HABER

Münevver Karabulut'un babası 'Cem Garipoğlu'nun mezarı açılsın' demişti! Karar verildi

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Münevver Karabulut 2009 yılında sevgilisi Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürülmüş, cansız bedeni bir çöp konteynerinde parçalanmış halde bulunmuştu. Aradan geçen yıllarda kızının katili Garipoğlu'nun, ölmediğini, kaçırıldığını öne süren baba Süreyya Karabulut Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasını istedi ancak Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, suç duyurusunu kovuşturmaya yer olmadığına kanaat getirerek, reddetti.

Münevver Karabulut cinayeti 13 yıl önce Türkiye gündemine damga vurmuş Karabulut’u katleden kişinin sevgilisi Cem Garipoğlu olduğu ortaya çıkmıştı. Münevver Karabulut cinayeti baba Süreyya Karabulut’un mezarı açtırma talebi sonrasında bir kez daha gündeme geldi.

Türkiye'yi sarsan Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili konuşan baba Süreyya Karabulut, cezaevinde 8 yıl önce intihar eden kızının katili Cem Garipoğlu'nun, ölmediğini, kaçtı veya kaçırıldığını öne sürmüş, Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Baba Süreyya Karabulut kadar kamuoyunda da dinmeyen bir şüpheye dönüşen Cem Garipoğlu'nun ölmediği hatta başka bir ülkede yaşamını sürdürdüğü şeklindeki komplo teorileri, cinayetin ardından 13 yıl, Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intiharın ardından 8 yıl geçmesine rağmen hiç dinmedi.

Screenshot_20

''BÖYLE BİR CELLADIN KENDİ CANINA KIYABİLECEĞİNE İNANMIYORUM''

Acılı baba Süreyya Karabulut, "8 yıldır kâbusun içindeyim. O celladın cesedini görseydim belki ikna olurdum. Ama cesedini göstermediler. İntihar ettiğine inanmıyorum. Çünkü böyle bir celladın kendi canına kıyabileceğine inanmıyorum. Ya öldürüldü ya kaçırıldı. Mezarının açılmasını talep edeceğim. Yoksa bu kabus bitmeyecek" şeklinde konuşmuştu.

Screenshot_21

SUÇ DUYURUSU KAÇTI MI ŞÜPHESİ ÜZERİNDEN YAPILDI

Acılı baba Karabulut'un isteği üzerine avukatı tarafından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusu, 'Cem Garipoğlu'nun kaçmış ve kaçırılmış olması' ihtimali üzerinden yapıldı. Ancak, Sabah'ta yer alan habere göre Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, suç duyurusunu kovuşturmaya yer olmadığına kanaat getirerek, reddetti.

Screenshot_22

''ÖLEN KİŞİ CEM GARİPOĞLU''

Gerekçe olarak da şöyle denildi: "Cem Garipoğlu'nun intihar olayı ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımızın ....... sayılı soruşturma dosyasının yürütüldüğü ve soruşturma kapsamında 10 /10/2014 tarihinde Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda intihar eden hükümlünün bedeninden ve Cem Garipoğlu'nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında inceleme yapıldığı. Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nce yapılan incelemede ölen şahıstan alınan DNA profili ile Cem Garipoğlu'nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 ihtimalle analık-babalık indeksinin hesaplandığı, dolayısıyla ölenin Cem Garipoğlu olduğu hususunun tespit edildiği. Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nin 12/11/2014 tarihli otopsi raporuna göre Cem Garipoğlu'nun ölüm nedeninin 'başa poşet geçirilmesine bağlı ağız burun kapanması ve boyuna bağ tatbikine bağlı mekanik asfiksi olarak tespit edildiği. Sonuç olarak şikâyete konu olaylarla ilgili, yukarı açıklanan hususların aksine, iddiayı destekler nitelikte maddi bir delilin mevcut olmaması nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına kara verilmiştir."

Screenshot_26

İÇİMDEKİ DERİN ŞÜPHE DİNMEDİ

Süreyya Karabulut "8 yıldır bu benim en korkunç kabusum. Hiç aklımdan kınalı kuzum çıkmadığı gibi bir de bu cellat gerçekten öldü mü kaçtı mı şüphesi. Uyuyamıyorum. Cesedini bize göstermediler. Fotoğraflarını eşim ve avukatımız görmüş. Fotoğraf bir şey ifade etmiyor. Gözümle cesedini görsem belki ikna olurdum" diye içindeki dinmeyen şüpheyi anlatmıştı.

Screenshot_24

''CESEDİNİ GÖRSEYDİM İKNA OLURDUM''

Suç duyurusunun reddedilmesiyle ilgili de baba Karabulut "Avukatımız elinden geleni yaptı. Ama bu derin şüphe hala içimde. Cesedini görseydim ikna olurdum. Ama olay tarihinde sadece fotoğraflarını gösterdikleri için bu şüphem dinmiyor. Mücadelemizi verdik, vereceğiz" dedi.

Mezarın açılması talebi başsavcılık tarafından reddedilirken, Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir de “Başsavcılık, talebimizi geldiğimiz nokta itibari ile reddetmiş. Bu nihai bir karar değil. Bu karara ilişkin olarak itiraz hakkımız var. İtiraz hakkımızı kullanacağız” ifadelerini kullandı.

AVUKAT REZAN EPÖZDEMİR: İTİRAZ HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ

Epözdemir açıklamasında, “Müvekkil Süreyya Karabut yaklaşık 1 ay önce Cem Garipoğlu’nun ölmemiş olma ihtimaline istinaden vicdanen de rahatlamak için mezarın açılması ile ilgili gerekli hukuki başvuruların yapılmasını istedi. Kendisi yazılı talimatı da verdi. Biz de Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na bu konuda başvurumuzu yaptık. Mezarın açılmasını, fethi kabir işleminin yapılmasını talep ettik. Buna ilişkin talebimizi sunduk. Başsavcılık bu talebimizi geldiğimiz nokta itibari ile reddetmiş. Bu nihai bir karar değil. Bu karara ilişkin olarak itiraz hakkımız var. İtiraz hakkımızı kullanacağız. Sonuna kadar hukuki girişimlerimizi sürdüreceğiz” sözlerine yer verdi.

NE OLMUŞTU?

Lise öğrencisi Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından öldürüldü. Karabulut'un cansız bedeni çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerinde parçalanmış hâlde bulunmuştu. Cinayet duyulduktan sonra Türkiye kamuoyunda dikkat çekmiş ve büyük tepki oluşmuştu.

Katil zanlısı Cem Garipoğlu cinayetten sonra kaçmış ve bu kaçış 197 gün sürmüştü. Cinayetten 197 gün sonra teslim olan Garipoğlu’nun yargılama süreci 18 Kasım 2011 tarihinde mahkûmiyet kararının verilmesiyle sona ermişti. Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde Silivri'de cezasını çektiği 5 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kendini asarak intihar etmişti.

En Çok Aranan Haberler