Muğla’daki Voleybolcu Cinayeti Davası

Muğla'nın Ortaca ilçesinde 13 Aralık 2012 tarihinde 23 yaşındaki voleybolcuyu öldürmekten aranan ve Kuzey Irak’taki Birleşmiş Milletler Kampı’nda yakalanarak tutuklanan şahıs, ilk kez hakim karşısına çaktı.

Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya öldürülen genç voleybolcu Çağrı Aydoğan’ın annesi Akibe Aydoğan ile babası Ekrem Akdoğan da katıldı. Acılı aile, sanıkların en ağır cezaya çarptırılmalarını istedi.

Duruşmada ifade veren tutuksuz sanıklar M.S.A. (27) ve müşteki sanık A.E. (22), Çağrı Aydoğan’ın kumar oynadığını, bu sırada kumpas kurulduğunu, kavganın bu yüzden çıktığını, tabanca ile ateş edilme anını görmediklerini söylediler.

Adam öldürmeye tam teşebbüsten yargılanan sanık İbrahim D. (54) ise, “Maktul aşırı derece sarhoştu. Böyle olmasını istemiyordum. Olay nedeniyle korktuğum için Ortaca’dan ayrıldım, Türkiye’yi terk ettim. Daha sonra vicdan azabı çektiğim için Türkiye’ye geri döndüm. Başka düşmanlarım olduğu için silah taşıyordum” dedi.

Tuvaletten çıktığında Ramazan isimli arkadaşını yerde gördüğünü iddia eden İbrahim D., Çağrı Aydoğan'ın yanındaki iki kişiyle birlikte yerdeki arkadaşına vurduklarını öne sürdü. Sanık İbrahim D., "Ramazan’ı kastederek 'Adamı öldüreceksiniz' dedim. Maktul Çağrı Aydoğan, elinde bıçakla üzerime gelip saldırdı. Birkaç kez bıçağı salladı. Beni öldürecekti. Oldukça sarhoştu. Tabancayı çıkarıp, vücudunun aşağı kısmına doğru ateş ettim. Ardından üç el de vücuduna ateş ettim. Eve gittim, Türkiye’yi terk ettim. Vicdan azabı çektiğim için geri döndüm” diyerek suçunu kabul etti.

Tanıkların dinlendiği duruşma, yazılan müzekkerelere cevapların beklenmesi için ileri bir tarihe ertelendi. Ortaca’da 13 Mart 2012 tarihinde Dostlar Kıraathanesi’nde meydana gelen olayın ardından firar eden İbrahim D., yasal olmayan yollardan Kuzey Irak’taki Birleşmiş Milletler Kampı’na kaçmış, yakalanması için İnterpol-Sirene-Europol Daire Başkanlığı ile koordineli çalışma başlatılmıştı. Zanlı, 13 Aralık 2012 günü Habur Hudut Kapısı’nda yakalanarak, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifadesi alındıktan sonra tutuklanmıştı.