güvenlik sorunlarının iç içeliği, analizlerde bütünleştirici çalışmaları kaçınılmaz kılarken, haber toplama gayretlerinin yönlendirilmesinde de aynı ihtiyacı ortaya çıkarmaktadır. Diğer güvenlik kuruluşlarının görev çerçeveleriyle bağlantılı olan istihbarat çalışmalarının sınırlarının belirlenmesi ile kuruluşlar arası koordinasyon ile stratejik anlamda istihbaratın MİT bünyesinde merkezileştirilmesinin zorunluluğu farklı şeylerdir. Güvenlik istihbaratı sadece yurt içi faaliyetlerle sınırlı değildir. Önemli ölçüde yurt dışında da tehdit oluşturduğu gibi, bu tehditlere destek veren ülkelerle bağlantılı olarak, stratejik istihbarat ile de bütünleşmektedir. Ayrıca Yasa gereği MİT, iç ve dış kaynaklarca sağlanacak bilgilerin belirleyeceği milli güvenlik istihbaratını 'Devlet çapında' oluşturmakla görevli kılınmıştır." denildi.
"MİT ÇALIŞANLARI BİRBİRİNİ GERÇEK KİMLİKLERİYLE TANIR"
MİT mensuplarının birbirini nasıl tanıdığı yönündeki bir soruya ise "MİT yasal bir kuruluş, mensupları ise yurt dışına ve Türkiye sathına yayılmış devlet memurlarıdır. Coğrafi şartlar ve görevin özelliği nedeniyle farklı ortam ve yerlerde çalışırlar. Bu koşullardaki bir iş yerinde insanlar birbirlerini ne kadar tanırsa, MİT mensupları da birbirlerini o kadar ve elbette gerçek kimlikleri ile tanırlar. Ancak, tüm istihbarat örgütlerinde olduğu gibi, görevin gerekli kıldığı durumlarda kod adı kullanılması gizlilik ve güvenliğin vazgeçilmezliğinden kaynaklanır." ifadeleri kullanıldı.
Özellikle terörün kazandığı uluslararası boyut ve silah, uyuşturucu, kitle imha silahları kaçakçılığı ve kara para aklama çabaları gibi organize suç türlerindeki yaygınlaşma, istihbarat kuruluşları arasında işbirliğini kaçınılmaz kıldığının altının çizildiği cevaplarda, "Elbette istihbarat kuruluşları arasındaki ilişkiler, söz konusu kuruluşların yasal görev sınırları, ulusal çıkarlar ve siyasi otoritenin kararları çerçevesinde şekillenmektedir. MİT de bu çerçevede, Türkiye'nin çıkarlarının gerekli kıldığı ihtiyaçlara göre her ülkenin istihbarat kuruluşu ile ilişki kurabilmektedir. Bu işbirliğinin derecesini ise karşılıklı menfaat ilkesi ve ulusal çıkarlar belirlemektedir." görüşlerine yer verildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz