YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mşü Rektöründen ‘yolsuzluk’ Yorumu

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, devlette dikey yapılanma olduğunu savunarak, "Dikey...

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, devlette dikey yapılanma olduğunu savunarak, "Dikey yapılarda her zaman biri diğerini kesebilir. Nereden ne kadar keseceğine işte o yapı karar verir" dedi.Nihat İnanç, Twitter'da ‘rüşvet ve yolsuzluk’ operasyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. 20 maddelik değerlendirmesinde,Türkiye’nin 2013'ü gerçekler, komplolar ve tuzaklarla geçirdiğini ifade eden İnanç, son operasyon üzerine, üç önemli ayakta alınması gereken tedbirlerin olduğunu belirtti. Adı geçen bakanların istifa etmesi gerektiğini ifade eden İnanç, “Kesinlikle böyle bir algıyı oluşturacak tüm unsurları yok etmek için, öncelikle adı geçen Bakanların istifa etmesi gerekir. Adı geçen Bakanlar istifa etmezlerse Sayın Başbakan tarafından görevden alınmaları lazım. İstifaları, iddiaların doğru olduğu anlamına gelmez. Yolsuzlukların üstü örtülüyor, algısı yok edilmeli. Üstelik her istifa yok oluş değildir. Bazı istifalar çok daha güçlü geri dönüş demektir” dedi.“Hırsız, hırsızdır. Düşüncesi ve inancı ne olursa olsun. Allah’ın laneti ve gazabı, hırsızlık yapan ile rüşvet alan ve verenin üzerine olsun” diyen İnanç, “Hırsız, Müslüman olduğunu söylüyorsa Allah’ın laneti iki kez onun üzerine olsun. Müslümanların başını önüne eğdirmeye kimsenin hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.Devlette paralel yapılanma olmadığını, dikey yapılanma olduğunu savunan İnanç, “Devlette kesinlikle paralel yapılanma yoktur. Dikey yapılanma olduğu anlaşılıyor. Paralel yapılar, sonsuza dek çakışmaz. Devlette dikey yapılanma vardır ve dikey yapılarda her zaman biri diğerini kesebilir. Nereden ne kadar keseceğine işte o yapı karar verir. Uzun bir süreden beri devam eden soruşturmayı, amir, müdür, vali, bakan bilmiyor ancak aylardan beri bazı gazeteciler biliyor. Bir hırsızlık, namussuzluk varsa bunu yapan kadar dosyasını şantaj için saklayan da aşağılıktır. Çatışma olmazsa dosya yok mu edilecekti? Başbakanın dikey yapı ile ilgili bitirici uygulamasını kesinlikle ve tavizsiz yapması gerekir. AK Parti içinde, önemli mevkide de var. ‘Dikey devlet/derin devlet/Ergenekon’ ittifakı ilk kez Muş'ta şahsıma uygulandı. Bazıları anlamadı olayları. Müfit Yüksel yazdı o zaman. Dikey yapının mağduru olarak beni de Sayın Başbakan yeterince dinlemedi. 'Kurumlar arası çatışmadan kaçınılmalı' diye ikna edilmeye çalışıldı. Bu arada AK Parti’de geçmişten beri dikey yapıya yakın duran, sayfalarca konuşan bazı şahıslar neden bugünlerde, bu konularda suskunlar? Yoksa kendi dosyalarından mı korkuyorlar ya da dikey yapının yeni siyasal izdüşümünde mi yer alacaklar? Bunu da Sayın Başbakan sorgulamalı. Kafirlerin önünde diz çöküp yaranmaya çalışan ve 'Müslüman’ım' diyenler Müslümanlara tuzak kuruyorsa Allah’ın gazabı onların üzerine olsun. İkide bir Allah ile tehdit edip, 'Hesap vereceğiz' diyenler, 'Firavun, Karun' diyerek itham edenler gerçekten niçin, 'Bel’am' demiyorlardı? Uluslararası darbe, evet iki yıldan beri, Halkbank ve İran ile ilgili olarak başta ABD ve Rusya olmak üzere sesini yükseltenler vardı. Bu konuda, Türkiye’nin savunma ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Türkiye müstemleke değildir; kendi gücü nispetinde ticaretini özgürce yapar. Onu bırakın, ABD savaştığı ülkelere, el altından silah da satmıyor mu? Türkiye, petrole karşı İran’a altın veriyormuş. Teneke mi verecekti?” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler