Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteyi, 'Vücutta hastalıklara neden olacak biçim ve oranda anormal, fazla miktarda yağ birikmesi' olarak" tanımladığını belirten Doç.Dr.Hasan Abuoğlu, ‘’ Vücut kitle İndeksinizin 40’ın üstünde olanlar morbid obez olarak kabul edilir. Vücutta yağ oranı ortalama olarak kadınlarda yüzde 22-28, erkeklerde ise yüzde 12-20 olmalıdır. Vücut yağ oranı kadınlarda yüzde 30 erkeklerde yüzde 25 üzerinde olması durumu obeziteyle ilişkilendirilir " dedi.
Morbid obezite bir hastalıktır diyen Doç. Dr. Abuoğlu ‘’Morbid obeziteden kurtulmanın tek ve en etkili tedavi yöntemi cerrahidir’’ dedi. Obezitenin ciddi hastalıklara yol açtığının altını çizen Abuoğlu ‘’ Pankreas, kolon, meme, mesane, prostat, mide gibi kanserlere yakalanma açısından obezite ciddi bir risk faktörüdür. Ayrıca yüksek kolesterol sonucu damar sertliği, hipertansiyon, kalp krizi, inme riskini artırmaktadır. Tüm bunların yanı sıra çocuklar ve gençlerde özgüven kaybına, psikolojik bozukluklara ve sosyal problemlere sebep olan obezite kadınlarda infertilitenin (kısırlık) önemli bir nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır’’ diye belirtti.
Obezite cerrahisi hakkında bilgi veren Abuoğlu konuyla ilgili şunları söyledi;’’ Obezite cerrahisi denilince akla ilk olarak mide küçültme ameliyatları gelmektedir. Mide küçültme ameliyatları birçok farklı girişim yöntemiyle yapılmaktadır, tek ve en iyi cerrahi yöntem veya seçenek yaklaşımından çok hastaya en uygun yöntem hangisidir yaklaşımı daha doğrudur. Hangi ameliyat girişimi seçilirse seçilsin hepsi laparoskopik (kapalı) ameliyat yöntemiyle yapılmaktadır. Obezite cerrahisi vücut kitle indeksi 35-40 arasında olup tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi, eklem rahatsızlıkları, jinekolojik problemler, kalp ve damar hastalığı olan hastalarda uygulanabilir. Ayrıca tip 2 diyabet ve metabolik bozuklukları bulunan, vücut kitle indeksi 30-35 arasında hastalarımızda gerekli tetkikler yapıldıktan sonra şeker hastalığının tedavisi için ameliyat programına dahil edilebilirler.’’
Obezite ameliyatlarında ölümcül riskler binde bir civarındadır diyen Doç.Dr.Hasan Abuoğlu, ‘’Ameliyat sırasında ve sonrasında yaşanabilecek bu risk oranları safra kesesi, kasık fıtığı gibi birçok ameliyatta görülebilecek risklerle aynı orandadır. Bu riskler obezite nedeniyle taşıdığı risklerin oldukça altında, tıbbi olarak kabul edilebilir bir oran olarak karşımıza çıkmaktadır’’dedi.
Ameliyat sonrası beslenmenin çok önemli olduğunun altını çizen Doç.Dr.Abuoğlu,’’Obezite ameliyatları sonrasında hastanın hayata yeni bir başlangıç yapması, kendileri için oluşturulan diyet programına uyması, besin, vitamin, mineral takviyelerine düzenli olarak devam etmesi oldukça önemlidir. Diyet programları kişiye özel oluşturulmalıdır. Temel prensipleri dikkat edilmeli, günlük protein gereksinimin karşılanması sağlanmalı, öğünler atlanmamalı ana ve ara öğünlere uyulmalı böylece mide aşırı doldurulmadan metabolizmanın daha hızlı çalışması sağlanmalıdır. Ameliyat sonrasında yemekler her zaman masa başında, önceden hazırlanmış bir tabaktan en az yarım saatlik bir sürede lokmalar iyi çiğnenerek tüketilmeli. Yemek sırasında TV veya bilgisayar izlenmemeli, akıllı telefonlar kullanılmamalıdır. Kesinlikle ikinci bir tabak, porsiyon tüketilmemelidir. Günlük su tüketimi 2 litrenin altına düşmemelidir. Yemeklerden yarım saat önce ve yarım saat sonra sıvı tüketimi yapılmamalıdır. Hazır içecekler kesinlikle tüketilmemeli, kafeinsiz ve gazsız içecekler tercih edilmelidir. Tüm önerilere severek ve isteyerek uyulmalı, yaşam biçimi olarak benimsenmelidir. Aile ve arkadaş çevresinden verilen önerilere uyulması konusunda sizlere destek olması istenmelidir’’ ifadelerini kullandı.
Uzman denetiminde yapılacak düzenli egzersizler obezite ameliyatlarının başarısında önemli rol oynamakta, iyileşme sürecini hızlandırmaktadır diye belirten Doç.Dr.Hasan Abuoğlu ‘’Her hastaya özel bir program oluşturulsada, mide ameliyatı sonrası yürüyüş ve egzersiz yapmada temel prensiplere uyulmalı doktorunuzun onayı olmadan sportif faaliyetlere başlanmamalıdır.Erken dönemde en ideal egzersizler yürüyüşlerdir. Doktorunuzun önerdiği tempo ve sürede yürüyüşler oldukça faydalıdır. İlk 6 hafta içinde karın hareketleri yapmaktan ve ağırlık kaldırmadan kaçınılmalıdır. Salon sporları veya yüzme gibi egzersizler kilo verimine ve doktor önerisine göre planlanmalıdır. Sevdiğiniz egzersizleri yapmak ideal olanıdır. Yüzme ve fitness tercih ettiğimiz egzersiz şekilleridir’’dedi.