"Mala zarar verme" ve "Kasten yangın çıkarma" suçlarından 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık Aligül, amacının binayı yakmak oladığını, böyle bir eylemi gerçekleştirdiği için pişman oluduğunu belirterek, "Sizden ve Türkiye'den özür diliyorum" dedi.Sanık Aligül'ün tahliye talebi reddedilirken, Müjdat Gezen'in davaya katılma talebi kabul edildi.
İstanbul Anadolu 49. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Ali Aligül ile kundaklanan MGSM'nin İdari Müdürü Mehmet Atilla Sarıkayalı müşteki sıfatı ile katıldı. Müşteki Sarıkaya'nın Avukatı Celal Ülgen de duruşmada hazır bulundu.
BARODAN AVUKAT İSTEDİ
Kimlik tespitinden sonra sorgusuna geçilen tutuklu sanık Mehmet Ali Aligül, Mahkeme Başkanı Gökhan Pala'nın avukatının neden olmadığını sorması üzerine, "Ben avukat tutamadım. Baro tarafından zorunlu bir müdafi görevlendirilmesini istiyorum. Bu hususta cezaevinden dilekçe göndermiştim ancak dosyaya ulaşmamış olabilir" dedi.
Osmanlı hayranı olduğunu belirterek savunmasına başlayan Aligül, "Müjdat Gezen'in şahsen tanımam, kendisine yönelik bir husumetim yoktur" dedi.
'ÇAKMAĞI YAKARAK BENZİNİ TUTUŞTURDUM'
Olay günü sosyal medya üzerinden Müjdat Gezen'in bir televizyon kanalında yayınlanan söyleşisini gördüğünü söyleyen Aligül, "Osmanlı sultanlarından 2. Abdülhamid Han ve torunu olduğunu söyleyen bir bayan hakkında uygunsuz sözler sarfedince bir anda öfkelendim. Zoruma gitti. Konuşmada geçen bayanla herhangi bir tanışıklığım ve yakınlığım olmasa da tam olarak anlatamadığım bir his altında Kadıköy İlçesi'nde bulunduğunu bildiğim Müjdat Gezen Sanat Merkezi binasının bulunduğu yere arabamla gittim. Yanımda plastik bidon içinde getidiğim benzin vardı. Arabamı yolun karşısına park ettim. Elimde bidonla o tarafa doğru yürürken bir kişinin binadan çıktığını, dış aydınlanma lambasını yakıp bina kapısını kilitledikten sonra ayrıldığını gördüm. Bu şahıs ayrıldıktan sonra binanın önüne yaklaştım. Bina içinde açık kalmış herhangi bir lamba yoktu. İçeride herhangi bir insan olmadığına kanaat getirdikten sonra elimdeki bidonun içinde bulunan benzini binanın giriş kısmında bulunan bankların üzerine döktüm. Benzini saçarken bina giriş kapısına dökmüş olabilirim. Tam bu anda eşim cep telefonuyla aradı. Telefonu kapattıktan sonra bir an vazgeçtim, ancak görüntüler aklıma gelince yanımdaki çakmağı yakarak benzini tutuşturdum, arabama binerek evime döndüm" dedi.
Dört çocuğu olduğunu, bu olay öncesinde herhangi bir suça karışmadığını söyleyen Aligül, "Hakkımda hüküm verilirken bu hususun dikkate alınmasını istiyorum" dedi.
Yanıgana ilişkin dosya içerisinde binada oluşan 30 bin TL'lik bir maddi zararden bahsedildiğini hatırlatan Aligül, "Benim bu rakamı ödeme gücüm yok. Ancak müşteki taraf makul bir rakamı kabul eder ve taksit imkanı da sağlarsa zararı gidermek isterim" dedi.
Duruşmada müşteki olarak hazır bulunan Mehmet Ali Sarıkayalı, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nin Müjdat Gezen Sanat Vakfı'na bağlı bir okul olduğunu, öğrencilerden para almadıklarını belirterek, "Bu okulun idari şefiyim. Olay anında orada değildim. Haber alıp gittiğimde soğutma çalışması başlatılmıştı. Güvenlik kamera görüntülerinden sanığı ve olayı ne şekilde yaptığını gördük. Sanıktan şikayetçiyim" dedi.
Müşteki Mehmet Ali Sarıkaya'nın Avukatı Celal Ülgen, sanığın doğru söylemediğini belirterek, "Olay anında gece bekçisi binanın içerisindedir. Sanıktan şikayetimiz devam ediyor.
