Çoğu insanın tercih ettiği kızartılmış ve yağlı yiyecekler, alkol, rafine şeker, tuz, kafein ve işlenmiş gıdalar da vücudun PH dengesini etkiler. PH'ın düşürülmesi, vücut asiditesinin artışına yol açar. Bunun sonucunda kemiklerden, kaslardan, dişlerden, tırnaklardan ve saçlardan mineraller eksilmeye başlar. PH dengesi bozuldukça bağışıklık zayıflar, sık baş ağrısı, kronik yorgunluk ve midede ağrı başlar. Vücuttaki PH seviyesindeki herhangi bir dengesizlik hücresel fonksiyonları etkilediğinde, hücre ölümüne neden oluyor. Sonuçta, bu dengesizlik organlara zarar verir ve hayatı tehdit eden, başta kanser hastalığına ve organ patolojilerine yol açar.
Homeopati Uzmanı Dr. Özcan, alkali su tüketimine ilişkin, "Alkali su vücudun metabolik süreçlerinde yer alır, karbonhidratları enerjiye dönüştürebilir, toksinlerin ve ağır metallerin atılmasına yardımcı olur. Alkali suyu düzenli olarak içmek sadece kilo vermenize yardımcı olmaz, aynı zamanda obezite sorununuzu da çözer." ifadelerini kullandı.
Alkali suyun düzenli içilmesinin karaciğer fonksiyonunun normalleşmesinde olumlu rol oynadığını belirten Özcan, "Sistematik olarak alkali su içmek fazla şekerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Sonuç olarak, kan hücrelere aktif olarak glikoz sağlamaya başlayarak, vücudun insülin duyarlılığını da artırır. Mutlaka doktor kontrolünde tüketilmeli.” uyarısında bulundu.
Özcan, alkali suyun, kardiyovasküler hastalıklarının yanı sıra onkolojik hastalıklara da faydalı olabileceğini aktararak, "Özellikle yeni tümör oluşumunun önlenmesi ve mücadelesi için alkali suyun olumlu etkisi birçok araştırma sonuçlarında doğrulanmıştır. Alkali su tüketmek, vücuttaki asitliği azaltır, kanserin ilerlemesini durdurur ve güvenli bir şekilde iyileşmeye yardımcı olur. Tabii ki, bu durumda alkali su hiçbir şekilde bir ilaç olarak kabul edilemez, ancak tedavi için yardım aracıdır." açıklamasını yaptı.
Sağlık durumuna bağlı olarak sadece doktorun alkali suyun kişiye faydalı ya da zararlı olduğunu söyleyebileceğinin altını çizen Özcan, şunları kaydetti:
"Eğer diyabet teşhisiniz varsa, düzenli alkali su tüketimi için kesinlikle doktorunuza danışmalısınız. Bazı durumlarda, alkali su kullanımı önerilmez. Bilateral kronik piyelonefrit, böbrek taşı ve yetmezliği teşhisi konan kişiler için alkali su kullanımı ve doğru miktarın ayarlanması, sadece ilgili hekim tarafından önerilir ve takip edilir. Asit-baz dengeniz normalse, alkali su içmekten kaçınmanız veya ayda bir kereden fazla içmemeniz daha iyi olur. Aksi takdirde, baş dönmesi, bulantı, kusma, ellerin ve ayakların titremesi gibi yan etkiler görülebilir."
Alkali suyun hem eczanelerden satın alınabileceği hem de evde yapılabileceğinin bilgisini veren Özcan, “Sıradan içme suyunu evinizde bulunan malzemeler ile kısa sürede iyileştirici bir içeceğe şu şekilde dönüştürebilirsiniz; 1 litre saf su, 1 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karbonat. Tuz ve karbonatı suya ilave edin ve tamamen eriyene kadar karıştırın. İkinci tarif; 2 litre su için 1 limon ve 1 çay kaşığı tuz alın. Limonu 6 parçaya kesin. Tüm malzemeleri karıştırın ve oda sıcaklığında kapalı bir kapta 10-12 saat bekletin." ifadelerini kullandı.