İlçede tam 70 yıl önce yerel lokantalarda başlayan ve günümüze kadar devam eden, "Fakir Masası" denilen bir gelenek var. Tam tamına 70 yıldır bu lokantalarda yemek yiyen ihtiyaç sahiplerinden para alınmıyor! İhtiyaç sahipleri kendileri için ayrılan masada karınlarını doyurup para ödemeden ayrılabiliyor.
Örneğin işletmeci Mehmet Öztürk büyüklerinden kalan bu geleneği tam olarak 35 yıldır sürdürüyormuş. Geleneğin kökleri daha eskiye dayanıyor. Daha genç işletmeciler de bu geleneği şikayet etmeden istekle uyguluyor.
İlçedeki yoksullar, yolu bu ilçeye düşmüş durumu iyi olmayan yolcular, gezginler bu gelenek sayesinde karınlarını doyurabiliyorlar.
Ayrıca yoldan geçen bir yoksulu içeri davet edip yemek ikram ediyorlar.
Aynı geleneği çocuklarına da anlatıyorlar, kapınıza gelenleri geri göndermeyin diye nasihat ediyorlar.
İşletmecilerden biri olan Mehmet Öztürk, yardıma muhtaç insanlardan asla para kazancı beklemediklerini, başlarının üstünde yeri olduğunu belirtiyor. İhtiyaç sahipleri bu sayede karınlarını doyurabiliyor. Söylediğine göre günde 20 kişi gelip karnını bu uygulama sayesinde doyuruyor. İhtiyaç sahiplerini gururlarını kırmadan ağırladıklarını da ayrıca belirtiyorlar.
İşletmeci Mehmet Öztürk "Trilyon lira da kazansam fakir fukaraya verdiğim yemek kadar beni mutlu etmiyor." Diyerek geleneğe olan desteğini ve amacını kısaca anlatıyor.
İşletmeciler bu uygulamanın kendilerine kazandırdığı herhangi bir şey olup olmadığı sorulunca "Fakir fukaranın hayır duasını alıyoruz, bizim tek kazancımız, bize tek kalan şey budur." Diye yanıt veriyor.