ANKARA(ANKA)- Sanayi Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürü Özcan Pektaş, tüketicilerin kullanacakları kredinin faiz türünden çok, yıllık maliyet ücretlerine dikkat etmesi gerektiği konusunda uyardı. Pektaş ayrıca, değişken faizli kredi kullanacak olanların bankayla yapacakları sözleşmeyi kelime kelime okuması gerektiğini söyledi.
Pektaş düzenlediği basın toplantısında, Mortgage Yasası kapsamında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın yürüttüğü ikincil düzenlemelerle ilgili bilgi verdi. Pektaş, erken ödeme ve maliyet oranlarının hesaplanması, değişken faizli krediler ve sözleşme öncesi bilgi formunda yer alması gereken konulara dikkat çekti. Konut finansmanı kapsamındaki kredilerin yeniden finansamına ilişkin usul ve esasları belirleyen düzenleme çalışmalarının haziran sonu itibariyle bitirilmesinin beklendiğini belirten Pektaş, böylece Mortgage Yasası kapsamındaki Sanayi Bakanlığı'nın yapması gereken ikincil düzenlemelerin tamamlanacağını söyledi.
Pektaş, Mortgage Yasası çıkmadan önce yaklaşık 500 bin kişinin konut kredisi kullanıldığına işaret etti. Pektaş, bu kişilerin seçtikleri eve göre sabit faizle kullandığı kredilerin vadelerini ve faiz oranlarını ise bankaların belirlediğini hatırlattı. Pektaş, bağlı krediler kapsamında proje şartı ya da TOKİ gibi müteahhitle bir anlaşma yapıldıysa kredi verildiğine dikkat çekti.
5 HAZİRAN SON TARİH
Mortgage Yasası çıkmadan önce kredi kullananların en yoğun sorduğu sorunun "Eski sistemi mi yeni sistem mi faydalı" olduğu belirten Pektaş, yeni sisteme geçebilmek için daha önce ister sabit ister bağlı kredi kullananların 5 Haziran 2007 tarihine gerekli başvuruların yapılması gerektiğine işaret etti.
Eski sistemde serbest kredi kullananların yeni sistemin avantajlı olduğunu belirten Pektaş, bu kişilerin ödedikleri faiz üzerinden yüzde 5'lik anapara, faiz, banka sigorta muamele vergisi ödediğini vermeyeceklerini kaydetti. Bu kişiler yeni sisteme geçtiklerinde geçmişi de kapsayacak şekilde bu yüzde 5'lik tutarı ödemeyeceğini belirtti. Pektaş, bu kişilere yeni ödeme planı çıkarılacağını ifade etti.
Asıl soru işaretinin bağlı kredilerde yaşandığını söyleyen Pektaş, eski sitemde kredi kullananların aldıkları evde ayıp çıkması durumundaki koruma süresinin 5 yıl olduğunu ama bu sürenin yeni sistemle 1 yıla düştüğünü kaydetti. Pektaş, yeni sistemle bankaların eskiden konutun tamamından sorumlu iken yeni sistemle sadece verilen kredi kadar sorumlulğu olduğuna dikkat çekti.
Pektaş, en önemli düzenlemelerden birinin sabit, değişken ve sabit-değişken faizli kredi tercihi noktasında olduğunu vurguladı. Pektaş, ikinci olarak en çok sorulan sorunun eski sistemden yeni sisteme geçildiğinde birden fazla taksit ödemesi yapıldığında ya da borcun tamamı kapatıldığında en yüksek yüzde 2 olarak belirlenen erken ödeme cezasının verilip verilmeyeceği olduğunu belirtti. Pektaş, kesinlikle bu ödemenin yapılmayacağını söyledi. Pektaş, erken ödeme durumunda gerekli faiz indiriminin yapılacağını ve anapara borcunun ödeneceğini vurguladı. Pektaş, faiz oranı ve kredi vadesinin de değişmeyeceğini belirtti. Pektaş, 6 Mart 2007 tarihinden sonra sabit faizli kredi kullananların ise erken ödeme kapsamında olduğunu anlattı. Pektaş, söz konusu tarih itibariyle değişken veya sabit-değişken faizli kredi kullananların erken ödeme ücreti ödemeyeceğini vurguladı.
HAYAT SİGORTASI ZORUNLU DEĞİL
Değişken faizin Türkiye için yeni bir uygulama olduğuna işaret eden Pektaş, "Tüketiciler değişken faizi seçerken satır satır hatta kelime kelime okamaları" konusunda uyardı. Değişken faizde TÜFE'nin ve bankaların belirleyeceği marjın esas alınacağını belirten Pektaş, bu faiz türünü seçenlerin ilk taksit tutarını bileceğini ama daha sonraki ödeme tutarının ne olacağını bilemeyeceğine işaret etti. Pektaş, bankayla yapılan sözleşmede tüketicinin ödemesi gereken taban ve tavan ücretin belirleneceğini de hatırlattı. Pektaş, ödeme tutarının da 30 gün önceden tüketiciye bildirileceğini söyledi. Pektaş ayrıca tüketicileri, değişken faizde baz alınacak TÜFE oranının içinde bulunulan aydan 2 ay öncesinin oranı olacağı konusuna da dikkat çekti. Pektaş, geçmiş 52 ayın TÜFE maliyetine bakıldığında değişken faizin tüketiciye daha fazla maliyete neden olduğunu ifade etti.
Tüketicileri, kredi kullanırken "hayat sigortası yaptırmak" zorunda olmadığı konusunda uyaran Pektaş, kredi alınırken yaptırılması kanunen zorunlu olan tek sigorta türünün deprem sigortası olduğunu vurguladı.
TÜKETİCİNİN HAK ARAMASI ZORLAŞTI
Tüketici Hakları Derneği'nin tüketicilerin eski sistemde kalması için başlattığı kampanyayla ilgili olarak Pektaş, eski sitemde borcunu 2 taksit ödemeyenlere 1 haftalık süre tanındığını ama bunun yeni sistemde 1 aylık süre tanındığını belirtti. Pektaş, eski sitemde 1 haftalık süre bittiğinde bankaların alacağını alma hakkına sahip olduğunu, yeni sistemde ise bankanın rehinin paraya çevrilmenin yanı sıra haciz yönteminin de kullanılabileceğini belirtti. Pektaş, "Tüketicinin hak araması noktasında yeni getirilen sistemle tabi ki biraz daha zorlaştı. Teminat olarak yatırılması gereken oran yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıktı. Eski sistemde de yeni sistemde de borcunu zamanında ödemeyen insan açısından sıkıntı süreci başlamış demektir. Zaten elinde parası olsa bu vatandaşın ikinci taksiti ödeyecektir" dedi.