Münevver Kurubulut sağken kafasını kesmişler. Zanlılar vücudu üçe bölmek istemiş. Kanında alkol ya da uyuştucu tespit edilmedi.
Münevver cinsel ilişkiye zorlandığı için direndi ve zanlılar da saldırı dozunu artırdı. İç çamaşırında üç yerde sperm izi bulundu. Genç kızın vücudunda 13'ü başında olmak üzere 29 değişik kesik tespit edildi.
Raporda yer alan ifadeler insanın tüylerini diken diken ediyor. Muhabir Orhan Yurtsever raporun ortaya koyduğu bulguları uzmanlara sordu.
İç çamaşırlarındaki sperm lekesinden cinsel ilişkiye zorlandığı anlaşılan Münevver'in direnmesinin, katil ya da katillerinin saldırı dozunu artırdığını gösterdiği belirtildi.
Genç kızın vücudunda, 13'ü başında olmak üzere 29 değişik kesik tespit edildi. Bunlardan boynun hemen altında bulunan ters 'V' şeklindeki 2 kesik ile göbeğin hemen altındaki 20- 25 santimetre uzunluğunda 4 yatay kesik dikkat çekti.
BİRDEN FAZLA ERKEK
İstanbul Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nce hazırlanarak cinayet soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'a gönderilen raporda Münevver'in son olarak sol köprücük kemiği hizasından 3 öldürücü bıçak darbesinin ardından, boynun kesildiği kaydedildi.
Münevver'in ağız, boyun ve göğsünde bulunan 3 'sürüntü'sünde (ucunda pamuk olan çubuklarla alınan örnekler) ise birden fazla erkeğe ait tükürük örneği tespit edildiği belirtilen raporda, bu örneklerle karşılaştırılmak üzere şüphelilerden alınacak örneklerin kuruma gönderilmesi istendi. Raporda, Münevver Karabulut'un bedeninden ayrılmış başı ve vücudunda yapılan incelemeler ayrı ayrı ele alındı. Bıçak ve testere kullanılarak kesildiği belirlenen Münevver'in başında yapılan incelemede, sol kaşında yaygın ekimoz (morarma), alnın ortasında uzunlukları 0.5 santim ile 0.8 santim arasında değişen kenarları ekimozlu 3 kesik belirlendi. Genç kızın sol köprücük kemiğinin bulunduğu bölümde 3, boyun bölgesinde de 2 olmak üzere toplam 5 kesici- delici alet yarası buludu. Cesedin yapılan iç muayenesinde köprücük kemiği yakınındaki 3 darbenin sol akciğerde yaralanmaya neden olduğu anlaşıldı.
ALKOL BULUNMADI
Münevver'in sağ el 3'üncü parmağının eklem kökünde ve sol el 2'inci parmağı ile her iki bileğinin üst kısmında kesikler mevcut.
Yine sol kolun ön bölümünde iç ve dış yanda 3 ve 4 santim uzunluğunda iki kesik tespit edildi. Kanında ve midesinde yapılan incelemede alkol ve uyuşturucuya rastlanılmayan Münevver'in vücudunda da sperm tespit edilemedi. Ancak külotunda bir yerde ve boxer iç çamaşırında 3 yerde kanla birlikte sperm tespit edildi.
YAŞARKEN KAFASINI VÜCUDUNDAN AYIRDILAR
İstanbul Adli Tıp eski Morg Dairesi Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Adli Tıp Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürsel Çetin'in adli tıp raporuna yorumları şöyle:
(Rapordaki, ciltte ve kas dokuda çekilme belirtileri gösterilmesiyle ve boyundaki kesi bölgesindeki deriden alınan yağ ve çizgili kas dokusundaki taze kanama ile ilgili yorum): Münevver henüz yaşarken başını vücudundan ayırmışlar. Bu önemli, çünkü genelde cesedi küçültmek için parçalama yapılır. Burada işkence için yapılmış. Boyunda kesi bölgesinden alınan örnek sonucunda, yağ ve kas dokusunda taze kanama tespit edilmesinden, genç kızın boğazının henüz canlıyken kesildiğini anlıyoruz. Bu da cinayetin vahşice hisle işlendiğini gösteriyor.
EL YARALARI
(Rapordaki, karın ön yüzde, göbek deliğinin altından geçip, aşağı doğru yatay seyreden yer yer cilt, cilt altı yağ dokusunu içeren parşömenleşmiş, en küçüğü 20 cm, en büyüğü 25 cm uzunluğunda, 4 hat halinde kesik vasıfta yara ile ilgili yorum):
Bu cinayette en çarpıcı şey Münevver'in karnındaki 4 adet paralel şekilde 20-25 santimetre uzunluğundaki kesikler oluşturulması. Bunun yapılabilmesi için genç kızın sabit olarak tutulması lazım. Ya ellerinin bağlanması, ya da birileri tarafından ellerinin tutulması gerekir. Çünkü yere sırt üstü yatan birini karnından düz bir şekilde kesmek çok zordur. Bu da genç kıza işkence yapıldığını gösteriyor. (Rapordaki, Münevver'e ait mor renkli külottaki leke örneğiyle boxer külot üzerindeki leke örneklerinde kan ile birlikte sperm tespit edilmesiyle ilgili yorum): Sperm örnekleri genç kızın hem külodundan hem de boxer'ından alınmış Ve yine rapora göre aynı DNA yapısından kişilere ait olması, aynı soyağacından erkek bireylerde, aynı özellik taşıyan Y kromozomu üzerindeki DNA tiplemesi sonuçları, bir arada olduğu bilgisi var. Bu da birden fazla kişinin varlığına ve aynı aileden olabileceklerine dikkat çekiyor. Bu kesin olmamakla birlikte, DNA sonuçlarına göre ortaya çıkacak.
SIRTINDAN TOPRAK PARÇALARI ÇIKTI
Birbirinden ayrılmış halde bulunan gövde ve kafada kan bulaşıklıkları ve sırtta toprak bulaşığı ile ilgili yorum):
Cesede toprak bulaşmış olması, 'Acaba öldürülürken toprağa mı yatırıldı?' şüphesini uyandırıyor.
AYİN CİNAYETİ
(Rapordaki, düzgün kenarlı, bir açısı dar, bir açısı geniş delici alet, ayrıca çok sayıda çentik bulunan yaraların olmasıyla ilgili yorum) : İlk görünüşte bir bıçak, bir de testere kullanılmış gibi. Ama çok sayıda kesik olması benzer özelikte bıçakların da kullanılmış olabileceğine işaret ediyor. Adlı tıp raporuna göre Münevver hamile değil. Genç kız bakire. Cinayetin vahşice işlenişi, basit bir aşk cinayeti olmadığını gösteriyor. Bu bir ayin cinayeti gibi görünüyor.
YAPANLAR PSİKOPAT VE NEFRETLE DOLU
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Hancı raporun, psikopat ruhlu kişilerce işlendiğini ortaya koyduğunu söyledi. Prof. Hancı'nın çarpıcı yorumları ise şöyle:
KAFASINA VURULMUŞ
Bu cinayet, vahşi ve sadistçe işlenen bir cinayet. Bunu genç kızın boğazının hayattayken canlı canlı kesilmesinden anlıyoruz. Genç kızın boynunda önce bıçakla, sonra balta, gibi bir tarafı sert yüzeyi olan bir aletle kafasına defalarca vurulduğunu, saçlı deride 13 adet, kenarları morluklu kesik yaraları görülmesinden anlıyoruz. Gözündeki morluklar, işkence yapıldığını gösteriyor. Kafasındaki morluklar yine işkencenin kanıtı. Künt bir aletle vurulmuş. Morluk, ancak kişi yaşarken oluşur.
OMURGALARA KADAR KESİK GİTMİŞ
İkincisi, vücut anatomisini bilmiyorsanız, boyun kesmek çok zordur. Cinayeti işleyenler bunun için çok uğraşmış.
Bir defada kesememişler. Bunu, boynundaki düzenli kesiklerden anlıyoruz. Boyunda çok miktarda bıçaklama izi var. Çok uğraşmışlar. En sonunda testere gibi kesici kullanılmış. Boynu hem bıçaklanmış, hem kesilmiş. Yemek borusu, soluk borusu, boyun omurları kesilerek, omurgalara kadar kesik gitmiş. Bu da bu cinayetin nefret, şiddet, vahşetle işlendiğini gösteriyor. Hatta kafadaki deriyi bile kesmeye çalışmışlar. Bu ancak balta, satır, kılıç ya da nacak gibi bir aletle yapabilir. Yine gövde muayenesinden anlaşılıyor ki, sağ ve sol köprücük kemikleri üzerinden bıçaklanmış, akciğerler üzerindeki kesikler 10 santimetre içeriye kadar girmiş.
