Muhtarların aylıkları artıyor
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, muhtarların aylıklarının önemli miktarda artırılacağını bildirdi.
Şahin, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda İçişleri Bakanlığı'nca Başbakanlığa sevk edilen 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasası'nda değişiklik yapılmasını öngören kanun tasarısının ele alındığını kaydetti.
Muhtarların ayda 120 milyon lira civarında aylık aldıklarını belirten Şahin, "Bununla Bağ-Kur primlerini bile ödeyememektedirler. Bu nedenle hükümetimiz muhtarlarımızın aylıklarını önemli miktarda artırmayı düşünüyor" dedi.
Şahin, bir hafta sonra konuyu Bakanlar Kurulu'nda tekrar görüşüp tasarıya son şeklini vererek, TBMM'ye göndereceklerini kaydetti.
Toplantıda, Meclis'e sevk edilme aşamasına gelen kanun tasarılarının da görüşüldüğünü belirten Şahin, bunlardan birinin Mali Suçları Araştırma Kurumu'nun Teşkilat ve Görevleri, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı olduğunu kaydetti.
Vakıflar Kanun Tasarısı'nın da görüşüldüğünü aktaran Şahin, daha önceki Bakanlar Kurulu toplantısında, söz konusu tasarının tartışıldığını, bunun sonucunda da diğer bakanların da önerileriyle tasarının yeniden değerlendirilerek son şeklinin verildiğini anlattı. Şahin, söz konusu tasarının önümüzdeki günlerde TBMM'ye sunulacağını bildirdi.
Mehmet Ali Şahin, şu anda TBMM gündeminde bulunan Mahalli İdare Birlikleri Kanun Tasarısı'nın da bir an önce yasalaşmasının kararlaştırıldığını ifade etti.
Futbol Federasyonu'nun, şike suçunun Türk Ceza Kanunu'nda yer almasıyla ilgili bir önerisinin olduğunu da belirten Şahin, Bakanlar Kurulu'nda bu öneriyi anlattığını belirtti. Şahin, "Hükümet olarak şike, şaibe gibi konuların Türkiye'nin gündeminden çıkmasını istiyoruz. Bununla ilgili TCK'da özel madde olsun, caydırıcı bir ceza olsun istiyoruz" dedi.
Şahin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bölücü elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili vereceği karara ilişkin bir soru üzerine, şu anda bu konunun Bakanlar Kurulu gündemine alınmasını gerektirecek gerçekleşmiş bir durum olmadığını ifade etti.
