Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD), toplum sağlığını ilgilendiren gıda güvenliği ile ilgili önerilerde bulundu. Dernek olarak ana faaliyetlerinden birinin gıdada bilgi kirliliği ile mücadele etmek olduğunu söyleyen MÜMSAD Genel Koordinatörü, Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, hem açıkta satılan hem de merdiven altı tabir edilen ürünlere dikkat çekerek, tüketicilere ambalajlı gıdaları tercih etmelerini ve mutlaka etiket okumalarını önerdi.
Gıdada uzman olmayan kişilerin spekülatif açıklamaları ve sosyal medyadaki yoğun bilgi kirliliği, tüketicilerin kafasında güvenilir gıda ile ilgili soru işaretleri oluşturuyor. Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Genel Koordinatörü, Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, dernek olarak bilimsel gelişmeleri ve global sağlık trendlerini yakından takip ettiklerini belirterek, gıda güvenliğine dair bilgi kirliliğine karşı mücadele için çok yönlü çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Türkiye’deki gıda denetiminin birçok ülkeye göre çok daha fazla olduğuna ve özellikle son yıllarda denetimlerin daha da arttığına işaret eden Akdağ, "Gıda çok geniş ve her bileşeni uzmanlık gerektiren bir alan. Gıda mühendisi olmama rağmen uzmanlığım dışındaki alanlarda konuşmayı doğru bulmam. Öte yandan ben de bir tüketiciyim ve merak ettiğim konuları, o alanda uzmanlaşmış kişilerden dinlerim. Dolayısıyla her şeyi bildiğini iddia edenleri değil, konunun uzmanı olanların açıklamalarını dikkate almanızı öneririm." dedi.
Güvenilir gıdanın adresi marka bilinirliği olan ambalajlı gıdalar olduğunu kaydeden Akdağ, "Çünkü, bunların ilgili yasal düzenlemelere uygun, kalite yönetim sistemleri kapsamında üretilmiş ve denetim mekanizmasının içerisinde olan gıdalardır. Buna karşılık açıkta satılan ya da ambalajlı olmasına rağmen gereken kurallara uymayan, merdiven altı tabir ettiğimiz bilinmeyen markalarla ortaya çıkan gıdalar risklidir. Bu nedenle denetim sistemi dışında olan başıboş açıkta satılan ürünlerden ve şüphe edilecek kadar düşük fiyata satılan bilmediğiniz markalı gıdalardan uzak durun." diye konuştu.
Açıkta satılan ürünlerin aksine ambalajlı gıdaların etiketlerinde satın alma kararlarımızı etkileyecek bilgilerin yer aldığının altını çizen Akdağ, buna örnek olarak ’trans yağ yoktur’ logosunun verilebileceğine dikkat çekti. Türkiye’de trans yağsız margarin üretimiyle ilgili çalışmaların 2000’lerde başladığını söyleyen Ebru Akdağ, "Türk margarin sektörü MÜMSAD liderliğinde dünyanın gündeminde olan trans yağların elimine edilmesi konusunu gönüllü olarak çözdü ve dünyada örnek bir başarı hikâyesine imza attı. Böylelikle ülkemiz margarin sanayii ABD’den 11, AB’den ise 14 yıl önce trans yağsız döneme geçmiş oldu. Tüketicileri bilgilendirmek için 2008 yılından bu yana da bu ürünlerin üzerinde ’trans yağ yoktur’ logosu yer alıyor. İşte size ambalajlı gıdaları tercih etmeniz için başka bir neden." ifadelerini kullandı.
Etiket okumanın önemine değinen Akdağ, "Aldığımız gıdanın besin öğelerinin miktarını, üretim ve son tüketim tarihini, alerjen içerip içermediği gibi bilgileri kontrol etmek tüketici olarak hepimizin öncelikli sorumluluğudur. Unutmayalım ki asıl karar verici bilinçli tüketicilerdir. Özellikle evin gıda alışverişinde genellikle belirleyici rol oynayan kadınlara da bu konuda büyük sorumluluk düşüyor." dedi.