Motosikletle Türk Dünyası Gezisi

Adana'dan yola çıkan motosiklet tutkunu üç arkadaş, İran, Azerbaycan ve Gürcistan'ı gezerek Türkiye'ye döndü.Türk Riders Chopper Clup Türkiye Yol Kaptanı Ruhsati Tıraş, 5 ocak 2013 tarihinde Adana'da kurulan Türk Riders Chopper Clup ekibinden 3 motosiklet sürücüsünün Adana'dan yola çıkarak, Van'dan İran'a geçtiğini söyledi. Bu ülkedeki İran Türkleri ile görüşüp Tebriz ve Tahran'da kendileri gibi motosiklet tutkunu arkadaşları ile bir araya gelen motosiklet tutkunlarının başkent Tahran'da coşkuyla karşılandığını belirten Tıraş, şöyle konuştu: "Tüm motosiklet tutkunlarının hayali olan Tahran-Chalus arasındaki 300 kilometrelik zorlu yolu başarıyla aşan sürücüler, Hazar Denizine inerek kıyı boyundan Astara'ya kadar ilerledi. Buradan Azerbaycan topraklarına geçen pilotlar, Bakü'ye kadar motosiklet sürdü. Azerbaycan'da Türk Şehitliğini ziyaret ettikten sonra, Bakü'deki Azerilerle görüştük. Azerbaycan ulusal kanalı AzTv ile röportaj yaptıktan sonra Azerbaycan'ın çölünü iki günde geçmeyi başaran Türk Riders Chopper Clup pilotları, tarihi Kırmızı Köprü sınır kapısından Gürcistan'a geçti. Tiflis ve Batum'da temaslarda bulunduktan sonra Gürcistan'ın iç kesimlerindeki Türk köylerinde vatandaşlar ile sohbet eden sürücüler daha sonra Batum'da Dünya Motosiklet Festivalinde ülkemizi en iyi şekilde temsil etti. Daha sonra uzun maraton Hopa Sarp sınır kapısından yurda girişle sona erdi."HERKES TÜRKÇE KONUŞUYORMotosiklet sürücülerinin yola çıktıkları zaman rotalarını hep Avrupa'ya çevirdiklerine dikkat çeken Ruhsati Tıraş, şunları kaydetti: "Asya ve Türk Cumhuriyetleri'ne gitmenin tehlikeleri olduğunu düşündüler. Biz bu kanıyı ortadan kaldırdık, doğuda bizim batıda, İranlı Türkler bizi kardeşleri gibi karşıladı, Azerbaycan'da kendi evimizde gibiydik, Gürcistan'da herkes Türkçe konuşuyor. Motosikletlerimizdeki Türk bayraklarını görenler hemen yanımıza geldi. Hayatında Türkiye'yi görmemiş insanlar Türkçeyi o kadar net konuşuyorlar ki, nereden öğrendiklerini sorduğumuzda ilginç bir cevap alıyoruz, televizyonlardan diyorlar. Çoğu sanatçılarımızı ve dizi filmlerimizi biliyorlar, verdiğimiz hediyeleri en değerli yerde saklayacaklarını söylüyorlar. Yaşlı bir adamın, Tebriz'de hediye ettiğimiz Türk Bayrağını öperek koynuna soktuğunu gördük."