YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Modern Hayat Diyabeti Tetikliyor

Tekirdağ Yaşam Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Samim Türegün, modern hayatın Tip 2 diyabetini...

Modern Hayat Diyabeti Tetikliyor

Tekirdağ Yaşam Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Samim Türegün, modern hayatın Tip 2 diyabetini tetiklediğini söyledi.Modernleşme ve uygarlığın insanların genetik yapısını zorladığını kaydeden Uzm Dr. Türegün, İnsan genetiğinin avcı- toplayıcı topluma uygun bir genetik olup şehirleşme - modernleşme- uygarlık genetik yapımızı zorladığını ve hastalandırdığını söyledi. Türegün, "Diabettes Mellitus Tip 2 veya Erişkin tipi diyabet son yıllardaki şehirleşme ve modern hayata geçiş ile çok hızlı bir artış göstermektedir. Şehirleşme ile insanlar daha fazla yiyecek bulabilmektedir, yiyeceğini bulabilmek için enerji harcamamakta, daha fazla yemekte, daha az hareket etmekte, daha az spor yapma zamanı bulmakta, toprakla- doğayla ilgileri azalmaktadır. Bunun sonucu şişmanlama yani kilo alımıdır. Kilo alımı diabet, hipertansiyon ve koroner kalp hastalıklarının başlaması demektir. Ancak modern hayatımızı değiştirebilme olanağı vardır. Bunu yapabilirsek, bu hastalıklardan daha etkili korunmayı başarabiliriz. Çünkü şu anda genetik yapımızı değiştirebilecek gücümüz yoktur" ifadelerini kullandı.Tip 2 diyabetinin genellikle 30 yaşından sonra ortaya çıkan, ailevi eğilimi olan, kilosu fazla ve obezlerde daha çok görülen metabolik bir hastalık olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Türegün, hastalığın anne veya babasında diyabet olanlarda hastalığın görülme ihtimalinin yüzde 30 olduğunu kaydetti.İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Samim Türegün, anne ve babada diyabet varsa kişide görülme ihtimalinin yüzde 60 lara vardığını, kişi fazla yemek yiyorsa, hareketsiz bir yaşam sürüyorsa, kilo alıyor ve spor yapmıyorsa diabet olma ihtimalinin giderek yükseldiğini belirtti. Türegün, "Diyabet insülin hormonuna hücrelerin direnci ile başlar. Daha sonra insülin salgılayan pankreans Beta hücreleri de yorulur. Total insülin salgılanması ve erken insülinin salgılanması bozulur. Diyabet ortaya çıkar. Diyabet açlık kan şekerinde veya tokluk kan şekerinde yükselmelerle kendini gösterir. Açlık kan şekeri normalde gecelik 8 saatlik açlıktan sonra sabah aç karnına ölçülen kan şekeri değeridir. Bu değer çok sıkı bir şekilde ayarlanır. Ve 60-100 mg/dl arasındadır. 60 mg altına düşmesi hypoglisemi adını alır. 100 mg/dl üstüne çıkması hyperglisemi adını alır. Açlık kan şekeri (AKŞ) 100-125mg arasında çıkıyorsa buna bozulmuş açlık şekeri adı verilir ve uyarıcıdır. Bu hastalarda 10 yılda diabet olma ihtimali yüzde 10 - 20 arasındadır. Bu durumda şeker yükleme testi yapılarak glikoz - şeker metabolizmasına daha yakından bakabiliriz. 75 gr glikoz ile yükleme yapılır ve Açlık kan şekeri 30. dk, 1 saat ve 2 saat kan şekerleri bakılır. Normalde yüklemeden sonra herhangi bir saatte kan şekeri 180 mg/ dl geçmez. 2 saatte de 140 mg/dl altına düşer. Hastanın kan şekeri 75 gr glikoz ile herhangi biri yükleme zamanında yani bu 2 saatte 200 ün üstüne çıkarsa açık diyabet hastalığı başlamış kabul edilir. 2 saat kan şekeri 140 mg - 180 mg arasında kalıyorsa buna da bozulmuş glikoz toleransı adı verilir" şeklinde konuştu."AÇIK DİYABET TANISI ALINDIKTAN SONRA 10 YIL İÇİNDE İNSÜLİN BAŞLAMA İHTİMALİ YÜZDE 50 - 70 ARASINDA DEĞİŞİR""Bozulmuş glikoz toleransı olanlarda açık diyabet gelişmesi ihtimali 10 yılda yüzde 20 ile 50 arasıdır" diyen Uzm. Dr. Türegün, "Diyabet metabolik bir hastalıktır. Bu hastalık ayrıca ilerleyici bir hastalıktır. Zaman içinde kötüleşerek devam eder. Birçok organ fonksiyonunu özellikle gözleri, böbrekleri, küçük ve büyük damarları sinir sistemini bozar ve hastalandırır. Açık diyabet tanısı alındıktan sonra 10 yıl içinde insülin başlama ihtimali yüzde 50 ile 70 arasında değişir. Ancak diyabet tedavi edilebilen bir hastalıktır. 3 ile 6 ayda bir dahiliye uzmanınca veya endokrinoloji uzmanınca takip ve tedavisi yapılabilir. İyi takip ve tedavilerle diyabetik hastalarda, diabetik olmayan hastalar gibi beklenen bir ömür süresine daha az komplikasyonlarla ulaşabilirler. Kan şekerinin iyi takibi, düzenli doktor kontrolleri, düzenli bir diyet, hastanın tedavisini düzenli kullanması, düzenli bir spor başarı oranını arttırabilir. Özellikle kilolu ve şişman hastalarda açık diyabet tanısı konduktan sonra diyet ve sporla kilo verilirse diyabetin geri çekilebiliceği bilinmektedir. Böylece 5 ile 10 yıllık bir zaman kazanılabilir. Diyabet korunmada en önemli şey boyunuza uygun bir kilo yani vücut kitle endeksinizin 22 ile 27 arasında olmasıdır. Vücut kitle endeksi kilonuza boyunuzun metre olarak karesinin bölünmesi ile hesaplanmaktadır’’ dedi."2020 YILINDA DİYABETLİ HASTA SAYISI 350 MİLYON 2030 DA İSE 500 MİLYON OLACAĞI HESAPLANMIŞTIR’’İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Samim Türegün, "Bugün toplumumuzda diyabetli hastaların oranı yüzde 7'dir. Bazı toplumlarda bu oran yüzde 10 ile 15'lere tırmanmaktadır. Bazı insan topluluklarında ise bu oran yüzde 50'lerde bile olabilmektedir. Bu da hastalığın genetik temelinin olduğunu göstermektedir. 2020 yılında diyabetli hasta sayısı 350 milyon 2030 da ise 500 milyon olacağı hesaplanmıştır. Bilim adamları bu duruma diyabet salgını adını vermekteler ve insanları bu nedenle uyarmaktadırlar. Diyabetten korunmak yine insanların istemesiyle olabilecek birşeydir. Bilim adamlarının ve hekimlerinde bu konuda yardımcı olacakları aşikardır" açıklamasında bulundu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler