HABER

Münevver'in babasından şok iddialar

Başı kesilerek çöp konteynırıa atılan Münevver Karabulut'un babası Süreyye Karabulut, şok iddialarda bulundu.

Münevver'in babasından şok iddialar

Habertürk'te Didem Yılmaz'ın Haber Masası'ndaki konuğu, başı kesilerek çöp konteynırıa atılan Münevver Karabulut'un babası Süreyye Karabulut'tu.

Süreyya Karabulut programda ilginç iddialarda bulundu. Baba Karabulut, Garipoğlu ailesinden 12 kişinin gözaltına alınmasını da değerlendirirken, çemberin daraldığını da ifade etti.

İşte Baba Karabulut'un sözleri:

"Çember bence daralıyor. En azından bu zanlının nerede, ne yaptığını ailesi biliyor. Özellikle de halası takip ediyor bu olayı. Halası da olaylara vakıf. Bildiğim kadarıyla, ben de bununla ilgili duyum alıyorum, elimde bir belge yok, anlatıyorlar kamuoyuyla paylaşıyorum. Bilgilerin kaynağı sağlam yerlerden geliyor. Zaman zaman emniyetten, zaman zaman halktan geliyor bilgiler. Emniyet müdürümüzle görüştüğümde son derece rahatladım. Namus üzerine söz verildi, katiller yakalanacak dediler. Bu iş devletin işi artık. Ben artık yoruldum, acımı yaşayamadım. Televizyonlara çıkmak zulüm. Kimlere derdimizi anlatacağız bilemiyoruz. Derdimiz anlattık, herkes de duyarlı çıktı"

"ZANLILAR ADALETİN ÖNÜNE ÇIKSIN"

"Ailesi Cem G'nin nerede olduğunu biliyor. Acımızdan elimizdeki bilgileri verdik. Bu çocuk nasıl yaşar yoksa? Cem G. psikopattır deniyor. Cem G. çok akıllı, bilgili bunu çevresinden öğrendim. Cinayetle ilgili somut birşey ortada. Bir baba olarak zanlıların adaletin önüne çıkmasını istiyorum."

CERRAH'A YANIT VE BİR ŞOK İDDİA: "3,5 DAKİKADA KAÇTILAR"

"Sayın Cerrah dava açacaksa ben zaten ölmüşüm. Mezara dava açar. Kendisi de babadır. 5 ayda saçım ağrıdı. Onu Allah'a havale ediyorum. 3,5 dakika arayla olay yerinde polislerle Cem G. ve babası karşılaşır. Bu dakikada kaçabilirler mi? Polisler itiraf ediyor. 3,5 dakikada nasıl kaçarlar? Havada yakalanırlardı. Elimde belge ve delil yok. Ne yapabilirim? Kimseye iftira atmak istemiyorum. Başıma bir felaket gelmiş. Haftalardır kan kusuyoruz. Günde 8-10 tane hap alıyoruz. Sokaktaki insanlara yanıt vermekten yoruldum. Bildiğim, inandığım birşey var. Emniyet isteseydi yakalardı. 3,5 dakikada kaçtılar. Anne hala aranıyor. Neden annesi ilk mahkemeye çıkınca yurtdışı yasağı konulmadı? Bunları sormak hakkım. Ben kızımın katillerinin peşindeyim. Annenin yurtdışı yasağı neden konulmadı. Annenin ABD'de olduğu söyleniyor? Neden devletimiz tedbir almadı? Kötü mü olurdu yurtdışı yasağı konsaydı? Bana çeşitli yorum ve bilgiler geliyor ama doğru yerden geliyor. "Gelin emniyete gidelim" diyorum o kişilere ama kimse gelmiyor, emniyetten korkuyorlar. Biz yandık, mahvolduk. Bir evlat öldürülüyor, çöpe atılıyor. Kağıtçı buluyor. Kağıtçı bulmasaydı ne olacaktık? Polis o noktaya kısa zamanda ulaşıyor. Bana geliyor oradan da Cem G'nin evine gidiyor. Evinde para bulunuyor. Olay yerindekiler söylüyor bunu. İnsanlar bana herşeyi söylediler. Ben yalan söyleyecek kadar haysiyetsiz biri değilim. Ben ne kamuoyunu yanıltmak isterim ne de ithamda bulunurum. Kızımın katillerini adalete teslim edilsin istiyorum. İnsanlar hakkımda dava açmış umrumda değil. Ben zaten bitmişim. Muhatabım devlet. Devlet de bana namus sözünü verdi."

"DEVLET BANA NAMUS SÖZÜ VERDİ"

"Yeni müdürümüz de namus sözü verdi. Anayasa Mahkemesi İnsan Hakları Komisyon Başkan Yardımcısı'yla da gittik. Söz verildi. Ben artık konuşamam, ben dua etmekten başka hiçbir şey yapmıyorum. Ama eğer ki suçlular adliyeye çıkartılmazsa devletin vay haline. Ben bilmiyorum, takip de etmiyorum, etmeyeceğim. Ettikçe saçımı başımı yoluyorum. Devletim namus sözü verdi, bitti. Devlet mi yoksa Garipoğlu mu öne çıkar bunu bilemiyorum."

En Çok Aranan Haberler