YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

'Muhteşem Yüzyıl'da, henüz icat olmamasına rağmen Pargalı keman çalıyor'

Tarihçi Yazar Mustafa Armağan, Muhteşem Yüzyıl dizisinde, o dönemde henüz icat olmamasına rağmen Pargalı İbrahim’e...

'Muhteşem Yüzyıl'da, henüz icat olmamasına rağmen Pargalı keman çalıyor'

Tarihçi Yazar Mustafa Armağan, Muhteşem Yüzyıl dizisinde, o dönemde henüz icat olmamasına rağmen Pargalı İbrahim’e keman çaldırıldığını söyledi. Armağan, “Bu kadar da olmaz. Keman, 17. yüzyılda icat edilmiş. Pargalı İbrahim’e kemanı veriyorlar, bu yetmezmiş gibi bir de Vivaldi çaldırıyorlar. Vivaldi ne zaman yaşamış? Arada 300–400 yıl var. Bu dizinin senaristinin danışmanı yok mudur? Bunları bilmiyorlar mı? Bunlar insanlara gerçek tarihmiş gibi yutturuluyor.” dedi.
Tarihçi Yazar Armağan, Manisa Empati Çalışanlar Derneği ile Manisa Aktif Eğitimciler Derneği'nin Belediye Kültür Sitesi Lale Salonu’nda ortaklaşa düzenlediği "Osmanlı Medeniyetinde Kadın" konulu konferansı verdi. Kanuni Sultan Süleyman'ın yaşadığı dönemde, malum dizide olduğu gibi Topkapı Sarayı’nda harem dairesi bulunmadığını vurgulayan Armağan, orasının bir büro ve işyeri olarak kullandığını anlattı: “Asıl harem, Beyazıt’ta başka bir sarayda vardı. İstanbul Üniversitesi merkez binasının arkasındaki eski sarayda yaşıyordu kadınlar. Padişah sabah atına binip Topkapı Sarayı’na gidiyor, gündüz çalışıyor, sonra tekrar dönüyordu. Topkapı Sarayı’nda harem bölümü, Kanuni’nin son zamanlarında ve Hürrem’in de ölmesine birkaç sene kala kuruldu. Eski sarayda bir yangın çıkıyor ve kadınlar ortada kalınca Topkapı Sarayı’na getirip daireler yaparak yerleştiriyorlar. O zamana kadar Topkapı Sarayı’nda harem yok.”
Osmanlı literatüründe İbrahim Paşa’ya "Pargalı" denmediğini de belirten Mustafa Armağan, "Pargalı İbrahim diye birisi yoktur. Onu batılılar uydurdu, sonra bu diziye Pargalı diye girdi. Asıl adı Makbul İbrahim Paşa'dır. Öldürülünce de Maktul İbrahim Paşa denmiştir. ‘Makbul iken Maktul oldu İbrahim Paşa’ diye de şiirler yazılmış. Sanal tarih dayatılıyor. Dolayısıyl malumattan ilme, enformasyondan bilgiye geçmemiz lazım.” şeklinde konuştu.
Tarihi yargılayanların, bir gün kendilerinin de yargılanacağını unutmaması gerektiğinin altını çizen Armağan, “Hep siz hakim konumda olmayacaksınız tarih karşısında. Bundan 50 sene sonra çocuklarınız, torunlarınız karşınıza oturacak, ‘Benim dedem ne yapmış?’ diye hesap soracak. Bunu unutmayacaksınız. Hep yargılayan konumunda olmayacaksınız. Bizden de hesap soracak. Çocuklarımıza, torunlarımıza 100 sene, 200 sene sonra yaşayacak olanlara nasıl bir dünya bırakacağız? Acaba bizimle övünecekler mi, yoksa bizim geçmişimizi yargıladığımız gibi onlar da bizi mi yargılayacak? Tarih bir yerde duran bir şey değil, bizimle bitmeyecek.” dedi. Çocuklara ecdada saygı duymayı öğretmek gerektiğini söyleyen Armağan, "Yoksa bize de saygı duymazlar. Nasıl başlarsak, öyle biter. Kılıçla gelen, kılıçla biter. Biz onlara söversek, çocuklarımızın da bize sövmesine kimse sesini çıkaramaz. Hepimiz bunu aile hayatımızda yaşıyoruz. Onun için tarihle ilişkimizi düzgün kurmamızın çok büyük önemi var.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler