Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

''Muğla'' Denildiğinde Aklına Bodrum Gelenler! Sen Gel Hele Gel Gel!

Yunan ve Roma uygarlıklarına yurt olan Anadolu’da antik döneme ait 150 dolayında tiyatro bulunduğunu biliyor musunuz? Peki bunlardan 22 adetinin Muğla'da bulunduğunu?

''Muğla'' Denildiğinde Aklına Bodrum Gelenler! Sen Gel Hele Gel Gel!

Karia Bölgesi Antik Tiyatroları - Aydın, Çine yakınları, Araphisar köyü

Karia bölgesi bugünkü tanımlamalara göre ağırlıklı olarak Muğla bölgesidir. Burada tam olarak 22 adet antik tiyatro bulunmaktadır.

  1. Alabanda Tiyatrosu - Aydın, Çine yakınları, Araphisar köyü

İki kademeli tiyatroda gladyatör dövüşlerinin yapıldığı yıllara ait değişiklikler çok belirgindir. Birçok kez onarım görmüş tiyatronun son hali Roma döneminin özelliklerini yansıtır. Alabanda tiyatrosu yerinde yapılan ölçüme göre yaklaşık 6.200 kişiliktir.

  1. Alinda Tiyatrosu - Aydın, Karpuzlu

Karpuzlu ilçesi ilk çağ Karia kenti Alinda’nın kalıntılarının üstündedir. Tepenin doruğunda iki kademeli tiyatro vardır. Geniş bir alana yayılmış olan Alinda kentinin çevresindeki surların büyük bölümü yıkılmış olsa da bazı kuleler görülmeye değer şekliyle hala ayaktadır. Bugün hiçbiri tahrip olmamış halk arasında Yedi gözler adıyla anılan su sarnıçları da devasa boyuttadır ve yedi adettir. Kentin ayakta kalmış diğer bir yapısı da tiyatrosudur. Küçük denilebilecek boyuttaki Alinda Tiyatrosu bugün zeytin ağaçlarının yetiştiği bir alan halindedir. Tiyatro yaklaşık 3.400 kişiliktir.

  1. Aphrodisias Tiyatrosu - Aydın, Karacasu

MÖ 300’de yapılan tiyatro MÖ 38, İS 40–68 arası ve 161–180’de yapılan yenilemelerle büyütülerek günümüze ulaşan halini almıştır.Sahne bölümü mermer döşemesiyle beraber günümüze sağlam ulaşmıştır. Tiyatro yaklaşık 7.750 kişiliktir.

  1. Hyllarima-Ullarima Tiyatrosu - Muğla, Kavaklıdere, Derebağ Köyü

Hitit belgelerindeki Wallarima kentiyle ilişkisi olduğu sanılan kentin adının yerel dilde Ullarima olabileceği sonucuna ulaşılıyor. Burası Luvi soyundan inme Karialıların kentiydi. Tiyatroda ayrıntılı kazı yapılmamıştır. Her erken dönem tiyatrodan bildiğimiz gibi önce Helenler sonra Romalılar günümüze ulaşan mimari değişiklikleri yapmıştır. Ullarima Tiyatrosu yerinde yapılan ölçümlere göre 1,200 kişiliktir.

  1. Kaunos Tiyatrosu - Muğla, Köyceğiz, Dalyan Köyü

Kaunos’un bulunduğu tepenin üç tarafı eskiden denizle kaplıyken günümüzde denizden üç kilometre uzaklaşmıştır. Tiyatronun ön tarafına düşen limanı şimdi yarı bataklık, küçük bir göl halindedir. 1877 ile 1920 de yabancı araştırmacılar bu kente ilgi göstermişler, kazmışlar. Bu günde devam eden kazıya yaklaşık 40 yıl önce Türk arkeologlar başlamışlar.

En az iki kez onarılarak değişime uğramış olan bu tiyatronun günümüze ulaşan bölümleri Roma mühendisliğinin izlerini taşır. Uzmanların belirttiğine göre, tiyatronun yanındaki Dionyssos tapınağı İ.Ö. 4. yüzyılda inşa edilmiştir. Bu bağlamda tiyatronun da en azından aynı dönemde inşa edilmiş olması gerekir. Yerinde yapılan ölçüme göre, bu tiyatro 5.500 kişiliktir.

  1. Kedrai ( Kadra) Tiyatrosu - Muğla, Marmaris, Gökova Koyundaki Sedir Adası.

Kedrai kenti ören yeri, en uzun boyu sekiz yüz metreyi geçmeyen küçük bir adanın üzerindedir. Kedrai sedirler anlamına geliyor. Özellikle gemi omurgası yatırmada kullanılan dayanıklı ağaç sedirin adada varlığı bilinmemesine karşın, eski Yunanca’daki anlamı budur. Rodos Karşıyakası’nın en önemli yerleşimlerinden biri olan Kedrai, surlarla kuşatılmıştı. Kule ve duvarları kıyıda izelenebilen kentin orta kesiminde Dor düzeninde Apollon tapınağı bulunur. Tapınaktan bugüne ancak temelleri ulaşabilmiş.

Agora, çeşitli yapı kalıntıları ve kent nekropolisinin yanı sıra, adanın doğu kesiminde ise yüzü kuzeye bakan ve oldukça iyi durumda tiyatrosu vardır. Her ne kadar girişindeki yazıda sığarı 5.000 kişilik olarak belirtilmişse de yerinde yapılan ölçümle bu tiyatronun sığarı yaklaşık 2.000 kişiliktir.

  1. Knidos Tiyatrosu - Datça, Muğla.

Knidos, Ege Deniziyle Akdeniz’i birbirinden ayıran Tekir Yarımadası’nın ucunda kurulmuştur. Zeytin ve şarap üretimiyle İlkçağ’ın hareketli ticaret merkezlerinden biridir. Konumu nedeniyle özellikle Doğu Akdeniz’den gelen gemilerin zorunlu uğrak yeri olmuştur. Praksiteles’in yaptığı iki Afrodit heykelinden giyinik olanını Kos Adası halkı, çıplak olanına ise Knidoslular sahiplenmişlerdir. Knidos Afroditi Yunan heykel sanatının başyapıtlarından biri olarak kabul edilir. Eudoksos’un astronomi ve tıp alanlarındaki çalışmalarıyla kent bilim tarihinde önemli bir yere sahiptir. Knidoslu mimar Sosrates Mısır’daki ünlü İskenderiye Feneri’nin tasarımcısıdır..

Bir Yunan şehri olan Knidos’ta Miletos ve Priene’de olduğu gibi ızgara plan esas alınmıştır. 1857’de İngiliz Charles Newton başkanlığında yapılan kazılardan çıkarılan, aralarında Tanrıça Demeter’in tanınmış heykeli ve Aslanlı Mozole’nin üstündeki Aslan heykeli de olmak üzere yüzlerce yapıt İngiltere’ye götürülmüştür. Bu yapıtlar bugün British Museum’da sergilenmektedirler.

Knidos’un iki tiyatrosu var. Birisi limanın kenarında, öteki, kentin en üst terasının yukarısında, dik yamaçtadır.

  1. Kyon Tiyatrosu - Muğla, Yatağan yakınları, Çamyayla köyü

Kyon , Hellen dilinde “Köpek Mezarı” anlamına gelir. Bizans döneminde ise burası “Paliapolis” olarak biliniyordu. Strabon ve Byzantionlu Stephanos’un yalnızca ismini vermekle yetindiği bu kent ile ilgili pek bilgi yoktur. Yörede arkeolojik araştırma da yapılmamıştır.

Roma döneminde sikke basan kentten günümüze yalnızca Roma dönemine ait tiyatronun Cavea’sı gelebilmiştir.. Bir Karia kenti olan Kyon’un tiyatrosundan günümüze ulaşan parçalar Roma dönemi yapı özelliğini göstermektedir.

  1. Stratonikeia Tiyatrosu - Muğla-Milas karayolu üzerinde, Eskihisar köyünde

Kent, M.Ö. 3. yüzyıl da kurulmuştur. Bu tarihte Suriye kralı I. Seleukos eşi Stratonike’yi oğlu Antiokhos’a vermiş, Antiokhos da önce üvey annesi sonra eşi olan Stratonike adına Stratonikea kentini kurmuştur.

Antik çağ coğrafyacısı ve gezgini Strabon’a göre kent, çok güzel yapılarla donatılmıştı. Yapılan kazılarda ele geçirilen sikkelerden, Stratonikeia sikkelerinin kentin Rodos’tan bağımsızlığını kazandığı M.Ö. 167’den itibaren basılmaya başlandığı ve Gallienus (253-268) zamanına kadar devam ettiği anlaşılıyor.

10.Amos Tiyatrosu - Turunç Köyü, Marmaris

Amos adının Luvi kökenli Amuwa olduğu sanılmaktadır. Antik çağda Amos’a ulaşım karadan zor denizden kolaydı. Bu nedenle, her dönem hemen önündeki Rodos Krallığı’nın egemen olduğu bir kentti.

Bir Karia kenti olan Amos’un bir tepenin üzerindeki tiyatrosuna iki ayrı kent surunu aşarak ulaşılmaktadır.