3'E BÖLECEKLERDİ
En çarpıcı örneklerden biri de karnındaki 4 tane paralel, 20-25 cm'lik kesikler. Bu da genç kız öldürüldükten sonra, gövdeyi de ayaklardan ayırmaya çalıştıklarının kanıtı.
'Parşömenleşmiş kesik vasıfta yara', bunların genç kız öldükten sonra yapıldığına işaret. Genç kızın bedenini üçe böleceklermiş, ama kesiklerle kalmışlar.
DİRENMİŞ
Genç kızın el ve kollarındaki yaralar ve kesik izleri ise, kendini savunduğunu gösteriyor. Hatta bıçağı bile tutmaya çalışmış. Bıçak darbelerinden kendini kurtarmak için uğraşmış. Ellerindeki izler aynı zamanda yüzünün saldırganlara dönük olduğunu gösteriyor.
SADİSTÇE
Tecavüz yok. Ama zevk alınmış. Bu cinayeti işleyenler sadistçe zevk almışlar. Bunun kanıtı bulunan sperm örnekleri.
Şiddetin içinde zevk alınmaya çalışılmış. Cinsel saldırı var. Bu bir sadist cinayeti. Bu cinayeti birden fazla kişi işledi ve birden fazla kesici alet kullanıldı. Cinayeti işleyenlerin işkenceden zevk aldıklarını görüyoruz. Bu tip vakalara 'psikopatolojik' yani psikopat deniyor. Bu tip kişilik bozukluklarında kişi sadist öğeler içerir. Sadistçe karşısındaki insana eziyet ederken, bundan zevk alır. Sperm olması da vahşi işlenen cinayette zevkin kanıtı.
MOSKOVA'DA GÖRENLERİN SAYISI ARTIYOR
Münevver Karabulut'un katil zanlısı olarak her yerde aranan Cem Garipoğlu'nun Moskova'da görüldüğünü iddia edenlerin sayısı artıyor.
Daha önce Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği konsolosluk bölümüne geldiği ve pasaport işlemleri yapılırken, konsolosluk görevlisinin şüphelenmesi üzerine Garipoğlu'nun büyükelçilikten hızla uzaklaştığı belirtilmişti. Aynı tarihlerde Garipoğlunu Moskova'nın değişik yerlerinde gördüklerini iddia eden iki Türk iş adamı daha ortaya çıktı.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen kişilerden ilki, Cem olduğunu düşündüğü kişiyi Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği'nin birkaç yüz metre ilerisindeki Europeyski İş Merkezi'nde gördüğünü iddia etti. Bu tür şeylerle anılmak istemediği için isminin yazılmasını istemediğini belirten görgü tanığı, "Bundan yaklaşık 20-25 gün kadar evvel, iş merkezinin yemek bölümünün olduğu kattaydım. Yüzü hiç yabancı gelmeyen birisini gördüm. Ama o an kim olduğunu çıkaramadım. Sonradan televizyonda gördüğümde hatırladım. Cem Garipoğlu iş merkezinde satıcı ile Rusça bilmediği için yabancı dil konuşarak anlaşmaya ve yiyecek bir şeyler almaya çalışıyordu" dedi.
Görgü tanıklarından ikinci kişi ise, Garipoğlu'nu Leninski Prospekt üzerinde Kafe 15 denen yerde gördüğünü iddia ederek, "Kesin o idi. 20 gün kadar oldu.
Kafe 15, iş yerime yakın olduğu için arkadaşlarımla hep orada yemek yeriz. O gün gene oraya gittik. Yüzü hiç yabancı gelmeyen bir kişi gördüm. Yanında da ona benzeyen başka birisi vardı. Derken kafamda o an canlandı ve yanımdakilerine 'Baksanıza bu o, kız arkadaşını öldürüp Rusya'ya kaçan kişi değil mi?' diye sordum. Yüksek sesle konuşunca sanırım sesimi duydu ve ben ona dikkatli dikkatli bakınca rahatsız olup Türk olduğu anlaşılmasın diye yanındaki ile yabancı dil konuşmaya başladı. Daha sonra ise yemeklerini bile bitirmeden çıkıp gittiler. Kafasının üzerinde bir güneş gözlüğü vardı. Saçları ve sakalı hafif uzamıştı. Gördüğüm kişinin Cem Garipoğlu olduğuna yüzde doksan eminim" diye konuştu.