HABER

Muharrem İnce 'Tarihi çağrımızdır' diyerek meydan okudu! 'Öcalan' çağrısına sert tepki

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıya bir tepki de Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'den geldi. İnce 'Tarihi Çağrımızdır' başlığı ile sosyal medya hesabından yayınladığı mesajda, 'Buradayız ve sonuna kadar direneceğiz' ifadelerini kullandı.

Muharrem İnce 'Tarihi çağrımızdır' diyerek meydan okudu! 'Öcalan' çağrısına sert tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrı gündem yarattı. Bahçeli dün grup toplantısında Öcalan'ın "umut hakkı" kapsamında Meclis'te konuşabileceğini ve terör örgütü PKK'dan silahları bırakmasını isteyebileceğini söylemişti.

MUHARREM İNCE: SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ!

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'den söz konusu çıkışa tepki geldi. İnce, "Tarihi Çağrımızdır" başlığı ile sosyal medya hesabından yayınladığı mesajda, "Buradayız ve sonuna kadar direneceğiz" ifadelerini kullandı.

Muharrem İnce, mesajında terör örgütü PKK'nın zaten bitme aşamasındayken bu çağrıyla can suyu verildiğini savundu. İnce ayrıca "Kim bu Cumhuriyet'e, Anayasa'nın değişmez maddelerine, toprak bütünlüğüne kast ediyorsa; bu vatanı sahipsiz sanmasın" dedi.

GDFGDH,

Muharrem İnce'nin sosyal medya hesabından paylaştığı metin:

TARİHİ ÇAĞRIMIZDIR...

'Son zamanlarda gün geçmiyor ki hepimizi şoke eden bir gelişme yaşanmasın. Kadın cinayetleri, bebek cinayetleri derken dün Sayın Bahçeli'nin yaptığı açıklama ile gündemimiz yine bambaşka bir yere savruldu. Bahçeli, meydanlarda asılmadığından şikayet ettiği, bu milletin başına gelen en büyük belalardan, terörist başı Öcalan'ın hapisten çıkarılmasını ve Meclis'e gelerek terörün bittiğini ilan etmesini istedi.

Bahçeli'nin açıklamasının hemen ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel el yükselterek Kürtlere devlet vermekten bahsetti, daha sonra Cumhurbaşkanı da bu açıklamalara desteğini açıkladı.

Aslında bir süredir yapılan açıklamalar bir şeylerin pişiririldiğine işaret ediyordu. Kapalı kapılar arkasında hangi pazarlıkların ve şantajların döndüğünü bilmiyoruz. Devletin yüksek menfaatleri gerektiğinde toplumun hoşuna gitmeyecek bir karar alınmak durumunda kalınabilir ama bu işin usulü erkanı var.

Milleti adam yerine koyan, bunun gerekçelerini çıkar topluma anlatır. Hiç olmazsa Meclis'te kapalı oturum düzenler milletin vekillerine anlatır. Ancak, hangi gerekçe ile olursa olsun bu milleti ve devleti acziyet içinde gösteren terörist başının Meclis'te terörü bitireceğini açıklamaya davet edilmesi kabul edilemez. Bu nasıl bir geri adım, nasıl bir takladır?

PKK terörüne babalarını kurban vermiş evlatlara, evlatlarını kurban vermiş analara, babalara bunun nasıl anlatacaksınız! Şehitlerimiz Aybüke Öğretmene, Nedim Öğretmene, Muhammet Fatih Kaymakama nasıl anlatacaksınız! Terörle mücadelede uzuvlarını kaybeden, hayatları paramparça olan gazilerimize nasıl anlatacaksınız!

Terörün başı ezilmişken, Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı terörist bırakmadıklarını söylerken, PKK terörü bitme noktasındayken, bu can suyunu hangi akla hizmet verme gereği duyarsınız!

Buradaki oyunu kimin kurduğunu, kimin gerçekte neyi hedeflediğini, bu vatan toprakları üzerinde yürütülen pazarlıkları bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var: kim bu Cumhuriyete, Anayasanın değişmez maddelerine, toprak bütünlüğüne kastediyorsa; bu vatanı sahipsiz sanmasın, buradayız ve sonuna kadar direneceğiz.'

Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün işletildiği, şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin olduğu, Cumhuriyetimizin temel değerlerinin korunduğu her oluşuma kayıtsız şartsız destek vereceğimin bilinmesini isterim.

Çağrım yukarıda saydıklarıma itirazı olmayan samimi bütün siyasi aktörleredir. Bu birlikteliği başaramazsak korkarım yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağız. Bubirlikteliği sağlayamazsak korkarım Türkler Türkiyeli, Türk milleti yerel halk olacak. Bu birlikteliği sağlayamazsak Türkiye Cumhuriyeti, Anadolu Birleşik Devletlerine dönüşecek. Bu birlikteliği şimdi sağlayamazsak bir daha asla sağlayamayacağız.

Tarihin dönüm noktalarından birindeyiz, at izi it izine karışıyor ve su bulandıkça bulanıyor. Doğruyu yanlıştan, haklıyı haksızdan ayırmak gittikçe güçleşiyor. Ekonomik olarak bunalan Türk Milletinin karar almasını zorlaştıracak her türlü manipülasyon yapılıyor. Yapmamız gereken kafa kafaya, el ele vererek ve birlikte durarak yerli, milli, akıllı, medeni ve namuslu olan cepheyi tahkim etmektir.

Atı alan Üsküdarı geçse de Çanakkale'yi geçememelidir. Buna her kim 'ben varım' diyorsa hiçbir koşul öne sürmeden, hiçbir makam ve mevki talebinde bulunmadan beraber yürümeye ben varım.

'Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.'

Selam olsun İbrahim'in ateşine su taşıyan karıncalara!'"

En Çok Aranan Haberler