  1. Kastabos Tiyatrosu

Hisarönü’nde, köyle körfez arasında Eren dağı üzerindeki Pazarlık (ya da Gavur Pazarı) adı verilen düzlükte Kastabos adlı bir tapınak kentçiğinin kalıntıları göze çarpıyor. Kalıntılar Hemithea tapınağına ait. Antik çağ tarihçisi Sicilyalı Diodoros Apollon tarafından bu bölgeye getirilmiş Molpadia(şarkıcı) adlı kadına Hemithea(yarı tanrıça) adı altında tapınıldığını ve onun için bir tapınak yapıldığını, tapınağın ününün uzun süre devam ettiğini anlatır. Kastabos kentçiği Baybassos antik kentine bağlıydı.

Kastabos adının aslının Luvi kökenli Kastaba olduğu düşünülmektedir. Kastaba tapınak düzlüğü anlamına gelir. Kastabos kenti yarı tanrıça Hemithea tapınağının etrafında oluşmuş küçük bir kentti. Tiyatro yaklaşık 3.300 kişiliktir.

  1. Amyzon (Amaison) Tiyatrosu

Aydın’ın Koçarlı ilçesinin 30 kilometre güneyinde Gaffarlar köyünde bulunan ve ‘Mazın Kalesi’ olarak anılan Amyzon, Herakleia, Euromos ve Khalketor gibi üç büyük Karya kentinin ileri karakolu olarak biliniyor. Amyzon, eski Hellen dilinde herhangi bir anlamı bulunmamaktadır. Prof. Bilge Umar’a göre bu isim Karia veya Luwi dilinden gelmiş, Hellen ağzında da çarpıtılmış bir sözcüktür. Amyzon’un ne zaman ve nasıl kurulduğu konusunda bilgilerimiz çok yetersizdir.

Strabon ve diğer İlk Çağ tarihçileri kentin sadece ismine değinmekle yetinmişlerdir. Kentin çevresinde bulunan bazı yazıtlardan da Amyzon’luların M.Ö. 300 yıllarında Mısır’a egemen olan tolemaios’a sonrada Seleukos’lularla yakın ilişki kurmuşlardır. M.Ö. 203 de de III.Antiokhos,Amyzon’a bazı haklar tanımıştır.

Kentte, kaynaklara göre Apollon ve Artemis’e adanmış olması gereken ve bugün tamamen yıkılmış olan tapınağa ait kalıntılar, Akropolünde tiyatro, agora ve çeşme kalıntıları ile MÖ 3. yüzyıla ait çok güzel taş işçiliği gösteren surları bulunuyor.

  1. Mylasa Tiyatrosu - Muğla, Milas

Byzantiuon’lu Stephanos, Mylasa’nın mitolojik kahramanı Mylasos tarafından kurulduğunu ve kentin isminin de buradan kaynaklandığını ileri sürmüştür. Tarihçi Plutarkhos ise M.Ö.680 yılında Arselis’in Lydia kralı olabilmek için Mermnad sülâlesi kurucusu Kral Giges’e yardım ettiğini ileri sürmüştür. Bütün bunlar kent ile ilgili bilinen en eski bilgilerdir. Mylasa’nın en eski halkı Karia’lılardar.

  1. Euromos (Kyromos) Tiyatrosu

Antik Tiyatro tapınaktan kuzeye doğru, yürüyerek kısa bir uzaklıktadır. Orada M.S.300’lerden kalma ve bir zamanlar kentin duvarlarının bir parçası olan, yuvarlak bir kule göze çarpar. Kentin adı Helen döneminde Euromos, daha önceki yerli halk döneminde Hyromos/ Kyromos’tur.

  1. Latmos (Heraklia) Tiyatrosu - Aydın, Bafa Gölü yakını, Kapıkırı köyü

Günümüzde bir zeytinlik halini almış olan Latmos tiyatrosunda henüz bilimsel kazı yapılmamıştır. Ayrıca oturma sıralarının mermerleri başka yerlere taşındığı için çok az sıra kaplaması kalmıştır. Erken dönem özellikleri taşıyan Latmos tiyatrosunun izleyici koyağı sınırları belirgindir

  1. Iassa - Iassos Tiyatrosu - Bodrum, Kıyı Kışlacık köyü

1835’te, dönem gezginlerinin saptamasına göre tiyatro en iyi korunmuş yapıydı. Sonraki yıllarda sıra başları aslanpençeli mermer sıralar gemilerle taşınmıştır. Tiyatronun İ:Ö 100 yılı dolayında inşa edildiği tahmin edilmektedir.

  1. Bargylia Tiyatrosu - Muğla, Bodrum-Milas yolu üzerinde Tuzla köyü

Bargilya sözcüğü, Prof. Bilge Umar’a göre M.Ö. 2000 de Luwi veya M.Ö. 1000’de Karia dilinden gelmiş “yüksekteki yer” anlamındadır, Byzantion’lu Stephanos, Bargylia’nın eski isminin “Andanos” olduğunu yazmaktadır. Ancak bu ismin Hellen dilinde bir anlamı bulunmamaktadır. Antik çağlarda kent isimleri veya o kentin kahramanları mitolojik öykülerle bağlantılıdır. Buna göre Bellerophon’un, kanatlı atının attığı bir çifte ile yakın arkadaşı Barglos ölmüştür. Buna çok üzülen Bellarophon’da arkadaşının anısına bu kenti kurmuştur. Bu nedenle de Bargylia sikkeleri üzerinde Pegasus tasvirlerine yer verilmiştir.

  1. Arpasa / Harpasa Tiyatrosu - Aydın, Nazilli, Esen köyü (Arpaz)

Latince de Harpasa olarak yazılan ve aslının Luwi ya da onun ardılı Karia dilinden geldiği düşünülen Arpasa sözcüğü açılır ve anlamı araştırılırsa; onun Arpa-(A) ssa’ dan geldiği ortaya çıkacaktır. Bu sözcük de akarsu kenti anlamına gelmektedir. Arpa sözcüğü incelendiğinde bu sözcüğün Luwi dili ya da onun ardılı dillerin konuşulduğu yörelerde akarsu ile bağlantılı birçok tarihsel ad içinde bulunduğu görülmektedir. Böylece bu sözcüğün akarsu, ırmak, çay, su, dere gibi anlamlar taşıdığı düşünülmelidir.

  1. Orthosia Tiyatrosu - Aydın, Yenipazar, Donduran köyü

Strabon Orthosia’dan Karia yerleşmesi olarak söz eder. M.Ö. Yedinci yüzyılda Kimmer’lerin saldırısına uğrayan kent, Lydia Kralı Alyattes’in Kimmer’leri yenmesi sonucu Lydialıların eline geçer. M.Ö. Altıncı yüzyılda ise İonia birliğine katılır ve daha sonra Pers istilaları sonucunda birçok Anadolu kenti gibi Perslerin egemenliğine girmiştir.

Orthosia Hellen dilinde Artemis’e yakıştırılan isimlerden biri olup “dürüst,doğru ve adil” anlamına gelmektedir. Büyük olasılıkla bu sözcük Luwi veya Karia dillerinden alınarak Hellence’ye uyarlanmıştır.

Henüz kazı yapılmamıştır.

  1. Piginda - Bargasa Tiyatrosu - Aydın, Bozdoğan, Çamlıdere köyü

Piginda adının Luwi kökenli olduğu saptanmıştır. Bir Karia kenti olan bu ören yerine bazı kaynaklar Bargasa demektedir. Tiyatrosu içkale surlarının dışındadır. Henüz bir kazı yapılmadığı için tiyatroya ait dışarıya çıkarılmış yapı elemanı görülmemektedir. Tiyatroyla ilgili yakındaki bir tarla kenarındaki kuru taş duvar içinde bulunan iki oturma sırası parçası dışında yüzeyde pek bir şey görülmemektedir. Küçük bir tiyatro koyağı izlenimi vermektedir.

  1. Halikarnassos Tiyatrosu - Bodrum.

Halikarnassos Tiyatrosu Erken Dönem Tiyatrolarına örnektir.

  1. Kıran Gölü Tiyatrosu

Attika-Delos Deniz Birliği’ne vergi ödeyenler arasında yarımadalılar da (Khersonnesos) bulunmaktadır. MÖ 428-427 yıllarında vergi ödedikleri bilinmektedir. En az üç üyesi olduğu düşünülen bu birliğin belli bir yerde toplandığı düşünülmüş ve bu yerin Kıran Gölü olabileceği üzerinde durulmuştur. Bunu destekleyen kesin kanıtlar varolmasa da; bir olasılık söz konusudur. Yüzeyden toplanan çanak çömlek parçaları içinde kırmızı figürlü bir çan kraterine ait olabilecek parçalar ele geçmiş ve bu kap MÖ 5. yy sonlarına tarihlendirilmiştir [Kuban-Saner 1997:438]. Bir kerede inşa edilmediği; zaman içinde eklemeler yapılarak büyüdüğü düşünülen kutsal alanda yapılan incelemeler sonucunda Hellenistik Dönem öncesinde ortaya çıkmış olabileceği öne sürülmüştür [Kuban-Saner 1997:439].

İzmir Antik Tiyatroları İçin Link Burada!

En Çok Aranan Haberler