Katalanların ezeli düşmanı Jose Mourinho'yu takımın başına getiren ve bu sezon hem La Liga'da hem de Şampiyonlar Ligi'nde çıktığı hiçbir maçı kaybetmeyen Real Madrid, 12 maçta topladığı 32 puanla zirvede yer alıyor. Son şampiyon Barcelona ise 31 puanla ezeli rakibini takip ediyor.
Sadece İspanya'da değil tüm dünyada haftalardır beklenen randevu için nefesler tutulurken, hafta içinde iki takımdan gelen iddialı demeçler tansiyonu daha da yükseltti.
Son dört maçta Real Madrid'i yenen ve 2009 mayısındaki 6-2'lik Bernabeu zaferiyle taraftarlarını çılgına çeviren Barcelona, Nou Camp'ta Real Madrid'i yenebilecek mi?
Portekizli teknik adamla başka bir kimliğe bürünen Real Madrid, Nou Camp'ta bir Mourinho klasiğine imza atabilecek mi? Avrupa futbolu uzmanı spor yazarlarına sorduk.
REAL MADRİD KAZANSIN İSTİYORUM
Mehmet Demirkol
Real Madrid kazansın istiyorum. Barcelona'yı sevmiyorum, İspanya'nın en zengin şehri ve fazla pazarlamayı seviyorlar, ezilmişlik pazarlamasını. Ve de çok iyi oynuyorlar, çok can sıkıcı. Iniesta-Xavi ikilisi ön plana çıkmazsa Real Madridli futbolcuların tamamı maçı sürükler.
VILLA VE DI MARIA BAŞROLÜ ÇALABİLİR
Uğur Meleke
Son 5-6 yılda Barcelona'nın problemli olduğu 3-3 biten geceyi saymazsak en dengeli gözüken El Clasico bu. Her iki takım da çok skorer olmalarının yanında zor da gol yiyorlar. Real Madrid geri altılısını neredeyse Barcelona kadar iyi oturtmuş durumda. Üstelik ön taraftaki dörtlüsü Latin yeteneklere sahip ama Avrupa disiplini görmüş isimler. Bu dörtlünün Güney Amerika vari yetenekleri Mourinho'nun taktik disipliniyle terbiye olunca ortaya takımdaş bir hücum planı çıktı.
Tabi Barcelona 21. yüzyılın model futbolunu oynadığı için hep onların nasıl kaybedeceği üzerine kafa yoruyoruz. Tabi ki Messi, Pedro ve David Villa'nın formu her zaman her yerde her rakibi alt edebilecek seviyede. El Clasico'da da son dönemde asistan özelliğiyle en plana çıkan Villa ve Di Maria'nın başrolü Messi ve Ronaldo'dan çalmaya çalışacaklarını düşünüyorum.
EN İYİ YARDIMCI OYUNCU OSCARI SONUCU BELİRLER
Ali Ece
Bobby Robson'ın bir zamanlar dediği gibi Barselona şehri "bağımsız bir futbol ülkesi"dir ve FC Barcelona da onun ordusudur. Madalyonun diğer yüzündeki Real Madrid de tüm çabalarına rağmen ateşli silahların başaramadığını silahlar yerine paha biçilmez futbol ayaklarının, kafalarının, taktiklerinin Barcelona karşısına diktiği tarihsel futbol ordusudur.
Şimdi her "iki futbol ordusu"nun da başında birbirinden usta iki teknik deha var. Dünyanın faal en iyi iki futbolcusu da 21. yüzyılın en zevkli El Classico'sunda başrolde olacaklar ama bence sonucu tayin eden başroldeki Messi ve Ronaldo'dan çok her iki takımın en iyi yardımcı oyuncularının göstereceği performanslar olacak.
BARCELONA'NIN BOYU BOYUMA UYGUN
Bağış Erten
"Benim gönlüm her zaman kısalardan yana. Tabii ki bunun benim boyumla da ilgisi vardır (1.60)! Ama asıl olarak futbolu diğer sporlardan farklı kılan şeylerden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Yeryüzünün belki de en demokratik oyunudur futbol. Bu yüzden dünyanın en popüler sporudur. 11 kişi aynı yetenekte olmayabilir ama ortak bir iş yapmak zorundadırlar. Hiçbir zaman sağbekler forvetler kadar yetenekli olmayacaktır. Ama bu oyun sağbeksiz oynanmaz. Uzun-kısa, siyah-beyaz, iri-çiroz, kel-at kuyruklu, az yetenekli-çok yetenekli