Bunun üzerine söz alan sanık, "Ben yangını başlattığımda gece bekçisi binada değildi. Gece bekçisinin binadan ayrıldığını gördüm. Bina içinde olduğunu bilerek yaktığmı şeklindeki iddiayı kabul etmiyorum" dedi.
GECE BEKÇİSİ TANIK OLARAK DİNLENDİ
Gece bekçisi Mahmut Aksu tanık olarak dinlendi. Olay sırasında içeride televizyon izlediğini söyleyen Aksu, "Benden başka kimse yoktu. Televizyon izlerken bir anda dışarıda bir parlama gördüm. Pencerelerden içeriye doğru bir aydınlık oldu. Önce kendimi dışarıya attım, telefonumu içeride unuttuğumu anlayınca yan kapıdan tekrar içeriye girdim telefonumu aldım. Dışarı çıktım, bahçedeki hortumla yangını söndürmeye başladığımda itfaiyeyi de aradım. Olay mahallinden kaçan birini görmedim. Yangından dolayı dışarıya çıkarken ayağımın tutuştuğunu fark etmedim. Sonra güvenlik kamerasından izlerken gördüm.
'SİZDEN VE TÜRKİYE'DEN ÖZÜR DİLİYORUM'
Daha sonra duruşma salonunda bulunan bilgisayarlarda olay anına ait güvenlik görüntüleri izlendi. İzlenen görüntülere ilişkin görüşü sorulan sanık Alagül, "Amacım binayı yakmak değildi, böyle bir eyleme karıştığım için çok pişmanım. Sizden ve Türkiye'den özür diliyorum" dedi.
MÜJDAT GEZEN'İN KATILMA TALEBİ KABUL EDİLDİ
Müjdat Gezen'in avukatı Celal Ülgen aracılığı ile sunduğu dilekçede katılma talebinde bulunduğunu belirten Hakim Gökhan Pala, Gezen'in katılma talebini kabul etti.
TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ
MSGM'nin Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ya da denetiminde hizmet veren bir kurum ya da kuruluş olup olmadığının Kadıköy Kaymakamlığı'na sorulmasına karar veren mahkeme, sanığın tahliye talebini redderedek duruşmayı erteledi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Kadıköy Ziverbey'de bulunan Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde (MGSM) 20 Şubat 2017 tarihinde giriş kapısında çıkan yangın sonucu izlenen güvenlik kameraları görüntülerinde kimliği tespit edilen Mehmet Ali Alilgül, Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Adliyeye sevk edilen Alagül, tutuklanma talebiyle gönderildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından serbest bırakılmış, savcılığın itirazı üzerine tekrar gözaltına alınan Alagül, bu kez yine tutuklanma gönderildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı.
Alagül hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Alagül'ün olay tarihinde MSGM'ye elinde bulunan benzin şisesi ile gittiği, benzini binanın giriş katına dökerek yangın çıkardığı belirtiliyor.
İddianamede Alagül'ün, "Mala zarar verme" ve "Kasten yangın çıkarma" suçlarından 1 yıl 2 aydan 9 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.
İddianamede, Müjdat Gezen'in Osmanlı Padişahı Sultan 2. Abdülhamit'in torunu hakkında sarf ettiği sözlerin, bu padişahı seven kişilerde tahrik oluşturacak nitelikte olduğu belirtilerek, sanık lehine "Haksız tahrik" indiriminin uygulanması istendi.
DURUŞMADAN SONRA BASIN AÇIKLAMASI
Duruşma bitiminde gazetecilere açıklama yapan Müjdat Gezen ve Mehmet Ali Sarıkayalı'nın Avukatı Celal Ülgen, sanığın duruşmada bir çok konuda yalan söylemeyi tercih ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"İçeride ışığın söndüğünü, bekçinin dışarı çıktığını söyledi ama olayın öyle olmadığı yargılama aşamasında belli oldu. Mahkeme 30 bin liralık bir zarardan söz etti. Bu zararı ödeyecek gücüm yok dedi. Fakat Müjdat Gezen sanık tutuklandığı gün bana 'ya bu adamın şimdi orada ekonomik durumu da iyi değildir, perişan olmuştur. Acaba ne yapsak' gibi bir sancılı döneme girmişti. Burada da Müjdat Gezen'in 30 bin lirayı isteyeceğini asla düşünmüyorum. Bizim burada anlatmak istediğimiz şey, bu suçu fevri olarak işlemiş bir sanık değil, aslında bilinçli olarak işlemiş bir sanık var. Bu sanığın kendisiyle değil bu düşüncede olan insanların bu düşünceleriyle mücadele etmek istiyoruz." (DHA)