Şeker İş Sendikası Muş Şube Başkanı Fikret Sancar, Muş Şeker Fabrikası’nın başarılı bir pancar işleme kampanyasını geçirdiğini belirterek, kuruluşundan beri en kaliteli şekeri üretip ve en randımanlı dönemini geçirdiğini söyledi.Muş Şeker Fabrikası’nın en kaliteli şeker üretimi ve en randımanlı dönemi geçirdiğini belirten Şeker İş Sendikası Muş Şube Başkanı Fikret Sancar, eleman eksiğine rağmen herhangi bir arıza ya da iş kazasının yaşanmamasının ise sevindirici olduğunu söyledi. Tek sıkıntının pancardan istenilen rekoltenin olmaması olduğunu ifade eden Sancar, “Bunun da ana sebebi pancar çiftçisinin yıllardan beri bütün girdilerinin yükselmesine karşılık pancar fiyatının istenen oranda artırılmamasıdır. Çiftçimiz emeğinin karşılığını alması şöyle dursun; gübresi, mazotu, ilaçlaması gibi giderlerini karşılayamaz duruma gelmişti. Dolayısı ile pancar ekiminde çekilen çiftçimiz tarlalarını boş bırakmayı tercih etti. Bu durum fabrikaların ham maddesiz kalması manasına geliyordu. Ülke genelinde 5 fabrikamız pancar olmadığından kampanya yapmamışlar. Ancak taban fiyatının seçim öncesi 190 kuruşa çıkması hem çiftçiyi hem fabrika çalışanlarını rahatlatmıştır. Bugünden baktığımızda çiftçimiz yeniden pancara dönüş yapacak gibi görünüyor. Bu taban fiyatı pancarda şeker oranına göre yükseliyor olması ayrıca bölgemiz çiftçisi için bir avantajdır. Çünkü bölgemiz pancarı daha fazla şeker ihtiva etmektedir. Bu durumda uzun kampanya ile paralel fabrikamızın karlılığı da artacaktır. Fabrikalarımızın özelleştirme kapsamından çıkarılması halinde modernize edilmesi ve büyütülmesi ilimizin kalkınmasına katkısı artacaktır. Muş ovasının tarım için büyük bir potansiyele sahip olması ve barajların da yapılacak olması Muş için 7 bin ton gün kapasiteli bir şeker fabrikası yetersiz bile olacaktır” dedi.Mevcut geçici işçilerin kadro ve taşeron elemanlarının da fabrika bünyesine alınmasıyla kalifiye eleman sıkıntısının giderileceğinin altını çizen Sancar, “Üretimden ziyade istihdam amacı güden doğu fabrikaları gerçek amaca hizmet etmiş olur. Hizmet sektörlerinde üretime dayalı kurumların desteklenmesi en akılcı yoldur. Ekilmeyen tarlalara destek vermektense üreten çiftçiye destek, hizmet işçisinden ziyade sanayiye kalifiye eleman takviyesi önemlidir. Türkiye sanayide gelişmesini sürdürmelidir. Teknolojik ürünler üretme ve bu ürünlerde rekabet edecek kalitede üretmelidir” ifadelerini kullandı.Yüksek katma değerli ürün üretilmez ise batı ile yarışmanın güç olacağını kaydeden Sancar, “Bir istatistikte şu çarpıcı rakamlar ortaya çıkmıştır. Her yıl 432 ton demir satıp, 1 ton ilaç alıyoruz. 670 TIR demir satıp, 1 TIR cep telefonu alıyoruz. 582 TIR un satıp, 1 TIR ilaç alıyoruz. 2088 TIR krom cevheri satıp, 1 TIR aşı alıyoruz. 25 TIR mermer satıp 1 adet tomografi cihazı alıyoruz. 2612 TIR çimento satıp 1 TIR bilgisayar alıyoruz. Bu noktada hiç olmazsa tarıma dayalı sanayimizi ihmal etmeyelim. Şekeri dışarıdan almayalım, nitekim çok uzun yıllardır ilk defa bu yıl dışarıdan şeker almış bulunuyoruz. Yarı sanayi bir madde olsa da şekerin dünyada stratejik bir ürün olduğu ve bu sektörün kartellerinin bazı ülkelerde açık baskı uyguladığı unutulmamalıdır. Bölgemizdeki geri kalmışlık malumdur. Mevsimsel şartlardan dolayı tarım, istihdam, nakliye, hayvancılık dallarında büyük katkılar sunan ve ilin kalkınmasına lokomotif görev yapan şeker fabrikalarını ayakta tutmamız için var gücümüzle çalışmalıyız. Bu tür işletmeler devlet eli ile desteklenmeli, batıya göçü bu tür büyük istihdam kapasiteli iş yerleri durdurabilir” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz