Maden Tetkik ve Arama (MTA)'nın Van'da meydana gelen depremlerle ilgili 'Saha gözlemleri ve kaynak faya ilişkin ön değerlendirme' raporunda "Deprem sonrası Van Gölü'nün fiziki coğrafyasını değiştirecek kıyı değişimleri geliştiği gözlemlenmiş, Van ile Bitlis'in Adilcevaz ilçesi arasında kalan kıyı boyunca yapılan incelemede deprem nedeniyle güncel kıyı çizgisinde yükselmeler olduğu, kıyı çizgisinin 1 ile 20 metre arasında değişen değerlerde göl yönünde gerilemiş olduğu gözlenmiştir." ifadelerine yer verildi.
Van’da meydana gelen 7,2 şiddetindeki depremin ardından yüzlerce kişi hayatını kaybederken, binlerce bina da kullanılmaz hale gelmişti. Yaşanan bu depremin ardından Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü, oluşturduğu bir ekiple Van depremini araştırdı. MTA, Jeoloji Etütleri Dairesi’nin Yer Dinamikleri Araştırma ve Değerlendirme Koordinatörlüğü Aktif Tektonik Araştırmaları Birimi tarafından Van depreminin ardından Dr. Ömer Emre, Dr. Tamer Y. Duman, Dr. Selim Özalp ile Hasan Elmacı’ya bir rapor hazırlattı. Kurumun resmi internet sitesinde de yayınlanan 20 sayfalık raporda ilginç detaylara yer verildi.
KIYI ÇİZGİSİ YÜKSELDİ, 20 METRE GERİLEDİ
Raporda, 23 Ekim 2011 günü yerel saatle 13.41’de merkez üssü Van merkezinin yakın kuzeyine rastlayan 7.2 büyüklüğündeki depremin Diyarbakır, Batman, Şırnak, Muş, Erzurum, Bingöl, Bitlis, Siirt, Ağrı ve Iğdır’ı da kapsayan geniş bir alanda hissedildiği vurgulandı. Raporda, “Deprem sonrası Van Gölü’nün fiziki coğrafyasını değiştirecek kıyı değişimleri geliştiği gözlemlenmiş, Van ile Bitlis'in Adilcevaz ilçesi arasında kalan kıyı boyunca yapılan incelemede deprem nedeniyle güncel kıyı çizgisinde yükselmeler olduğu, kıyı çizgisinin 1 ile 20 metre arasında değişen değerlerde göl yönünde gerilemiş olduğu gözlenmiştir.” denildi.
Deprem sonrası yüzeydeki fiziki deformasyonlara dikkat çekilen raporda, depremin izlerinin asfalt yollarda, su kanallarında rahatlıkla gözlemlendiği ifade edilirken, yapılan ölçümlerde fay çizgisi boyunca kuzey bloğun ortalama 10 santimetre yükseldiği belirtildi. Raporda şu ifadeler yer aldı: “Van fayı boyunca gelişmiş olan yüzey deformasyonları belirgin olarak asfalt ve stabilize yollar ve beton kanalet gibi faya dik uzanan yapılarda gözlenmiş olup, bu yapılardaki deformasyonların tümü kabaca K-G veya KKB-GGD yönlü sıkışma/kısalmaya işaret eder. Bu yapılar dışında toprak zeminde, yer yer kısa mesafelerde kılcal çatlaklar şeklinde deformasyonlar gelişmiştir. Ancak, deprem sonrasında oluşan yağmur nedeniyle toprak zemindeki bu kılcal çatlakların ilksel geometrileri bozulmuş olup tek başına bunlardan doğrudan yüzey faylanmasına yorumlanabilecek yapısal ve geometrik bilgiler elde edilememiştir."
YÜKSELMELER VE YER DEĞİŞTİRMELER GÖZLENDİ
MTA’nın raporunda şu ifadelere yer verildi: “Depreme kaynaklık eden fayın (Van fayı) düzlemi kuzeye eğimlidir. Ölçümler yaklaşık 10 kilometrelik batı bölümünde fay çizgisi boyunca kuzey (tavan) bloğun ortalama 10 cm yükseldiğini göstermektedir. Aynı lokalitelerde yapılan ölçümler faya dik olarak yatay yönde ortalama 10 cm kısalma gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. İki lokalitede yapılan ölçümlerde düşey ötelenme yanında net olarak yaklaşık 5 cm lik sol yönlü doğrultu atımlı yer değiştirmeler de ölçülmüştür. Bu gözlemler Van depreminde meydana gelen faylanmanın sol yönlü doğrultu atımlı bileşeni olduğunu açıklar. Yüzey faylanmasına ilişkin deformasyonlar arasında fay sarplıklarında fleksürel bükülmelerin gelişmiş olduğunu açıklar. Fay boyunca yüzeyde gelişen deformasyonlarda yer değiştirmenin çok düşük değerlerde olması ve sadece fayın batı yarısında izlenmesi depremde kör faylanma geliştiği ve derindeki kırılmanın yüzeye yansımadığına işaret etmektedir.
23 Ekim 2011 Van depreminde Van Gölü'nün fiziki coğrafyasında değişimlere yol açabilecek nitelikte kıyı değişimlerinin geliştiği gözlenmiştir. Araştırmada Van Gölü’nün, Van kenti ile kuzeyde Göldüzü beldesi (Adilcevaz) arasında kalan kıyısı boyunca yapılan incelemelerde deprem nedeniyle güncel kıyı çizgisinde yükselmeler olduğu ve düşük eğimli plajlarda kıyı çizgisinin birkaç metre ile 15-20 metre arasında değişen değerlerde göl yönünde gerilemiş olduğu gözlenmiştir. Adilcevaz ile Erciş arasında kıyı bandı boyunca da kıyı çizgisindeki yükselmeler gerçekleşmiştir. Ölçümlerimize göre kıyı çizgisinde meydana gelen yükselmeler 15 cm ile 40 cm arasında değişmektedir. Kıyı çizgisindeki en fazla yükselme ise 40 cm ile depremin aletsel ve makrosismik episantır bölgesine en yakın olan Çarpanak ve Yaka adaları arasındaki kıyı bandında gerçekleşmiştir.”
DEPREMDE GELİŞMİŞ KÜTLE HAREKETLERİ
Saha çalışmaları esnasında ağırlıklı olarak diri fay ve yüzey faylanmasına ilişkin gözlemler yapıldığı da anlatıldığı raporda, ancak bu çalışmalar esnasında deprem tarafından tetiklenmiş çok sayıda kütle hareketinin gelişmiş olduğu görüldüğü vurgulandı. Depremde çok sayıda heyelan bölgesini de tetiklediği ifade edilen raporda, “Ancak, tamamı hareket etmiş heyelan sayısı çok sınırlı gözlenmiş olup, heyelanlardaki deformasyonlar genelde taç bölümlerinde gelişen gerilme çatlakları şeklinde izlenmiştir. Erciş ovası ile Van yakın kuzeyindeki Karasu nehrinin taşkın düzlüğü yanal yayılma ve sıvılaşma şeklinde gelişen zemin deformasyonlarının en yaygın olduğu alanlardır. Yanal yayılmaların yoğun geliştiği diğer bir alan ise alüvyonal kıyı ovalarıdır.” denildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz