Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İstanbul ve Ankara uyarısı

Muharrem İnce "Külliye'ye giden CHP'li" iddiasıyla ilgili geçtiğimiz pazar günü açıklama yaptı. İnce açıklamalarında bu olayın CHP Genel Merkezi'nde kurgulandığını iddia ederek 'CHP içindeki çete' ifadesiyle dikkatleri başka bir noktaya çekmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İnce'nin 'CHP içindeki çete' ifadesiyle ilgili olarak "Yatta bir araya gelenler şimdi orada olmadıklarını söylüyorlar." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları:

Ülkemizin gelecek asrını belirleyecek adımlar atıyoruz. Şayet eski Türkiye'de olduğu gibi kendi kabuğumuza çekilip küçük hesaplarla uğraşıyor olsaydık bunları konuşuyor olmazdık. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak milletimizin güvenine layık işler yapmalıyız.

Partimizde sadece görev değişikliği olur. Görüldüğü gibi bizim gündemimiz bizim milletimize daha iyi nasıl hizmet edebileceğimizdir.

Dün Katar'dan dönerken, basın mensupları sordu, 'Şizofrenik vakalar caddelerde değil, parlamentoda da var' dedim. Önce bunları temizlemek lazım. Bu şizofrenik vakalardan parlamentomuzu temizleyemezsek, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu parlamentosuna yazık olur. 'Köşelerinizde bunları yazmanız lazım' dedim. Başörtülü hanımlara had bildirmeye kalkanlar ortaya çıkmaya başladı. Onlar gözaltına alınabiliyor, bunlar ise dokunulmazlık zırhına sarılıyor. Dokunulmazlık zırhı olmazsa gidecekleri yerler bellidir. Hukuk sınırları içinde hesabı sorulmuştur. Özür falan geçiştirme, yüreğin varsa 'Benim dokunulmazlığımı kaldırın, hukukta mücadelemizi verelim' desin. Eskiden gelme alışkanlıkları var. CHP yöneticilerinin bu tavrı, 28 Şubat zihniyetinden bir milim öteye geçemediğinin işaretidir.

Türkiye demokrasisine sahip çıkarak 28 Şubat zihniyetini gömmüştür. Bunların kalıntılarının var olduğunu görmüş olduk. Milletimizin ilk fırsatta bu kafaya hak ettiği dersi vereceğine inanıyoruz.

"KÜLLİYE'YE GİDEN CHP'Lİ" İDDİASI

Güya bir CHP'li casus filmlerine taş çıkaracak bir senaryo ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gelerek, bizimle görüşme gerçekleştirmiş. Mesala, Cumhurbaşkanlığı adaylığı dönemde Muharrem İnce, Külliye'ye değil ama parti genel merkezine gelmiş ve görüşme yapmıştık. Külliye benim şahsi malım değil, bu milletin varlığıdır. Türkiye'nin tüm meselelerini CHP ile konuşmaktan, tartışmaktan vazgeçmeyiz.

Londra'da tedavi gördüğü anlaşılan bir gazeteci var. Bu gazeteci çalıştığı gazetede ortaya bir iddia ortaya attı. Bu görüşmede biz gelen kişiye 'Senin CHP Başkanı olman gerekir' demişiz. Böyle bir görüşme olmadı. İddia edildiği gibi yanımıza gelen bir CHP'li olmadı. Giren ve çıkan araçlar da bellidir. Biz hiç kimseye 'CHP Başkanı ol' yönünde bir şey söylemedik. Kılıçdaroğlu'ndan daha ideal başka bir başkan olamaz zaten.

Bu iddianın üzerine 'doğrudur' diyerek tüy diken Genel Başkanı ne yapacağız. CHP Genel Başkanı televizyonda herkesin gözlerinin içerisine bakarak 'Herkes konuşuyor. Erdoğan neden konuşmuyor' diyor. Ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyduğumu ifade ettim.

Bunca rezillik ortaya dökülmesine rağmen CHP yöneticilerinin birbirlerini suçlaması traji komiktir. Yatta bir araya gelenler şimdi orada olmadıklarını söylüyorlar.

İSTANBUL VE ANKARA UYARISI

"Biz bu şartlarda Ankara’yı yönetemeyiz” diyorlar. Niye yönetemiyorsun? Kazandın ya yönet. Ben buradan Ankara’nın suyundaki kirliliği gideremem. Devletten parayı alıyorsun. Parayı yönetme sanatını ortaya koyman gerekir. Kredi bulmak senin işin. Aynı şey İstanbul için geçerli. Biz de bu mesleği icra ettik. Ankara’da İstanbul’da görevlendirdiğimiz başarılı olan belediye başkanı arkadaşlarımız var. Gelen haberler çok hayra alamet değil. İstanbul'da 3 ay gibi süre sonra havalar böyle giderse susuzluğa doğru yürüyor. Benzer şey Ankara için de geçerli. Yapacaksın arkadaş... Çözeceksin bu sorunu.

En çok hayıflandığım konulardan biri şöyle dişime göre bir ana muhalefet bulamayışımdır. Bakalım yarın hangi senaryoyla karşımıza çıkacaklar.

SAVUNMA SANAYİ

F-35 konusunda yapılan haksızlığı takip ediyorsunuz. 5-6 yıl içinde kendi uçağımızı hazır hale getirmeyi planlıyoruz. Harekatlarımızda kullandığımız silah ve mühimmat konusunda Batı'ya bağımlılığımız neredeyse kalmadı. Havadan havaya füzelerin yerli ve milli muadillerinin seri üretimi için gün sayıyoruz. Havadan havaya füzelerimiz tam isabet sağladı. Uçaktan atışlı testleri de önümüzdeki yıl yapılacak. Göktuğ projemizin ürünü olan Bozdoğan projesi TSK envanterine girecek. Dünyada sadece 9 ülkenin ürettiği havadan havaya füzemiz savaş uçaklarımıza monte edilecek. Milli gemimizden ilk defa milli füze atışını gerçekleştirdik. Yapay zekalı İHA'larımızdan sonra Herkes projemizi başlattık. Haberleşmenin olmadığı noktalarda da bu kullanılabilecek. Atak Faz-2 helikopterlerini de önümüzdeki yıl kullanıma almayı hedefliyoruz. F-16 ve SİHA'larımız için üretilen bombarın patlayıcı kapsüllerini yapacak yerli üretim başlıyor.

Önümüze çıkartılan engeller bizi durdurmuyor. Biz işte bu gündemlerle yolumuza devam etmekte kararlıyız. Kendi entrikaları içinde boğulanlara da yolunuz açık olsun diyoruz.