İSTANBUL (İHA) - Mimar-Ekonomist Remzi Kozal, vatandaşın, muhtemel büyük İstanbul depremine karşı hazırlıklı olması, bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi konularında kayda değer bir şey yapılmadığını öne sürdü.
Devam eden yoğun göç baskısına da acil çözüm bulunması gereğine işaret eden Kozal, "Bu nedenle, İstanbul ve çevresindeki sanayiyi ve buna bağlı olarak da yoğunlaşan nüfusu, başta İstanbul'a en fazla göç veren ve bu göçü dengeleyebilecek illerden başlamak üzere, süratle memleket sathına yaymalıyız. Hatta bu konuda, yasal düzenlemeler yapılarak Büyükşehir Belediyesi Bütçesi'nden de kaynak aktarılmalıdır" dedi.
Mimar-Ekonomist Kozal yaptığı açıklamada, beklenen İstanbul depremine karşı tedbir almak ve hazırlıklı olmak yolunda pek bir şey yapılmadığını ileri
sürerek, "En güzel yaptığımız şey, bir yerlerde depremler olduğunda ilgili-ilgisiz, yetkili-yetkisiz bir tomar adına uzman denen zevatın medyada reyting malzemesi olarak boy göstermesi oluyor. Depremin nasıl, ne şiddette, ne zaman olacağı, bize merak gidermekten öte bir şey kazandırmaz ki. Bu söylenenlerin tamamı varsayımlar üzerine kurulmuş olup, kesin bir sonucu ortaya koymaktan çok uzaktır" diye konuştu.
Plansız ve programsız göçlerin, geçmişte olduğu gibi bugün de İstanbul'u yönetenlerin, hatta hükümetlerin başını çokça ağrıttığını kaydeden Kozal şöyle dedi:
"Bugün, İstanbul ve çevresinde yakın bir gelecekte beklenen depremin en az hasarla atlatılması çalışmalarının yanısıra, devam eden yoğun göç baskısına da acil çözüm bulunması zarureti vardır. Hükümetin, yetkililerin bu yangını söndürmek için alarma geçmesi ve seferber olması gerekmektedir. Başta İstanbul'u ve de Türkiye'yi böyle bir yıkımdan, insanlarımızı yığınlar halinde ölümden kurtarmak istiyorsak."
Kozal, her saniye biraz daha yaklaşan depremin, İstanbul'da yalnızca binaları yıkmakla ve insanları öldürmekle kalmayacağını, aynı zamanda yakın çevresiyle birlikte Türkiye ekonomisinin yüzde 50'den fazlasının konuşlandığı İstanbul ile birlikte ülke olarak bir daha belini doğrultamayacağı vahim bir sonuçla da karşılaşacağı uyarısında bulunarak, "Bu nedenle İstanbul ve çevresindeki sanayiyi ve buna bağlı olarak da yoğunlaşan nüfusu, başta İstanbul'a en fazla göç veren ve bu göçü dengeleyebilecek illerden başlamak üzere, süratle memleket sathına yaymalıyız. Hatta bu konuda, yasal düzenlemeler yapılarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bütçesi'nden de kaynak aktarılmalıdır. Böyle bir risk memleketimizin ve milletimizin geleceğine yönelik en büyük tehdit olarak ele alınmalı ve derhal harekete geçilmelidir" diye konuştu.
Depreme karşı dayanıklı binalar ve bu binalardan oluşan şehirler inşa edilmediği müddetçe herhangi bir şey yapılmış sayılmayacağını vurgulayan Kozal, "Bu konunun, yöneticilerin ve kamuoyunun gündeminde üst seviyelerde yer alması ve mutlaka kısa sürede çözümler üretilmesi gerekmektedir" dedi.