Mumcu'dan Erdoğan'a hodri meydan
ANKARA (İHA) - ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, Siirt seçimleri öncesinde CHP lideri Deniz Baykal ile 'türban' pazarlığı yaptığını iddia ettiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi hakkında açtığı 100 milyar liralık tazminat davasına tepki gösterdi. Erdoğan'ı ifade özgürlüğünü kısıtlamak ve gerçeklerden kaçmakla suçlayan Mumcu, "Sayın Başbakan, ifadelerimin doğru olmadığını televizyonda vatandaşın gözünün içine baka baka söylesin" çağrısını yaptı.
Türk Konut'un Genel Kurulu'na katılmak üzere Ankara Hilton Oteli'ne gelen ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aleyhine açtığı 100 bin YTL'lik davaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mumcu, gazetecilerin davayı hatırlatması üzerine, "Bu benim alışık olduğum bir yöntem değil. Siyasetçilerin birbirine siyasi beyanları nedeniyle dava açması yeni bir yöntem" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'dan sorduğu sorulara cevap vermesini isteyen Mumcu, "Dava konusu ettiği tırnak içi ifademin doğru olmadığını televizyonda vatandaşın gözünün içine baka baka söylesin. Bu benim için yeterli. Bunu söylemeyip dava konusu etmenin herhalde ifade özgürlüğünü bir biçimde kısıtlamaya veya gerçekten kaçmaya dönük içerdiğini söylemek haksızlık olmayacaktır. Ben vatandaşlarımızdan şunu istiyorum. Bu davayı memnuniyetle karşıladım, sonuçlarını lütfen takip edin. Bakalım neymiş işin aslı, doğru neymiş" dedi.
Mumcu, bir gazetecinin 'İddia ettiğiniz gibi Erdoğan ile Baykal arasında YÖK pazarlığı yapıldı mı?' yönündeki bir soruya da, bu yöndeki sözlerinin gazetede yer aldığını hatırlattı. Kendisine üniversite sorununun nasıl çözüleceği yönünde bir soru yöneltildiğini belirten Mumcu, kendisinin bu soruya karşılık YÖK reformu çerçevesinde yapılan hazırlıkları anlattığını vurguladı. Röportajı yapan muhabirin 'Peki neden gerçekleşmedi?' diye sorduğunu kaydeden Mumcu, bildiği yegane cevabın Başbakan Erdoğan'ın kendisine verdiği cevap olduğunu söyledi. Mumcu, "Sayın Başbakan bana bu konuda, kendisinin Baykal'a söz verdiğini, bu konunun ertelenmesinin zaruret olduğunu söylemişti. Bildiğim tek cevap buydu, ben de bunu söyledim. Bu özel bir konu değildir. Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren bir konu. Şahsi bir olay yaratılmasını doğrusu şaşkınlıkla karşılıyorum. Bu konu üzerinde onlarca yıl siyaset yapmış birinin kamuoyuna çıkıp 'Erkan Mumcu doğruyu söylemiyor' demesi lazım. Milletin gözünün içine bakarak bunu söyleyecek cesareti varsa, bunu söylesin. Yoksa da dava açar. Davayı takip edin sonuçlarını hep birlikte görelim" şeklinde konuştu.
'GİZLİ BİR BİLGİYİ AÇIKLAMADIM'
Erkan Mumcu, YÖK ile ilgili açıklamaları neden zamanında yapmadığı yönündeki bir soru karşısında da, kimsenin kendisine bu konuda bir şey sormadığını bildirdi. Bunun gizli bir bilgi olmadığını vurgulayan Mumcu, şunları söyledi:
"Yanlış anlaşılan şey şudur. Gazetecilerin kendi bilgileriyle ortaya çıkardığı buluşma ile ilgili haberler sanki benim ifadelerimden kaynaklanıyormuş gibi sunuluyor. Ben de bunları gazetelerden öğrendim. Bunun dışında ben bugüne kadar içinde bulunduğum kurullardan bir tek cümleyi bile dışarıya yansıtmadım. Bu sadece gerçekten kaçıp, konuyu başka tarafa çekmenin ürünüdür. Geçen gün kongrede yaptığım konuşmada da aynı yanılgının içine düşüldü. Ben sayın Başbakanın başlattığı tartışmaya zorunlu cevap verdim. Herkes bunu gözden kaçırıyor. 'Rozetlerinizi kaça sattınız?' gibi ağır hakaret içeren ifade başbakanın ağzından çıktı. Ben de buna cevap verdim. Ben de bu kabilden soru sordum. Hala cevabını bekliyorum. Bu sorulardan kaçılarak gidilecek çok fazla bir yer yok."
AK Parti'nin 'Mumcu eski siyaset alışkanlığını sürdürüyor' yönündeki suçlamasının hatırlatılması üzerine de ANAP lideri, Başbakan Erdoğan'a yönelik sert eleştirilerini sürdürdü. Mumcu, "Ben bu kuzu postuna bürünmüş siyasete alışkınım. Eğer size rozetlerinizi kaça sattınız diye açık hakaret içeren cümle makul geliyorsa, yeni siyasetin ürünü geliyorsa. Benim ağzımdan bir siyasi parti hakkında kökü bereketsiz gibi cümle hiç çıkmadı. Kongrede ben onbinlerce insana konuşuyordum, o bir kongre konuşmasıydı. Bir şeyin yüksek sesle söylenmesiyle içeriği sertleşmez. Bir şeyin yumuşak sesle söylenmesiyle içinde ağır hakaretler içermesi onu kurtarmaz. Kayıtlara bakın hangi sözde hakaret var, hangisinde hakikat var inceleyin" tepkisini gösterdi.
ANAP lideri Erkan Mumcu, Rus turistleri 'sonradan görme' diye nitelendiren Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'u da eleştirdi. Gazetecilerin bu yöndeki sorularını cevaplandıran Mumcu, "Allah selamet versin" dedi. Turizmin, Türkiye'de 2.5 milyon insanın doğrudan ekmek yediği bir sektör olduğuna işaret eden Mumcu, turizmin bu ülkede yolunda giden yegane ekonomi olduğunu kaydetti. "Türkiye turizm sayesinde karşı karşıya bulunduğu cari açık belasıyla mücadele etme imkanı bulmaktadır" diyen ANAP lideri, Rusların son derece önemli ve nitelikli müşteri olduğunu ifade etti. Mumcu, "Ruslar, en yüksek harcama yapan müşteri grubundadırlar. Başımızın üstünde yerleri var. Devlet yöneticilerinin, sorumlu kişilerin dikkatli konuşmaları gerekiyor" dedi.
