SAMSUN (İHA) - Samsun'da, yol çalışmaları sırasında M.S. 6. yüzyıla ait kırık bir küp bulundu. Küpün başına doluşarak altın sohbeti yapanlara Samsun'un tarihini araştıran İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sümer Atasoy sitem ederek, arkeoloji dersi verdi.
Samsun'un Kadifekale Mahallesi'nde 30 Ağustos Caddesi ile Ihlamur Sokak'ın kesiştiği yerde yapılan yol açma çalışması sırasında kırık küp bulunduğunun bildirilmesi üzerine, Samsun Müze Müdürü Muhsin Endoğru, Samsun'un tarihini araştıran Doç. Dr. Sümer Atasoy ve polis olay yerine geldi. Kırık küpün içini dolduran toprak Doç. Dr. Atasoy, polis ve meraklı vatandaşlar tarafından boşaltıldı. Vatandaşların, "Burada altın bulursak akrabalarımız artar" demesi ve çocukların tavrı karşısında sitem eden Doç. Dr. Sümer Atasoy, arkeoloji dersi verdi.
Yüksekliği 1 metre, çapı 110 santim ve kalınlığı 4 santim olan küpün Roma veya Selçuklu dönemine ait olabileceği öğrenilirken, Doç. Dr. Sümer Atasoy, "Bu küp M.S. 6. yüzyıla ait. Bulunduğu yerde duvar kalıntısı var. Binanın ne olduğunu bilmiyoruz. Antik kaynaklara göre hamam. Küp binayla bağlantılı olabilir. İçinde su da, zeytinyağı da, şarap da, hububat da olabilir. Bunu anlamak için analiz yapmak gerekir. İçindeki tortuları laboratuvarda incelemek lazım. Ama bu imkan yok. Şimdilik parçalardan numune alıp ne olduğunu anlamaya çalışacağız" dedi.
Samsun'da arkeoloji alanındaki çalışmalarının devam edeceğini dile getiren Atasoy, küpün içinde altın olabileceğini düşünenlere tepki göstererek, "Hep altın peşinde koşuyorlar. İş altın değildir. Her çukurdan, her mezardan altın çıkmaz. İnsanlar tarihte o kadar zengin değildi. Bugün de öyle. Hepimiz zengin miyiz? Hepimizin altını var mı? Yok. Ama aptalca bir inanış var, her çukurda altın ararlar. Altın değil, tarih önemlidir. Kırık küp önemlidir. Samsun'da tarihte kimler yaşadı bilmiyoruz, onu anlamaya çalışıyoruz. Tarihin peşinde koşuyoruz ama tahrip ediliyor" diye konuştu.
Tarihe, arkeolojiye önem verilmesi gerektiğini ve bunun bir eğitim meselesi olduğunu söyleyen Atasoy, "Gavur malı diyerek kırık küpü kırmaya çalışıyorlar. Bizim Bulgaristan'da, Ukrayna'da, Kırım'da akrabalarımız var, akrabalık bağlarımız var. Bilmiyoruz. Bu çocuklar annesini, babasını, dedesini tanımıyor. Dedesinin nereden geldiğini bilmiyor. Köklerini bilmiyorlar" şeklinde konuştu.
Görevinin eski Samsun'un tarihini araştırmak olduğunu ifade eden Atasoy, şöyle devam etti:
"Eski Samsun M.Ö. 6. yüzyılda kurulmuş. 6. yüzyıldan M.S. 3. yüzyıla kadar tarih karanlıkta. Elimizde buluntu yok. Bulduklarımıza dayanarak tarihi anlayacağız. Antik kaynaklara göre Samsun'da yerli halk var. Bunlar kimdi, ne yer ne içerdi? Bütün bu bölge ormanlıktı. Hayvancılık yapılıyordu. Burada portakal, zeytin yetişiyordu. İklim değişikliğiyle artık portakal ve zeytin yetişmiyor. Kazılarda tohum taneleri çıkıyor. Tarım ve hayvancılığın yapıldığı belli. Onları inceliyoruz. Amacımız da insanları eğitmek. Ama bu şekilde olmuyor. Biz iğneyle kuyu kazıyoruz, bizim için değerli olan çanak çömlekleri inceliyoruz, başkaları içinse değer ifade etmiyor. Hepsini kırıp atıyorlar."
Atasoy ve diğer yetkililer ayrıldıktan sonra çocuklar ise küpün içine girerek oyun oynadı.